• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yumuşak geçiş

Yeniakit Publisher
2013-09-30 23:12:12 - 2013-09-30 21:14:50
Yumuşak geçiş

Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı ‘Demokratikleşme Paketi’ devlet-millet kucaklaşmasına açılan bir kapı olarak değerlendirilirken, pakette yer alan “başörtüsü” ve “nefret suçu” ile ilgili düzenlemeler ise eleştirilere yol açtı.

HASAN KARAKAYA / YENER DÖNMEZ/ANKARA
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi ile kamuda uygulanan başörtüsü zulmü sona erdiriliyor. Nefret saikiyle işlenmesi durumunda belirli suçların cezaları artırılırken, artık Türkiye’de kimse inancından, dilinden, milletinden, ırkından ötürü ayrımcılığa maruz kalamayacak. Yaşam tarzına saygı, dini inancının gereğini yerine getirme güvence altına alındı. Kişinin inancını yaşamasına engel olanlar 1 yıldan üç yıla kadar hapisle yargılanacak.
TÜM KISITLAMALARA
11 YIL ÖNCE SON VERMEK İSTERDİK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina’da uzun zamandır merakla beklenen Demokratikleşme Paketi’ni açıkladı. Paket açıklamadan önce bir konuşma yapan Erdoğan, Türkiye’nin demokratikleşmesi, kalkınması için mücadele eden Adnan Menderes, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan’a minnettarlıklarını ifade etti. Paketin 11 yıllık bir sürecin sadece bir safhası olduğunu ifade eden Erdoğan, “Gönül isterdi ki 11 yıl önce bir tek paketle tüm kısıtlamalara son verelim, bütün özgürlüklerin önünü açalım. Türkiye siyasetinin buna müsait olmadığını aziz milletim gördü. Çözüm, demokrasi, hak ve özgürlükler kavramlarını dillerinden düşürmeyen siyasetçilerin bu değişim karşısında nasıl bir direnç oluşturduklarını milletim gördü. Çözümsüzlüğün siyaset tarzına dönüştüğü bir ortamda reform yapmak son derece zordur. 11 yıl boyunca buna rağmen reformlar yaptık. Sadece siyaset değil, sivil toplumdan medyaya bütün dirençlere rağmen reform süreçlerine sahip çıktık” dedi.
BU PAKET ÖNEMLİ BİR AŞAMA
Demokratikleşme Paketi’nin ilk olmadığı gibi son da olmayacağını hatırlatan Erdoğan, 1950’de başlayan demokratikleşme tarihi boyunca nice adımlar atıldığına dikkat çekti. 3 Kasım 2002 seçimleriyle oluşan parlamentonun 11 yıllık süreç içinde çok önemli reformlar gerçekleştirdiğinin altını çizen Erdoğan, “Bu paket bir son da değildir. Zira insanoğlu var oldukça değişim devam edecek, şartlar değiştikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkacaktır. Türkiye, ayağında prangalarla zincirlerle bugüne kadar ulaşmıştır. Açıklayacağımız paket Türkiye’yi bütün ağırlıklarından kurtaracak bir paket değildir. Fakat bu hedef konusunda önemli bir aşamadır” diye konuştu. Paketin iç barışı güçlendireceğini ve huzuru artıracağını belirten Erdoğan, paketin Türkiye’nin istikbalini güçlendirdiğini kaydetti.
MİLLETİ MUTLU EDECEK
ADIMLARI ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Demokratikleşme Paketi’nin milletin yüzünü güldürdüğünü, darbecilerin ise uykusunu kaçırdığını belirten Erdoğan, “Reformlar milletin iradesine musallat olan ceberut odakları rahatsız eder. İleri demokrasiye doğru attığımız her adım mağdur mazlumları mutlu eder, yasakçı zihniyetleri tedirgin eder. Biz milletimizi memnun razı mutlu edecek ne varsa onu yapmaya devam edeceğiz” dedi. Türkiye’nin artık geri döndürülemez biçimde demokrasi istikametinde ilerlediğinin altını çizen Erdoğan, “Bu paket işte bu ilerleyişin tarihi bir aşamasıdır. Bundan sonra da hak ve özgürlük talepleri olacaktır. Tartışmalar yaşanacaktır. Esas olan hak ve özgürlük taleplerinin, altını çiziyorum siyasi bir zeminde demokratik bir kültürle oluyor olmasıdır. Esas olan hak ve özgürlük taleplerinin, şiddetin, silahın dışlandığı ortamda dillendirilmesidir” dedi.
