• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Yavaş mı İmamoğlu mu? Kör gözüm parmağına bir kurgu

Yeniakit Publisher
2024-09-11 12:45:00 - 2024-09-11 11:03:13
Yavaş mı İmamoğlu mu? Kör gözüm parmağına bir kurgu

Salih Tuna, medya ve sosyal medyanın algı yönetimi üzerindeki etkisini ele aldı. Sabah gazetesi yazarı Tuna, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun medya algısı üzerinden siyasi rekabetine dikkat çekti. Tuna, özellikle sosyal medya üzerinden oluşturulan algının gerçekleri nasıl manipüle ettiğini ifade etti. Yazısında, bu tür algı oyunlarının siyaseti nasıl şekillendirdiğini anlatan Salih Tuna, şunları kaydetti:

Salih Tuna, medya ve sosyal medyanın algı yönetimi üzerindeki etkisini ele aldı. Sabah gazetesi yazarı Tuna, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun medya algısı üzerinden siyasi rekabetine dikkat çekti. Tuna, özellikle sosyal medya üzerinden oluşturulan algının gerçekleri nasıl manipüle ettiğini ifade etti. Yazısında, bu tür algı oyunlarının siyaseti nasıl şekillendirdiğini anlatan Salih Tuna, şunları kaydetti:

" "Gerçekleri kontrol eden, geleceği kontrol eder" demişti Orwell, 1984 adlı meşhur eserinde.

Gücü tahkim etmek için gerçeklerin nasıl çarpıtılarak algı oluşturulduğu üzerine Chomsky'den Harari'ye kadar birçok aydın diller dökmüştür.

Lakin en güzelini Z. Bauman kavramlaştırmıştır: "Gerçekliğin esnekliği"

Hazrete göre medya algılarımızı şekillendirmek suretiyle gerçekliğe "esneklik" kazandırmış oluyor.

Malumunuz, günümüz dünyasında gerçekler daha çok sosyal medya marifetiyle kontrol ediliyor.

O halde edebiyatçıdan veya filozoftan evvel "suyun başında duranların" ne dediğine bakmak gerekir.

Mesela, Meta'nın CEO'su Mark Zuckerberg şunu diyor: "Gerçeklik, kişinin gördüğü şeylerle şekillenir."

Demek ki, belirleyici olan neyi nasıl göstereceğinizden ibarettir.

***

Elon Musk da Zuckerberg gibi mi düşünüyor, bilemiyorum. Benim bildiğim şu sıralar Trump'ı "parlatmakla" meşgul.

Trump da nasıl "parıldıyor" aklınız durur. Mesela geçenlerde, "Harris başkan olursa İsrail yok olur!.." dedi iyi mi?

İsrail'in yok olmasından kastettiği, "soykırım yapma özgürlüğünün" sekteye uğraması galiba.

Şu hale bakar mısınız: ABD'deki başkanlık yarışının sonucunu, hangi başkan adayının İsrail için daha kullanışlı olacağı belirleyecek nerdeyse.

Peki, ABD halkı bu kadar kötü olabilir mi?

Yani, Gazzeli bebekleri paramparça eden, ambulansları, hastaneleri vuran, gazetecileri ve doktorları öldüren, Filistinli mahkûmlara tecavüz eden, "güvenli bölge" olarak ilan ettikleri yerlerdeki Gazzelilerin çadırlarını bombalayan İsrail'i destekleyecek kadar psikopat, ruh hastası olabilirler mi?

Elbette hayır.

"Gerçekliğin esnekliğine" kurban gidiyorlar, hepsi bu.

Başka bir ifadeyle, İsrail yaptığı tecavüzleri de katliamları da Gazze halkının İsrail'e yaptığını sanıyorlar.

Zuckerberg'in dediği gibi "gerçeklik" algıları, onlara "gösterilenlerle" şekilleniyor.

***

"Gerçeklerin esnekliği" zindanından kurtulmak kolay değil. Ortada "hakikat" adına bir şey kalmıyor ki, neye tutunup kurtulacaksın!

Hele ki orantısız zekayla malul Z kuşağı, tastamam bu zindanın müptelası olmuşlar.

Onlardaki bu cevheri keşfedenler de (mafya liderlerinden Ümit Özdağ'a kadar) onlara tezgâh açıyor.

Geçenlerde bir video izledim. Bir kafede hemen her masada çiftler oturmuş bir şeyler içiyorlar. İkililerin biri herhangi bir ihtiyacını gidermek için masadan kalkınca diğeri anında içkisine Nuri Alço misali ilaç koyuyor. Daha sonra masasına dönen masum insan evladı her şeyden habersiz bardağından tam bir yudum alacakken, diğer masadaki ikiliden biri yetişip engel oluyor. Fakat onun da masada bıraktığı içki bardağına masasındaki "partneri" bu fırsatla ilaç koyuyor. İşin komik tarafı, garsondan komiye, ayaktaki müşteriden oturanına kadar kafedeki herkes birbirine aynı muameleyi yapıyor. Sizin anlayacağız, kör gözüm parmağına bir kurgu. "Gerçekliğin esnekliği" falan değil. Lakin binlerce yoruma üşenmedim taradım; çoğunluk inanmış. Bu kurguya bile inananları İmamoğlu hamsi niyetine tavada pişirip yemesin de ne yapsın!

Mansur Yavaş hiç kusura bakmasın, bu konularda İmamoğlu'yla aşık atacak yetenek onda yok. Hem "Mustafa Kemal'in askeriyiz" diyen, hem de "PKK sizi tükürüğüyle boğar..." diyen Abdullah Zeydan'ı makamında ağırlayan bir yetenekten söz ediyoruz.

Gerçi Mansur Bey'in de hakkını teslim etmek lazım; eski bir MHP'li olarak CHP'de az yol almadı.

Amaaan bana ne, iyi olan kazansın."











 

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

HİZİPSAVAR

chp ve hizipcimi evliya olsa oy vermem sahiplenmem adam yerine koymam.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23