Belediyeler, engelli sporuna ne kadar önem veriyor?.?
Belediyeler, engelli sporuna ne kadar önem veriyor?.?
Ahmet Gülümseyen
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin Ampute Futbol Takımı haberini görünce, “Belediyelerin engelli sporuna ne kadar önem verdiği?” sorusu geldi aklımıza. Bu soruyu sorduğumuzda akla hemen “Bir belediyenin engellilere spor yaptırmasının ne yararı olabilir?” şeklinde başka soru geliyor. Her soru apayrı bir ‘kapı’ aralıyor. Açılan o kapıdan içeri girip tespit ise bizlere düşmekte. Trabzonspor Büyükşehir Belediyesi Ampute Futbol Takımı, ligde şampiyonluk yaşayıp Avrupa Ampute Futbol Federasyonu Şampiyonlar Ligi’ne katılmayı hedefliyor. Takımın teknik direktörü Faruk Kuduban engellilere yönelik hedeflerini “Onları hayata kazandırmak, engelli durumlarını hissettirmemek asıl hedefimiz. Aynı zamanda da bir başarı bekliyoruz takımdan, o da gelirse her ikisiyle birlikte güzel bir mesaj vermiş oluruz" şeklinde açıklarken, Gebze Belediyesi Ampute Futbol Takımı futbolcularının geçmiş dönemlerde yaptığı açıklamada, bedensel engellerini sporla aşan futbolcular. elde ettikleri başarılarla toplumun “engellilere” yaklaşımını değiştirmeyi hedeflediklerini görüyoruz. Bir dönem Etimesgut Belediyesi Ampute Futbol Kulübü Teknik Direktörlük görevi yapan İsmail Temiz’in “Türkiye'de 10 milyon civarında engelli insanın bulunduğunu hatırlatarak, "Bunun yaklaşık 5 milyona yakını ortopedik engelli. Ülkede 1 milyon ampute futbol oynayabilecek engelli insanımız yaşıyor. Dolayısıyla bunlara ulaşmamız lazım" şeklindeki görüşleri, toplumsal mesaj açısından oldukça önem taşımaktadır…
ENGELLİLERE YÖNELİK ÖRNEK TESİSLER
Engelli ve engelsiz, daha çok vatandaşın hareket ve egzersiz (spor) yapması için yasalar desteklenmektedir. Bedensel ve zihinsel olarak sağlıklı bireylerin yerel yönetimlerin üstlendikleri görevleri yerine getirmeleri gerekiyor. Gebze, Trabzon, Etimesgut Belediyeleri Ampute Takımları kuruyorsa, bir bireyin önce sağlığına kavuşması, sonra emekleme, yürüme ve koşmaya başlamasından daha anlamlı ne olabilir ki! İnsanın aklına “Performans sporu yaptırmak istemiyorsanız, engelli bireylerin hareket ve egzersizle (sporla) tedavi (rehabilitasyon) edilmesi konusuna duyarsız kalmakta nedir?” sorusu takılıyor! Vereceğimiz bir örnek, sanırım bu soruyu neden sorduğumuza karşılık gerekecektir. Bağcılar Belediyesi engelliler sarayı, ülkemize ilk kazandıran tesis. Tesis zemin katında zemin; hidroterapi havuzu, 2 adet tekstil atölyesi, mantar üretim atölyesi, ahşap oyuncak üretim atölyesi, sergi alanı, görme engelliler yürüyüş parkuru, görme engelliler sınıfı, mağaza satış reyonları ve depolar yer almaktadır. Giriş katta kantin ve oyun salonu, öğretmenler odası, el becerisi atölyesi, halı-kilim atölyesi, kadın ve erkek kuaförlük eğitim sınıfı, 2 çok amaçlı genel eğitim sınıfı, bilgisayar odası ve danışma birimi bulunmaktadır. Müzik ve sanat atölyeleri, psikolojik danışmanlık birimi, idare odaların bulunduğu ikinci katta ise; gündüz bakım evi ve kütüphane yer almaktadır. Üçüncü kat; fuaye, sergi salonu, iki seminer salonu, sinema salonu ve çok amaçlı salondan oluşurken teras katta; mutfak ve yemek eğitimi, pasta ve hazır pişirme merkezi, restoran, kapalı oyun salonu bulunmaktadır. Bağcılar Belediyesi tarafından 2011 yılında yapılan ve dönemin belediye başkanı Feyzullah Kıyıklık’ın adını taşıyan Engelliler Sarayı, Bağcılar’da yaşayan tüm engellilerin sosyal, kültürel, sanatsal, mesleki eğitim ihtiyaçlarına cevap vermek üzere inşa edilmiş ve diğer belediyelere örnek oluşturmaktadır. Bu örnekten haberdar olan kişi veya kurumların gerekli adımların atılması kadar, gerekli yatırımların yapılması, insani ve vicdanı sorumluluktur. Bu uygulamayı yerine getirenleri takdir ederken, gerekli hassasiyeti göstermeyenler, bağlı bulundukları üst birimler tarafından denetlenmesi/uyarılması gerekmektedir. Çünkü bu tür süreçler kişiye insani ve vicdanı, dünya ve ahiret hayatı için sorumluluk yüklemektedir…
VATANDAŞIN SPOR YAPMASI
YASALARLA DESTEKLENİYOR…
Anayasanın 127. Maddesine dayandırılarak, 5393 Sayılı Belediye ve 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi kanunlarıyla güvence altına alındığını görmekteyiz. Adı geçen kanunlar tesisleşme, eğitim ve yardımlaşma, barınma gibi birçok sosyal içerikli alt başlıklar yer alıyor. Gerekli kanunlar, gerekse çıkarılacak yönetmelik ve genelgelerle güvence altına alınan faaliyetler, yöneticilerinde anlayış ve tercihlerine göre yatırım haline getirilmektedir. Dikkatimizi çeken ve önemine vurgu yapması gereken konu; kanunlarda yetki verilen yöneticilerin, üstlendikleri bu görevleri yerine getirip, getirmedikleri hususu! Parti politikaları, engellilerin ve yaşlıların, toplumsal yaşamın tüm alanlarına onurlu bir birey olarak katılımlarının sağlanması konusunda koordine edeceği politika ve stratejilerle etkin ve lider bir kurum olmak hedeflenmektedir, şeklinde belirtiliyor. Olmayan tesis veya organizasyonunda bunu yapma imkânı mümkün olmayacağına göre, sürecin sağlıklı işlemesi için kanunlarla desteklenen süreç, görevdeki yöneticiler tarafından aktif hayata geçilmesi gerekmektedir. Tüm bunları dillendirirken, Cumhurbaşkanımız Erdoğan “Engelsiz Yaşam Fuarı ve Farkındalık Zirvesi”ne gönderdiği “Planın hazırlanmasında emeği geçen, katkısı bulunan herkese, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Sporda, sanatta, kültürde, iş hayatında gerçekten önemli başarılar ortaya koyan engellilerimize gönül dolusu selamlarımı iletiyorum”mesajını hatırlıyoruz. Bugün baktığımızda, yazımıza da konu olan Belediyeler / Yerel Yönetimler, hareket ve egzersiz (spor) engellilere yönelik faaliyetleri noktasında Sayın Erdoğan’ın mesajının neresinde?.?