VATANDAŞIN İNANCIYLA UĞRAŞAN
DEVLET ARTIK YOK
Demokratikleşmeyi halkla birlikte gerçekleştirmenin gayreti içerisinde oldukların belirten Erdoğan, “2002 sonunda AB turlarına çıkarken, hep söylediğimiz demokrasinin bir zihniyet değişiminin gerektirdiğiydi. Artık Türkiye’de kimlik dayatan, makbul vatandaşı tanımlayan, vatandaşlarının kökeniyle, inancıyla, dünya görüşüyle uğraşan bir devlet yoktur. Artık Türkiye’de vatandaşlarının ihtiyaçlarına kulak tıkayan, taleplerini reddeden bir devlet anlayışı yoktur. Bu ülkede artık kamu alanını otoriter kılanlara cehennem haline getiren bir devlet anlayışı yok” dedi. Milletine efendilik eden değil milletine hizmetkar olma aşkıyla yola çıkmış bir iktidar olduklarını hatırlatan Erdoğan, hukuk ve demokrasi alanında yaptıkları sessiz devrimle yukarıdan bakan kibirli siyaset anlayışını tarihin çöp sepetine attıklarını kaydetti.
27 MAYIS’IN KARA GÖLGESİ 
1960 müdahalesiyle milletin ihtiyaçlarının ağır bir baskı altına alındığını söyleyen Erdoğan, “27 Mayıs’ın o kara gölgesi bugün bile Türkiye’nin üzerindedir. Anayasasının birçok maddesiyle, yasalarıyla kurumlarıyla 27 Mayıs yaşatılmak istenmektedir” dedi. Muhalefetin artık dilini, üslubunu değiştirmek; millete ayak uydurmak zorunda olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Ben bunu defalarca ifade ettim. Unutmayın İstiklal Marşı’nın ilk kelimesi ‘korkma’ diyor. Korkaklar zafer anıtı dikemezler. İleri standartlardan korkanlar bir milim ilerleme kaydedemezler. Siyasetlerini korku korkutmak üzere kuranlar değişim karşısında ayakta duramazlar” diye konuştu. Türkiye’nin bir muhalefet sorunu olduğunu söyleyen Erdoğan, muhalefetin korku söylemlerini bir kenara bırakarak, değişimin önünde durmaktan vazgeçmesi gerektiğini kaydetti.
PAKET AKAN KANIN DURMASI
NOKTASINDA ÖNEMLİ BİR ADIM
Bu paketi en iyi yüreği yananların, ocağına ateş düşenlerin anlayabileceğini ifade eden Erdoğan, “Bu paket akan kanın durması, akan gözyaşlarının dinmesi noktasında son derece önemli bir adımdır. Bu paket bir istikamet çizmektedir. Bir kapı aralamaktadır. Bu paket 11 yıl önce telaffuzu bile yasak olan talepleri gerçekleştiren bir pakettir. Türkiye siyasetin hukukun demokrasinin rehberliğinde milletin desteğiyle bugünlere ulaşmıştır” dedi.
PAKET ASLA PAZARLIĞIN,
DAYATMANIN SONUCU DEĞİL
Pakette referans noktalarının millet olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu paket bir dayatmanın sonucu değildir. Bir pazarlığın ve müzakerenin sonucu değildir. Demokratik hak ve özgürlükler bir pazarlığın sonucu değildir. Açıklanacak paket verdiğimiz sözlerin yerine getirilmesidir. Pakette milletten saklanan gizlenen hiçbir şey yoktur. Her bir madde seçimlerle milletimizden teyit almıştır” diye konuştu. Pakette evrensel hak ve özgürlüklerin, akil insanların çalışmaları ile AB müzakerelerinin referansları olduğunu belirten Erdoğan, bu paketin on yılların tortusunu kaldırdığının ve kardeşliği tesis ettiğinin açık şekilde görüleceğini kaydetti. Erdoğan, pakette olan maddelerin bir kısmının yasal düzenleme gerektirirken bir kısmının da yönetmeliklerle değişebilecek maddelerden oluştuğunu kaydetti.
