• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Yıldız
Abdullah Yıldız
TÜM YAZILARI

Namazsız olmaz!

24 Eylül 2024
A


Abdullah Yıldız İletişim: [email protected]

 

“Bir toplumun yok edilişi adına yapılabilecek bütün cinayetlerin en şenisine sahne olmuş bir coğrafyada, mümine özgü, olmazsa olmaz namazı ikame etmenin güzelliğini anlamaya ve anlatmaya kendini adamış güzel insanlara selam olsun” diyen yazar Celaleddin Sipahioğlu, “Gözümün Nuru Namaz” günlerinden, “Namaz Gönüllüsü” olma mecburiyetinin doğduğu zamanlara” yolculuğunu şöyle özetledi: ‘Rahmetli Necip Fazıl’ın dizelerinde dile getirdiği, “Durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam kollarımı makas gibi açarak!” anlayışını, namaz üzerinden gerçekleştirmeye çalışan kardeşlerimizin bir araya toplandığı namaz kampına iştirak ettik… Anladık ki kardeşlerimiz uyanıkmış, ayaktaymış, bir oraya bir buraya Allah adına koşuşturmaktaymış. Eylemler bir tohum gibidir, mümine düşen, tohumu toplumla buluşturmaktır; onları yeşertecek, başak verdirecek eylemin gerçek sahibi, hükmedenlerin en hayırlısı Allah azze ve celledir…’ Âmennâ… “Namaz delisi” merhum Dursunali Taşçı hocamızın oğlu Ömer Faruk Taşçı’nın tespitiyle, “Namaz Gönüllüleri bu ihlas üzere kurulmuş bir topluluktur”, elhamdülillah.

Ordulu Nuri Kahraman Hürfikir’de, ‘Ülkenin dört bir yanından kampa gelen 40 namaz gönüllüsünün tek tek duygu, düşünce ve tekliflerini sunduğu, her biri kitaplık boyutta tecrübe ve tavsiyeler içeren birbirinden güzel konuşmalarla yıllık istişare programının gerçekleştiğini’ yazdı. “Dinin Direği, Gazze’nin Yüreği” başlığıyla, ‘7’den 70’e namaz eksenli mücadele veren Gazze Müslümanları örnek alınmalı’ dedi. 

Mustafa Karataş hocamız, bütün hak dinlerin ve İslâm’ın “olmazsa olmazı” olan namazın huşû ile, tadını çıkararak kılınması halinde insanı kurtuluşa erdireceğini Mü’minûn/1-2’den hareketle vurguladı. 

Denizlili ilahiyatçı Salih Tekin, “namazı sevdirmeye çocukluk çağlarında başlamak gerektiğini”, Elazığlı eğitimci İbrahim Bahşi ise, 4-6 yaş grubuna ait projelerin önem arz ettiğini belirtiler. Aydınlı hâfız Kerim Erim, “namazımızın içini doldurmanın kaçınılmaz olduğunu” hatırlatırken, Eskişehir’den Metin Meriç ve Abdülvahit Mermernamazı yaşamak kavramına dikkat çekerek, namazı hayatın merkezine oturtmak gerektiğini hatırlattılar. İnsanımıza “namaz bilinci” kazandırmanın zaruretini vurgulayan İzmitli Bilal Çelik ağabey, “Niçin namaz kılmalı?” sorusunun cevabını tatmin edici biçimde vermeden namaza devam edilemeyeceğini söyleyerek Akif’in dizelerini hatırlattı: “Aldanma insanların samimiyetine! Menfaatleri gelir her şeyden önce. Vaad etmeseydi Allah cenneti; O’na bile etmezlerdi secde.” Ardından, samimi ve bilinçli namazlar kılabilmek için şu soruların cevabını doğru vermek gerektiğini belirtti: “Namazda okuduğum ayetler ne diyor? Kıldığım namaz iyiliklerimi artırıyor ve kötülüklerimi azaltıyor mu?” Sipahioğlu’na göre bu sorular, ‘insanların anlam arayışına’ işaret eder: İnsanımız, alemlerin rabbi Allah’ın muhatabı olma şerefini, kıldığı namazla kavramalı ve hayatın namaz dışında kalan kısmını namaz gibi yaşamayı öğrenmelidir.’ Öyleyse müminlerin namazı ikame bilincine ermeleri için eğitilmeleri gerekir. Karamanlı imam İbrahim Tuncel’in deyişiyle, bu bilinç “namaza alıştırmak”tan öte, “her namazla dirilerek” gerçekleşecektir. Konya’dan Mustafa Metin’e göre, ‘namaz eğitimini aileler, imamlar-öğretmenler, vakıflar-dernekler ve devlet bir hayat-memat meselesi olarak görmeli ve topyekûn seferberlik anlayışıyla hareket etmelidir.’ İznik’ten Habip hocaya göre, bu eğitim ailece camiye giderek taçlanmalı; Hüseyin Akkuş’a göre de çalışma hayatı ezanla birlikte hemen namaza durmaya ayarlanmalıdır. Antalya’dan Yunus hocanın ilavesiyle, Teknofest gibi popüler kampanyalarla, camiler cazip hale getirilmelidir. Malatyalı genç manevi danışmanlar Furkan ve Enes’in ikazlarıyla, ‘gençler yargılanmamalı, onlara emir kipiyle değil sevgi diliyle hitap edilmelidir.’ Denizli’den Mustafa Örki’nin ve Aksaray’dan Cemal Sunar’ın ifadeleriyle, ‘gençler bizi sevmeli, samimi görmelidir’. Niğdeli Ömer Keskin’e göre de eleştirel ve reddiyeci değil inşa edici bir din dili kullanılmalıdır. Sinan Özyurt’un ifadesiyle, “Namaz uykuyu eyleme dönüştüren bir ırmaktır” fehvasınca, “Hikmetin izinde” yürümelidir.

Nihayet, Kerim Buladı hocamızın hatırlattığı üzere, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…” (Tahrim/6) emrine namazla uyulmalıdır. Zira Karataş hocamızın hatırlattığı gibi, ‘ikame edilen namaz, fahşâ ve münkeri engelleyen en büyük zikir/ibadettir’ (Ankebût/45).

Programın son konuşmasını yapan Ramazan Kayan hocamızın ifadesiyle noktalayalım: ‘Namazla direnişin/dirilişin sırrı, babasının naaşının başında ağlayan 5-6 yaşındaki Gazzeli çocuğun şu cümlesinde saklıdır: “Babacığım, senden sonra beni sabah namazına kim kaldıracak?”

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23