• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Rekabet sert geçeceğe benziyor

17 Nisan 2023
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

 

YSK, milletvekili aday listelerini kesinleştirdi. Şimdi sıra; kozları paylaşmada ve partilerin 30 gün boyunca vitrinlerini sahada sergilemede. Bir nevi ittifaklar görücüye çıktılar. 

Ringin en güçlü iki rakibi var ve rekabet de bu iki lider arasında geçecek. Erdoğan, güçlü bir hitabete, hâlâ sönmeyen karizma ve başarı dolu bir hikayeye sahip. Bu yönüyle Kılıçdaroğlu’ndan iki adım önde gidiyor. Tek dezavantajı, geride bıraktığı 21 yılın çevresindekilerde oluşturduğu metal yorgunluk ve 2002’deki heyecanı veriyor olmaması. 

CHP liderinin ise hem bir vizyonu yok, hem 10 kez yenilmişliği var, hem de karikatür gibi bir portre çiziyor. Yaşı desen 74, iktidar gücünü yakalamış olsa dahi, arkasında sürüklediği ve masanın altına süpürdüğü parti ve liderlerle yedi kocalı Hürmüz’ü andırıyor. Bu kadar çok çeşitlilik ve renk tonuyla, kazansa bile iktidarının uzun soluklu olmasının imkânı yok. Çok parçalı, koalisyona dayalı yapıların millette karşılığı yok. İşte Erdoğan’ın şansı ve en büyük başarısı da buradan neşet ediyor. 21 yıllık iktidar karşısında hâlâ güçlü ve vizyon sahibi bir muhalefet bulunmuyor. 

Deprem öncesine kadar AK Parti’nin en büyük handikabı ve zaafı ekonomik kriz ve hayat pahalılığıydı. Deprem gerçekliği, o zayıf damarı perdeledi. Deprem bölgesinde iktidar çok büyük mücadele verdi ve hanesine artı puanlar kattı. Şu an için henüz kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da görünen o ki Erdoğan, rakibine göre çok daha şanslı ve yeniden kazanmaya muktedir bir lider. Ülkeye kazandırdığı o kadar proje var ki, hiçbir şey anlatmasa da sadece onların ismini sıralasa kendisine yeter. Hiç şüphesiz deprem bölgesinin kazananı da Erdoğan›dır. «Yaparsa Erdoğan yapar” anlayışının deprem bölgesindeki karşılığı büyük. 

İşte bu nedenlerle en sert ve en büyük rekabet, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında olacaktır. 

İttifakların zorunlu kıldığı konjonktürden dolayı partiler bir süreliğine ideolojilerini rafa kaldırdı. Şu anda hiçbir parti, kendisini oynamıyor. Muhafazakâr görünümlü bir partide sol tandanslı bir vekili, sol bir partide de dindar bir adayı görebilmek mümkün. Bu söylediklerim hem iktidar hem de muhalefet için geçerlidir. AK Parti mevcut milletvekillerinin çoğunu meclis dışı bıraktı. Yeni yüz ve vitrinle seçmenin karşısına çıkan AK Parti, söylem ve eyleminde sosyal barışı zedeleyici, seçmeni ürkütücü bir tavır sergilemezse, işi çok rahat bir şekilde göğüsleyebilir. Ufukta bir dönem daha Erdoğan iktidarı gözüküyor. Kılıçdaroğlu kazansa bile bu gerçek değişmeyecektir. Nasıl olur bu? Nasılı çok basit. İş, yalnız cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmakla bitmiyor.  TBMM’de yasa çıkaracak ve hatta anayasayı değiştirecek bir çoğunluk elde edilmediği müddetçe, parlamentodaki işleyişin bir hayli zora gireceği, kısa vadede yasal kilitlenme yaşanacağı bir gerçektir. Seçmen bunu görüyor ve bu sebeple millet ittifakına sıcak bakmıyor. Bu da Erdoğan›ı bir adım daha öne çıkarıyor. 