“Normalleşen Türkiye’nin güzel bir adımı”
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Bütün bunları normalleşen, demokratikleşen, ‘halkının beklentilerine cevap veren Türkiye’ adımlarının güzel bir halkası olarak görüyorum. İstikameti millet olan yeni Türkiye, ‘öteki’ ilan edilenlerin büyük bir kısmıyla bugün kucaklaşmış oldu. Şu anda zaten başörtülü görev yapılabiliyor. Fiili olarak bu sorunu çözmüştük. Bugün, hukuken de çözülmesi gerektiğine dair Sayın Başbakan paketi açıkladı.Bunu ben tarihi bir adım olarak görüyorum” dedi.
HAK-İŞ: SİVİL BİR ANAYASA İLE TAÇLANMALI”
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmet Arslan ise paketin demokratikleşme sürecinin devam  etmesi ve demokratkleşme yolundaki kararlılığın gösterilmesi açısından önemli bir adım olduğunu söyledi. Paketle açıklanan yasal düzenleme gerektiren reformların, TBMM sürecinde tartışılarak şekilleneceğini ifade eden Arslan, “HAK-İŞ olarak, Türkiye’nin demokrasi başta olmak üzere haata dair her alanda yeni ve çağdaş standartlara kavuşması en büyük talebimizdir. Türkiye’nin birikimleriyle bu dönüşümü gerçekleştireceğine, reform çalışmalarını kesintisiz sürdüreceğine inanıyor, bu çalışmaların yeni ve sivil bir anayasa ile taçlanmasını bekliyoruz.” dedi.


“Hâkim-savcıların istisna tutulmasının mantığını anlamıyoruz” Eğitim Bir Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer de pakette yer alan yasal idari düzenlemelere konu edilecek hususları takdirle karşılamakla birlikte, bazı unsurların yetersiz olduğu kanaatinde olduklarını söyled. Paketle açıklanan düzenlemelerin son derece olumlu ve önemli olduğunu, temel hak ve hürriyetleri genişletici mahiyette her türlü adımı alkışlayarak gerekli desteği sağlayacaklarını ifade eden Özer, şunları söyledi: “Ancak haklı bir kısım beklentilerimizin karşılanmadığını da üzülerek dile getirmeyi ve bu hususlarda da bir düzenleme yapılması irade ve niyetini görmek istediğimizi eklemeyi bir borç biliyoruz. Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5’inci Maddesi’nde kadın kamu çalışanları için getirilen kısıtlamaların kaldırılacağını ifade etmiştir. Erkek kamu çalışanları yönünden kamu hizmetinin sunumunda kişinin kendisinin belirleyeceği kılık-kıyafeti seçme özgürlüğünü sağlayacak bir düzenleme öngörülmemesi bir eksikliktir.”              
Özer, başörtüsü serbestisinde emniyet, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile hakim-savcıların istisna tutulmasının mantığını ve gerekçesini anlamakta zorlandıklarını kaydetti.
Demokratikleşme paketi çözüm sürecini olumlu etkileyecek
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Demokratikleşme Paketi, Türkiye’nin en köklü sorunları arasında yer alan ve 30 binden insanın hayatını kaybetmesine neden olan terör sorununa bitirmek için başlatılan çözüm sürecine olumlu katkı yapacak. Çözüm süreci ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Kurulan Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Amasya Milletvekili M. Naci Bostancı, paketin toplumsal barış ve kardeşliği tesis etmek için atılan adımlara olumlu katkı vereceğini söyledi. Terör örgütünün değil toplumun taleplerinin yerine getirildiğini belirten Bostancı, paketlerin devamının da geleceğini kaydetti. Türkiye’de toplumsal barışı ve kardeşliği temin etmek ve bunu kalıcı kılmak için TBMM çatısı altında bir komisyon kurulduğunu hatırlatan Bostancı, “Bunun için toplumun farklı kesimlerinden çok sayıda insanı, kurumu, çözüm yollarını dinledik, araştırdık ve inceledik. Anadilde eğitim toplumun bir kesimi için önemli bir talepti. Açıklanan bu paketle bu talep önemli ölçüde yerine getirilmiş oldu. Diğer adımlar da gelecektir. Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi bu ne ilk adım ne de son adımdır. Bunların devamı gelecektir” dedi.
