• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0
Abdullah Şanlıdağ
Abdullah Şanlıdağ
TÜM YAZILARI

Başkanlık Sistemi

15 Şubat 2021
A


Abdullah Şanlıdağ İletişim: [email protected]

Yeni Anayasa tartışmaları, uzun süre gündemde yerini koruyacağa benziyor. Çünkü Cumhurbaşkanı, yapılacak Yeni Anayasa’yı 2023’e, yani Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıldönümüne etiketledi. Aslında doğru olanı yaptı. Mevcut Anayasa, her ne kadar yamalı bohçaya dönüşmüş, birçok maddesi değişmiş, çağa uygun hale getirilerek güncelleştirilmişse de özünde hâlâ militarist ruh ve darbecilerin izleri var. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni bir türlü kabullenemeyenler için de Yeni Anayasa bir çıkış yolu olabilir. Türkiye’nin yeni yönetim düzeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. 16 Nisan 2017 Anayasa değişikliğinden günümüze Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne giden yolda gerçekleştirilmiş olan düzenlemeler, bu düzenlemelerin yasama ve yargı güçlerine etkileri ve bu güçlerle olan ilişkilerinde hâlâ sıkıntılar var. Ak Parti’nin gerçekleştirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bir adım ötesi Başkanlık sistemidir. Öteden beri Başkanlık sistemi hep dile getirilmiş, lakin hayata geçirilememiştir. Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Turgut Özal ve Süleyman Demirel gibi önemli devlet ve siyaset adamlarının bu sisteme ilişkin düşüncelerini Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Bahçeli’nin de desteğini alarak gerçekleştirmiştir. Kürt sorunu da öyle. Bu soruna ilişkin “Kürt realitesini” tanıyoruz diyen merhum Özal’ı istisna tutarsak, Türk siyasetinde Kürt sorununa ilişkin en büyük hizmeti Erdoğan yapmıştır. 

 Başkanlık sistemine geçilmedikçe muhalefetin eleştirisi, sistemin de sıkıntıları bitmeyecektir. Tam Başkanlık sistemi, yani ABD’de olduğu gibi Başkanın doğrudan halk tarafından seçilip hükümetin olmadığı bir sistem için Türkiye’nin hazır olup olmadığı tartışılabilir. Hükümetin olduğu ancak hanedan üyesinin ülkeyi yönettiği parlamenter monarşi kalıbı, bize uymaz. Bu anlamda bir gazeteci olarak bendeniz Erdoğan’ı 30 yıldır tanıyorum. Bugüne kadar tek adamlık denebilecek bir uygulamasına tanık olmadım. Zira onun inandığı dinde “onların işleri kendi aralarında istişareyledir” hükmü vardır. Erdoğan hırslıdır, azimlidir, kafasına koyduğunu yapar. Güçlü ve hatip bir liderdir. Kelimeleri kurşun gibi kullanmasını bilir. Lakin kalbi yumuşak, özünde kin ve kibir olmayan adamdır. Parlamenter sisteme yeniden geçmeyi istemek akla, mantığa uygun değildir. Cumhurbaşkanının bağımsız, tarafsız olmasını isteyenler Ak Parti öncesi parlamenter sistemde görev yapan Cumhurbaşkanlarının tarafsız olduklarını düşünüyorlar mı acaba? Cumhurbaşkanının siyasetten bağımsız hareket etmesini isteyenler kendileriyle çelişiyorlar. Parlamenter sistemde Cumhurbaşkanının noterden bir farkı var mı? Asıl yetki ve siyasi güç Başbakanda değil miydi? Cumhurbaşkanını o makama getirenler siyasetçilerdi. Mecliste kim çoğunlukta ve iktidarsa, Cumhurbaşkanını da o seçiyordu. Seçilen Cumhurbaşkanının, kendisini seçen partisinin aksine bir duruş sergilemesi mümkün müydü? Meclis yasa yapar, kanun teklifi hazırlar, icraatlarını köşke gönderirler, Cumhurbaşkanı da onaylardı. Veto etmesi söz konusu dahi olmazdı. Cumhurbaşkanı kavramının bizdeki oluşturduğu algı böyle olunca, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden de beklentimiz bu yönde oluyor. Kabul edelim ki Recep Tayyip Erdoğan hem Cumhurbaşkanı, hem de Ak Parti genel başkanıdır. Erdoğan’ın Ak Parti genel başkanı olması ile birlikte aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı makamında oturmasını uygun görmeyenlerin savundukları argümanın içeriği boş. Alternatifleri de yok, bu yapıyı eleştirenlerin. Ya da Ak Parti’nin lideri olması, siyasi açıdan Cumhurbaşkanlığı makamında tarafsız kalmasını gerektirmiyor. Muhalefetin anlamadığı, anlamak da istemediği gerçek şu: Ortada Başbakanlık kurumu yok artık. Devleti de hükümeti de Cumhurbaşkanı yönetiyor. Meclis var, vekiller önerge verebiliyor. Bakanlar söz sahibi. Devletin tüm kurumları ayakta ve çark işliyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tıkandı diyenlerin kendisi tıkandı. Savunmada kalmaktan başka bir alternatifleri yok. 20 yıldır bu ülkede Ak Parti hükümeti var. Her defasında birinci olan, rakiplerini ters yüz etmeyi bilen Erdoğan’ın arkasında millet var. Milletin duası var. Reformlar, dev projeler ve denizlerde enerji kaynakları aramaların karşılığı olmaz mı sanıyorsunuz. Sefer bizden, zafer Allah’tan diyen bir lideri kendisi istemedikçe siz yenemezsiniz. Cumhurbaşkanının hukuki anlamda tarafsız olmasını istemenizi anlarız. Siyaseten Cumhurbaşkanının tarafsızlığını istemek için, ya bu siyaseti hiç bilmiyor olmak gerekiyor ya da eskiden olduğu gibi boyunduruğu dış mihrakların eline teslim etmemiz isteniyor. Türkiye’de 2014 yılında ilk kez Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilmiştir. Bir bakıma yarı başkanlık sistemi anlamına gelen bu yeni düzenin bir adım ötesi tam Başkanlık sistemidir. Eğer muhalefetin aklı varsa, söylemini bu hedefe yöneltmelidir. Hükümette çift başlılık olmaz. ABD’yi yöneten Başkanlara da “tek adam” yaftasını vurabiliyor musunuz? Kuvvetler ayrılığının Başkanlık sistemi Cumhuriyet yönetimini ortadan kaldırmaz. Cumhuriyet, zaten bir devlet şekli olarak monarşinin zıddıdır. E canım bizde Başkanlık sistemi var mı ki diyecek olanlara cevabımız, yarı Başkanlığa geçtik. Yapılacak yeni Anayasa ve 2023 sonrası Başkanlık sistemine kapı aralayacaktır. gerçeğin ışığı, fikirlerin çarpışmasından doğar. Kim bilir belki de hakikate ancak böyle ulaşabiliriz.

