Türkiye’de altın genel olarak yatırımcıların riskten korunmak amacıyla sığındığı bir enstrüman olarak değerlendirilmekte ve aynı zamanda uzun vadede enflasyonun üzerinde bir reel getiri sunmaktadır.
Altın, uluslararası piyasalarda makroekonomik toparlanmanın belirginleşmesi ve FED(ABD Merkez Bankası)’in piyasaya verdiği likiditeyi azaltacağı beklentileri ile geçtiğimiz sene yaklaşık %25 değer kaybetmiştir. Ancak 2014 yılı başından itibaren devam eden küresel gerginlik altına yönelik güvenli yatırım aracı olarak talebin artmasına neden olmuş ve altın yılbaşından bugüne kadar ’luk bir değer artışı göstermiştir. Orta vade de ise; küresel ekonominin iyiye gittiğini gösteren güçlü verilerin gelmesi ile altının yeniden 1300 $/ons seviyesinin altına inmesini beklenmektedir.
Merkez Bankası’nın, zorunlu karşılıkların altın olarak tutulmasına olanak sağlaması sektör için ciddi bir maliyet avantajı yaratmış ve yastık altındaki altının sektöre kazandırılması hedeflenmiştir. Bu avantajın ışığında Bankamızca müşterilerimizin altına yatırım yapmalarına yönelik ürün ve hizmetler sunulmaya başlanmıştır. Ürün ve hizmetlerimiz, vadeli ve vadesiz seçenekleri mevcut olan altın mevduat hesabı, fiziki altın yatırım hesabı, altın fonu, anapara korumalı altın fonları, ‘Altın Vakti’ işlemleridir.
2013 yılının Ocak ayından itibaren Bankamızca da yürütülmeye devam eden "Altın Vakti" uygulaması kapsamında, banka şubesine getirilen altınlar, eksperler tarafından değeri hesaplandıktan sonra müşterimizin altın hesabında gram cinsinden değerlendirilmektedir.