Demokratikleşme paketi ile atılan adımların toplumsal talebi karşılamak için atıldığına vurgu yapan Bostancı, bunun herhangi bir pazarlık unsuru olarak da yapılmadığını söyledi. Bostancı, “Bu adımlar ne PKK, ne Kandil ne de İmralı istediği için atılmıştır. Bu adımlar toplumun talebidir ve bu talebin karşılanmasına yöneliktir. Bunun bir pazarlık sonucu olduğunu ileri sürenler demokratik bir ülkede devlet-millet ilişkisini bilmeyenlerdir” diye konuştu.

HÜSEYİN SANCAK / İSTANBUL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Demokrasi Paketi’nde başörtüsüne de serbestlik getirildi. Erdoğan, “Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında başörtüsü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hâkim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz” dedi. Başbakanın bu sözlerini 28 Şubat döneminde başörtüsü mağduriyeti yaşayanlar değerlendirdi.
DEMİRKOL: TOPLUMUN
BEKLEDİĞİ, ARZU ETTİĞİ BİR İSTEK
28 Şubat Sürgünleri kitabının yazarı ve 28 Şubat Öğretmenleri Platformu Temsilcisi Gülşah Demirkol, başörtüsünün kamu kuruluşlarında serbest olmasının toplumun büyük bir kesimi tarafından olumlu karşılandığını söyledi. Toplumda başörtüsünün serbest olmasıyla ilgili bir beklentinin de olduğunu kaydeden Demirkol, “Başörtüsünün serbest olması toplumun beklediği, arzu ettiği bir isteğiydi. Toplum artık başörtüsünün serbest olması konusunda mutabık olmuştu” dedi.
ŞEKERCİ: ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM
ÖZGÜRDER Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Şekerci, başörtüsüne kamu kuruluşlarında serbestlik tanınmasının çok önemli bir adım olduğunu söyledi. 28 Şubat döneminde de şimdi de, “Başörtüsünün her yerde şartsız, koşulsuz, sınırsız kaldırılması gerektiğini” belirttiklerini ifade eden Şekerci, başörtüsünün TSK ve Yargı’da kaldırılmamasını, “kendi ayağımıza kurşun sıkmak” şeklinde değerlendirdi.
Paket, Meclis’teki dokunulmazlık fezlekelerini düşürecek
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı demokratikleşme paketinden milletvekilleri de yararlanacak. Paketle Türkçe’den farklı dil ve lehçelerde seçim propagandası yapmayı yasaklayan 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki kanunun 58. maddesi değişecek. Maddenin ikinci paragrafındaki, “Siyasi partiler ve adayların yapacakları propagandalarda Türkçe kullanılması esastır” ifadesi de paketle birlikte kaldırılacak. Farklı dil ve lehçelerde propaganda yapmanın önündeki bir başka engel olan 2820 Sayılı Seçim Kanunun 81. maddesinin C fıkrası da değiştirilecek. Bu kapsamda özellikle BDP’li milletvekillerinin neredeyse tamamı hakkındaki dokunulmazlık fezlekeleri de kaldırılmış olacak.
MİLLETVEKİLLERİ İLE
İLGİLİ SUÇLAMALAR
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilleri ile ilgili 928 dosyada 67 ayrı suçlama yer alıyor. Tüm parti liderleri hakkında da fezlekenin bulunduğu Meclis’te suç teşkil ettiği öngörülen fiilleri işleyen milletvekillerine izafe edilen suçlar şöyle: “Terör örgütünün propagandası yapmak (269 dosya), Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet (185 dosya), Suçu ve suçluyu övmek (112 dosya), Seçim Kanunu’na muhalefet (48 dosya), Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret (46 dosya), Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek (30 dosya), Görevi kötüye kullanma (18 dosya), Hakaret (17 dosya), Örgüt üyesi olmak (15 dosya), Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet (14 dosya), Karşılıksız çek keşide etmek (14 dosya), Görevi ihmal (7 dosya), Görevi kötüye kullanma (6 dosya), Resmi belgede sahtecilik (5 dosya)”
PAKET’TE NELER VAR?
YASAL DÜZENLEME
GEREKTİREN REFORMLAR
YAŞAM TARZINA SAYGI TCK İLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK
l Yaşam tarzına saygı TCK ile güvence altına alınıyor. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alınıyor. Artık bir kimseye inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriliyor.
NEFRET SUÇLARINDA CEZA ARTIRILIYOR
l Kişinin dili, ırkı, milliyeti, cinsiyeti, felsefi inancı ile suç işlenmesi ile ilgili ceza artırılıyor. Nefret suçunun işleyenlere 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilebilecek. Türkiye’de hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Bunun için Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu kurulacak.