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Yavuz

Sayin yazar SOLYANDANCARKLİTAKİM. ANLATSANDA. ANLAMAZLAR. ANLATMASANDA ANLAMAZLAR.DİNLEMEZLER.GÖRMEZLER.ALLAMİ CİHAN OLSAN. LEK DERLER. LEKBER .DEMEZLER................................. ALİSMİSLAR. ABD.İNGİLİZ. ALMAN.FRANSIZ.UŞAK LİGİ NA. CEPLERİNİDE. MİSYONER EMPERYALİST DERNEKLERDEN. DOLAR ALIYORLAR.ONDAN SONRA.BAŞLIYORLAR .ABD BORAZANLİGİNA. ÇEK. ÇEK. ÇEK. CAK.CAK.CAK.ACSİNLAR BİRAZ OKUSUNLAR.UĞUR MUMCU.OKTAY AKBAL. .ATTİLA ILHAN.İ SOSYAL DEMOKRASİ NASIL .OLURMUŞ.

Salih

Sayın Abdullah Şanlıdağ:Sistemle bir sorunumuz yok.Sadece Cumhurbaşkanımızın itiraf ettiği gibi,aile konusunda büyük sıkıntılar var.Genel olarak Cumhurbaşkanımıza dargın bir kesim bu konular ile olgili düzenlemeler beklemekten artık yoruldu ve umutsuzluğa düştü.Kadının çalışma hayatında desteklenmesi,toplumsal cinsiyet eşitliği,her tarafta kreşlerin açılması,malum sözleşmenin iptal edilmemesi,6284 ucubesi ve en azından Yüce Mevlamız tarafından yasaklanan,süresiz nafakanın(ki Atatürk bir yıl ile sınırlamıştı) verilen sözlere rağmen sınırlanmaması yok artık dedirtti.Bu mağdur kesimlerin sosyal medya platformları var ve bir parti gibi iletişim halindeler.Eğer birkaç ay içindede bir düzenlemeye gidilmesse sayın Cumhurbaşkanımızdan tamamen kopacaklar.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23