Yaşadığı dönemde yaptığı konuşmalarıyla ve kurduğu ders halkasıyla İsmailağa'nın çok sevilen isimlerden biri olan Bayram Ali Öztürk, 3 Eylül 2006'da İsmailağa Camii'ndeki sohbeti sırasında öldürülmüştü. Bayram Ali Öztürk'ün tek oğlu Mahmut Öztürk, suikast ile ilgili yaptığı açıklamalarıyla sosyal medyada gündem oldu.

Mahmut Öztürk şunları söyledi:

"Babamın da çok güzel bir sözü vardı; ‘Zaman en büyük oğuldur, gün gelir intikamını alır.’ Şimdi zaman gerçekten geçtikçe fail kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor. Katil 1995 yılında İstanbul'a göç etmiş, Adıyaman, Kahtalı. Tekstil atölyesinde işçi olan bir vatandaş. Cemaatle, tarikatla tanışmış. Çok ilginç bir şey söyleyeyim; Bayram hocanın talebesi olmuş, Bayram Hoca'da ders okumuş bir vekilinin de talebesi. Hatta ifadelerinde o vekile damat olacağını belirtiyor.

Biliyorsunuz, birçok kez ifade ettik, dosya ayıklanmış. Sürekli bunları söyledik. Tabii bunlar medyaya da yansıdı yani. Dosyamız çok ayıklanmış durumda.

Ajanların işi budur, kılıfına uydurmak diye bir şey vardır. Zaten öyle yapacaksın. Dışarıdan yabancı gibi. Zaten tek gelemezsin yani.

Ancak çok ilginç ve çok üzücü bir durum var. Bu klasörü, o adliyenin dehlizlerinden çıkartıp satır satır incelemeseydik. Biz o talebesinin belki şu an hala peşinden gidiyor olabilirdik.

Şimdi talebesinin suçu şudur. Böyle bir olay olmuş. Ben bu dosyayı bin bir zorluklarda elde edemeseydim ve ben bunları öğrenmeseydim, siz benim yüzüme nasıl bakacaktınız? Ne diyecektim? Bir şey demesi gerekirdi. Ya bizim vakfımıza gelen bizim yakın çevremizden bir biz yıllardır bu işleri araştırırken ne bir başsağlığı dilediniz ne de biz bu arkadaşı tanıyorduk dediniz.

Bunların suçu saklanmak. Suçlular mı saklandılar? Yoksa çekindiler mi? Yoksa ne düşünüyorlar? Tabii ben bilemem. Cemaatin çoğu da samimidir. Art niyetliler azınlıktadır ama etkili yerlerdedirler."

Cami içinde 3 bin kişinin bulunduğu sırada akademisyen Bayram Ali Öztürk'e yönelik gerçekleşen saldırı Mustafa Erdal adlı bir şahıs tarafından düzenlenmiş, ekmek bıçağıyla kalbinden darbe aldığı tespit edilen Öztürk'ün kısa süre sonra şehit olduğu duyurulmuştu.

Bayram Ali Öztürk Hoca, kendisinden 8,5 yıl önce aynı kaderi paylaştığı, Hızır Ali Muratoğlu Hoca'nın, 18 Mayıs 1998'de, pazar sohbetinden sonra İsmailağa Camii'nin içinde silahla vurularak şehit edilmesinden bir gün sonra Milli Gazete'de çıkan resmini kesip saklamış.

Öztürk'ün katili ise yaşanan arbede sonrası cami içerisinde şüpheli bir şekilde linç sonucu öldürülmüştü.

Öztürk'ün kim veya kimlerin talimatıyla, neden suikast hedefi olduğu henüz tam olarak aydınlatılmış değil.