YARDIMDA DAYATMAYA SON VERİLİYOR
l Yardım toplama konusunda da yasal düzenlemeye gidiliyor. Kurban derisi, fitre ve zekat konusunda THK’ya verilen yetki yasayla da kaldırılıyor. Vatandaşlar artık yardımlarını hür iradesiyle istediği yere verecek.
SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞECEK
l AK Parti, yeni seçim sistemi konusunda 3 alternatifi tartışmaya açacak.
A) Yüzde 10 barajı ile devam edilecek
B) Baraj yüzde 5’e çekilip, 5’li gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi uygulanacak
C) Baraj kaldırılıp, dar bölge seçim sistemi getirilecek.
YÜZDE 3 ALAN SİYASİ PARTİLERE HAZİNE YARDIMI
l Paketle siyasi partilere devlet yardımı genişletiliyor. Devlet yardımı için yüzde 7 şartı, yüzde 3’e çekiliyor. Düzenleme ile seçimlerde yüzde 3 oy alan partiler devletten hazine yardımı alabilecek.
PARTİLERİN TEŞKİLATLANMASI KOLAYLAŞTIRILIYOR
l Siyasi partilerin teşkilatlanmasına kolaylık getirmek için beldelerde teşkilat kurma zorunluluğu kaldırılıyor. Siyasi Partiler Kanunu’nun 11 maddesinde yapılacak değişiklikle siyasi partilere üye olmayı kısıtlayan maddeler de değiştirilecek. Oy verme hakkı olan herkesin üye olma hakkının önü açılacak.
SİYASİ PARTİLERDE EŞ GENEL BAŞKANLIK SİSTEMİ GELİYOR
l Paketle siyasi partilerde eş genel başkanlık sisteminin önü açılıyor. Seçim Kanunu’nun 15. Maddesine ek yapılarak iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel başkanlık sistemi getirilecek.
FARKLI DİL VE LEHÇELERLE PROPAGANDA YAPILABİLECEK
l Farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda imkanını getiren paket, ön seçimlerde farklı dil ve lehçelerde propaganda yapmaya da imkan sağlıyor.
ÖZEL OKULLARDA KÜRTÇE EĞİTİM SERBEST
l Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önü açılıyor. Uygulama ile özel okullarda Kürtçe eğitim verilebilecek. Belirli harflerin kullanılmasına yönelik ceza kaldırılıyor.
KÖYLER ESKİ İSİMLERİNİ ALABİLECEK
l Paket ile köyler daha önceki isimlerini alabilecek. İl ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekecek. Nevşehir Üniversitesi’nin ismi de Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi olarak değiştirilecek.
TOPLANTI VE GÖSTERİ SAATLERİ UZUYOR
l Toplantı yer ve güzergahının belirlenmesinde katılım sağlanacak. Toplantı ve gösteriler 23.00’e kadar yapılabilecek. Gösterilerde hükümet komiseri uygulaması kaldırıldı. Düzenleme Kurulu, dağılma kararı alacak kolluk amirine bildirecek. Düzenleme kurulu bunu yerine vermezse en büyük amir kararını verecek.
KİŞİSEL VERİLER KORUNACAK
l Kişisel verilerin korunmasına yasal düzenleme getiriliyor. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak.  Ayrıca TCK’da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyide kaldırılıyor.
İDARİ DÜZENLEME
GEREKTİREN REFORMLAR
KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ             YASAĞI KALDIRILIYOR
l Kadın çalışanlara yönelik ayrımcı ihlaller artık sona erecek. Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında ayrımcılık içeren başörtüsü yasağı kaldırılıyor. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcılar  bunun dışında tutulacak.
İLKOKULDA ANDIMIZ
UYGULAMASI SONA ERİYOR
l İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırılıyor. Geçen yıl ortaokullarda bu uygulama sona erdirilmişti.
DAYRUL UMUR MANASTIRI ARAZİSİ İADE EDİLECEK
l Mor Gabriel Manastırı’nın arazisi iade ediliyor. Bu uygulama ile Süryani vatandaşlara hakları teslim edilmiş olacak.
ROMAN DİL VE KÜLTÜR     ENSTİTÜSÜ KURULACAK
l Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kurulacak. Enstitü Romanların karşılaştıkları sorunlarla ilgili araştırmalar yapacak.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23