Ben sokaklardan ve meydanlardan esen rüzgârın Kılıçdaroğlu’ndan yana olduğunu düşünmüyorum. Tam aksine sokaklar ve meydanlar Erdoğan’a işaret ediyor. Göreceksiniz birileri yine adam kazandı, ne yapsak olmuyor diyecek. Şarkıcı ve müptezel bir kadındır ama Hülya Avşar’ın söylediği bir söz vardı. Demişti ki, “Ben aday değilim” demediği müddetçe Erdoğan’ı yakın tarihte yenecek bir lider yoktur.” 

Hatırlar mısınız bilmiyorum, Cüneyt Arkın’ın bir film repliği vardı. Hasımlarını ekarte etmeden önce telefon kulübesine gider ve numaraları tuşlayarak, “ben Kemal, geliyorum!” derdi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, geliyorum; “ben bay Kemal” sloganı pek tutmadı. Bay Kemal söylemenin mimari dahi Erdoğan’dır. Kırdığı potlar, karikatürü andıran yüzü ve arkasındaki çok bulutlu görüntü, Kılıçdaroğlu’nu hep dibe çekti. Bu yüzden de hiçbir zaman dipten gelen bir dalga görüntüsü veremedi. Kemikleşmiş yüzde 25’lik Kemalist bir oya, ittifaklar sayesinde ancak 25 puanlık bir getiri sağlar. Kılıçdaroğlu’nun alacağı oy % 45 ve 47 arasında değişebilir. Ötesi imkânsızdır. Deva, Gelecek ve Saadet Partisinin Millet İttifakına kattığı hiçbir artı değer yoktur. 

Bu milletin hâlâ CHP’ye rezervi var. İstediği kadar normalleşmekten, helalleşmekten bahsetse de, muhafazakâr kesimdeki CHP algısını kıramadı. CHP radikal, seküler ve ötekileştirici kimlik ve gömleğini üzerinden attığını söylese de, toplumda bu algıyı kırmayı başaramadı. Bırakın bunları, CHP Ak Parti’nin; enflasyon, işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, devlet kadrolarında liyakatsizlik, keyfi ihaleler, yandaşları zengin etme gibi zafiyetlerini dahi doğru düzgün değerlendiremedi. 

Çoğulcu ve demokratik parlamenter sistem söylemini dahi güzel işleyemediler. Umudun inşası olabilecek adımları atamadılar. Bu çapsız duruş ve vizyonsuzluk Kılıçdaroğlu’nu hep dibe çekti. Kılıçdaroğlu’nun siyaset arenasındaki görüntüsü, Şener Şen’in Züğürt Ağa’sı dahi olamadı. 

Ağa sonuçta her şeyini kaybetse dahi, kişilik ve onurundan asla taviz vermedi. Kılıçdaroğlu seçimlere ittifaksız gitmiş olsa, CHP’nin ideolojik ve politik oylarını dahi korumaya muktedir bir lider değildir. Bir de Kılıçdaroğlu’nun entelektüel bir donanımı bulunmuyor. Vizyon ve lider kütü hiç yok. Hem sonra Kılıçdaroğlu, olsa olsa iyi bir bürokrat olur. Çekirdekten yetme bir siyasetçi değil. 

Emeklilik döneminde tablo çizmeyi karar alan bir ressamın durumu neyse, Kılıçdaroğlu’nun da durumu odur. Partinin başına gelişi dahi demokratik değildir. Kendisinden önceki tüm liderler, kıran kırana mücadele ederek o koltuğa oturdular. Baykal’a kurulan bir Fetö kumpası ve sonrasında kaset furyasıyla CHP’nin başına geçen Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman inandırıcı olamadı. 30 yıldır siyaseti yakından takip eden bir gazeteci olarak, Kılıçdaroğlu’na yönelik bir dip dalga oluşmadığını çok rahatlıkla söyleyebilirim. Bu yüzden Türkiye, bir dönem daha Erdoğan iktidarına katlanmak zorunda. İçinde bulunduğumuz konjonktür ve dünya dengeleri gereği, Erdoğan’ın bir kez daha iktidar olması kaçınılmazdır.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

çamlı

umut fakırın ekmeğidir yer yer bitiremez

Hüseyin Çöcen

Kadir geceniz mübarek olsun, Rabbim ülkemiz için hayırlı olanı versin
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23