İHH İnsani Yardım Vakfı’nın düzenlediği “Mısır İçin Adalet Toplantısı” dün İstanbul’da gerçekleşti. Toplantıya başta Mısır olmak üzere Fransa, İngiltere, Amerika, Tunus, Malezya gibi 20’yi aşkın ülkeden 50’yi aşkın hukukçu ve aktivist katılırken, toplantıda Mısır’daki cunta hükümetinin darbe karşıtlarına yönelik işlediği insanlık suçları konuşuldu.
Öncelikle halkı bilinçlendirme ve dünyayı bilgilendirme faaliyeti yaptıklarını belirten Yıldırım, Mısır’da halka yönelik basın karartmasının eşsiz düzeyde olduğunu belirterek, “Böyle bir karartmayı ilk kez gördük. Mısır halkının çoğu dahi meydanda olandan haberdar değil. Bütün televizyonları kapattılar, bütün gazeteleri yasakladılar. Öyle şeylerle karşılaşıldı ki, meydanın 3 sokak arkasındaki insanlar bile meydandan habersiz kaldılar. Böyle bir karartma uyguladılar. Biz ise Mısır meydanlarından aldığımız bilgileri anlık olarak dünya kamuoyuyla paylaştık” diye konuştu. Mısır Ordusu’nun başka ülkelerden gelen keskin nişancılar kullandığını söyleyen Yıldırım; “Adalet denilen bir şey yok, hukuk denilen bir şey yok. Mısır’da halk ihlalleri kavramını arayıp bulamıyoruz artık, binlerce metre yerin altına gömülmüş durumda! Bunu bizler ortaya çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan Mısırlı hukukçu Abu Bakr Abdulfettah Muhammed, “Darbe karşıtları toplamda 2 milyon kişiyi bulurken, meşruiyete destek için Mursi yanlısı göstericiler 4 milyonu buluyordu” diye söyledi. Tunuslu Avukat Anouar Gharbi ise, “Şunu açık bir şekilde söylemeliyiz ki, darbenin ve darbecilerin geleceği yoktur. Darbelere karşı çıkmalıyız” diye konuştu.
“LİBERALLER VE LAİKLERİN TAVRINI GÖRÜNCE ŞOK GEÇİRDİM”
Toplantıda konuşan Amerikalı Siyaset Bilimcisi Norman Finkelstein ise, liberallerin Mısır’daki katliamlara sessiz kaldıklarını belirterek, “Kendilerini liberal diye adlandıran, kendisine demokrat diyen, kendisini insan hakları savunucu diyenlerin hiçbirinden ses çıkmadı. Hepsi Mısır’daki katliamlar karşısında sessiz kaldılar” diyerek, “Mısır’daki liberallerden duyduğumuz en ciddi ses ise Baradey’e aitti. O da ‘Ben her taraftan gelen şiddete karşıyım’ dedi” ifadelerini kullandı. Mısır’daki darbeye Batılıların niçin ses çıkarmadığı sorusuna da cevap arayan Finkelstein, ilk sebep olarak, “Genel olarak Müslümanlara karşı duyulan önyargılar birinci sırayı oluşturuyor” derken, “Laikler ve liberaller, Mısır’daki insanların cesaretlerini onurlandıracak bir girişimde bulunmadılar. Açıkçası şok geçirdim.