Ulusalcı CHP değişiyor mu?
Kahramanmaraş’ın Bertiz köylerini adımlarken; yaşlı ve tecrübeli insanlarla siyasi konularda sohbet etme imkanı buldum. Toprak damın sıcacık ortamında, samimi havada yaptığımız gönül sohbetinde memleketin ahvalini konuştuk. Herkesin derdi ve beklentisi, pahalılığın bitmesi ve piyasanın oturması. Doların yükselmesini dert etmeyen köylü, “piyasa rahatlasın”, otursun, istikrar gelsin yeter” diyor. CHP önderliğinde Millet İttifakı katarının siyasette ivme kazanıp kazanmadığını, Kılıçdaroğlu ile CHP’nin ne yapmak istediğini sordum onlara. Ak Parti’ye küsen, gerektiği kadar kendilerinin dinlenmediğini ifade eden seçmen, ne kadar kırgın olsa da CHP ve bileşenlerine sıcak bakmıyor. CHP’nin ulusalcı Kemalist çizgiden demokrat, muhafazakâr çizgiye evrilerek sağ seçmene yönelmesini, HDP üzerinden Kürtlerin oyuna talip olmasını ve son günlerde dillendirdiği “helallik” meselesini samimi ve inandırıcı bulmuyorlar. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun gündemi belirleme konusunda atak yaptığını söyleyebilirim. Dersine iyi çalışıyor. CHP’nin ve lideri Kılıçdaroğlu’nun tek derdinin iktidara gelebilmek için vites değiştirdiğini ve Türk-Kürt, muhafazakâr seçmenin nabzına göre şerbet verdiğini söyleyen köylüler gerçekten ârif insanlar. Parlamenter sisteme dönüş temelinde bir araya gelen 6 parti Erdoğan’ı devirmek için bir aradalar. Sonrasında bu yamalı bohçayı andıran yapının Türkiye’yi sağlıklı bir şekilde yönetebileceklerine inanmıyorlar. Dolayısıyla CHP’nin helallik çıkışı ferdi ve seçime yönelik bir stratejidir. CHP’nin darbelerde üstlendiği rolü ve tek parti döneminde dindarlara uyguladığı zulmü, hangi helallik kapatabilir? 28 Şubat mağdurlarını, Sivas Madımak otelinin yakılması konusunda, suçsuz yere idama mahkûm edilenlerin haklarını kim savunacak? Bunlardan da helallik isteyecek misiniz? Hem Kılıçdaroğlu samimiyse eğer, önce partisi içerisindekilerden başlamalı. 2021 Türkiye’sinin CHP’sinde hâlâ “NATO Türkiye’ye müdahale etsin! diyen darbe severler var.
Köyleri ve kentin ilçelerini karış karış gezen birisi olarak gözlemim şu: CHP’nin geçmişi karanlık ve millet üzerinde açtığı yaralar çok derin. Kılıçdaroğlu’nun yapmaya çalıştığı dönüşüm Anadolu’daki CHP algısını değiştirmeye yetmez. Bu tarafın seçmeni, her ne kadar küskün, kırgın olsa da kararsızlar havzasından CHP’ye yönelmez. Şu anda ortamı gözlüyor. Seçimlere 1.5 yıl gibi bir süre var. Tayyip Erdoğan’ı daha samimi buluyor, bu yüzden de kazanımlarını CHP’nin tüketmesinden endişe duyuyor. Lakin iktidar ile kararsız seçmenler arasındaki mesafe açılmaya başlarsa, asıl tehlike o zaman başlar. Türkiye’nin en önemli sorunu ekonomidir. Eğer kararsızlar, ekonominin iyi yönetilmediğine inanmaya başlarsa, o takdirde, dipten gelen dalgayı önlemek imkansız hale gelebilir. CHP iktidar olursa sınır ötesi operasyonlar ile FETÖ ile mücadelenin dahi sonlandırılacağını ifade eden köylüler, inanın tüm meselelere en az siyasetçiler kadar hâkimler. Sandıkta vicdanı ile baş başa kaldığında köylünün adres değiştireceğini düşünmüyorum. CHP’nin elli yaş ve üzeri sağ seçmeni kendisine yöneltmesi imkânsız. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun dindar kesim ve Kürtlerle helalleşme yolculuğuna çıkmasının toplumda bir karşılığı olmaz. Teröre bulaşmamış dindar Kürt seçmen de CHP’yi tercih etmez. Geriye sadece genç kuşak kalıyor. Yukarıdaki tezlerim gençler için geçerli değil. Gençler yeni yüz ve değişimden yana. Bunun da altında işsizlik, pahalılık, siyasetçilerin gençlere yönelik projelerinin olmaması yatıyor. Gençlik buluşmalarının çok samimi ve inandırıcı olmadığını, protokol düzenlemesinden ibaret olduğu dillendiriliyor. Ak Parti buna çok dikkat etmeli. Aynı şekilde; ücretliler, dar gelirliler, küçük esnaf, çiftçi ve memur da gözetilip, derde derman olacak projeler hayata geçirilmelidir. Biden, Avrupa, terör örgütleri ve ne kadar hain yapı varsa hepsi de Ak Parti’nin devrilmesi için umudu Millet İttifakı’na bağladılar. Emperyalist küresel kefereler Akdeniz ve Karadeniz’deki doğal gaz kaynağı için sondaj çalışmalarına, CHP ve bileşenlerinin iktidarında asla müsaade etmezler. Şimdi Erdoğan’a diş geçiremedikleri için Ak Parti’yi muhalefete destek vererek ekarte etmek istiyorlar. Ak Parti yöneticilerine tavsiyem şu: Ak Parti’nin yenilmez olduğunu ve her şartta iktidar olur düşüncesini terk edin. Ak Parti’yi yenilmez kılan, milletine hizmet etmesi, dış güçlere boyun eğmemesi, adaletli olması ve ekonomiyi iyi yönetmesidir. Ekonomi konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu kabullenin ve adımlarınızı ona göre atın. Erdoğan’ın karizmasının erozyon yaşadığı ve seçimleri kaybedeceği algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Artık “nasıl olsa arkamızda Erdoğan gibi bir lider var, çalışmamıza ne gerek var, seçim kazanmak, çantada keklik gibidir” diyerek yan gelip yatma dönemi bitti. Erdoğan’ın sermayesini tükettiniz. Çıkın sahaya ve halkın taleplerini öğrenerek, çözüm için Reise yardımcı olun.
Yeter ki siz samimi olun, kıblenizi şaşırmayın, işte o vakit Allah yar ve yardımcınız olacaktır.