Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın hayali gerçek oldu Kaan’la yüz yıllık prangaları kırdık
Türkiye savunma sanayiinde önemli bir eşiği daha ardında bıraktı. Proje açıklandığında, “Kalorifer peteği”, “2030’a kadar uçuramazlar” diyen vesayetçi zihniyetin karalamaya çalıştığı Milli Muharip Uçak KAAN, dün sabah gökyüzüyle buluştu.
SEBAHATTİN AYAN İSTANBUL
Türkiye, dışa bağımlılığı bitirmek için ses getiren projelere imza atmaya devam ediyor. Ülkemize her alanda çağ atlatan Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye bir hayaline daha kavuştu. KAAN’ın projesinin açıklanmasının ardından, ‘2030’a kadar uçuramazlar’, ‘kalorifer peteği gibi’, ‘Hayal satmayın’ şeklinde dezenformasyon ve çekememezliğe başlayan CHP ve işbirlikçisi medya milli projeye ket vurmaya çalışsa da ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. Türkiye’nin önemli teknoloji projelerinden biri olan Milli Muharip Uçak KAAN, dün sabah saatlerinde ilk uçuşunu gerçekleştirdi. KAAN’ın ilk uçuşunda pilot koltuğunda test pilotu Barbaros Demirbaş oturdu. Böylelikle Türkiye, KAAN ile 5’inci nesil savaş uçağına sahip ülkeler arasında yerini alırken yüz yıllık açığı kapattı. Konuyla ilgili gazetemize konuşan tarihçi ve savunma sanayii uzmanları Türkiye yüzyıllık prangayı kırdı, bugün uçuşun gerçekleşmesi büyük bir irade ve azmin zaferi görüşünde birleşti.
ELEKTRONİK HARP KABİLİYETİNE SAHİP
17 Mart 2023’te hangardan çıkarak pist başı yapan KAAN tasarım ve imalatıyla milli bir mekanizmaya sahip. Maksimum 55 bin fite kadar çıkabilecek olan KAAN, 40 bin fitte sesten 1,8 kat hızlı uçabilecek. Yeni nesil silahlarla havadan havaya muharebe, süpersonik hızda dahili silah yuvalarından hassas vuruş gerçekleştirebilecek KAAN, yapay zekâ ve nöral ağ desteğiyle artırılmış muharebe gücü sağlayacak. KAAN, üstün hava hâkimiyetini yerli ve milli silahlarla arttırılmış havadan havaya muharebe menzili ile arttırılmış muharebe gücü ile sağlamakta. Çift motoru, yüksek manevra kabiliyeti ve elektronik harp kabiliyeti de KAAN’ın özellikleri arasında bulunuyor.
BU BİR AZMİN VE GÜÇLÜ İRADENİN ZAFERİDİR
Savunma sanayii ve havacılık alanında çalışmalar yapan tarihçi yazar Ramazan Akbaş, “Bugün Türkiye, Vecihi Hürkuş ve Nuri Demirağ’ın hayali olan projelere sahip oldu. Yüz yıldır savunma sanayii ve uçuş alanında engellenen bu millet nihayet kendi savaş uçağını yaparak bir zinciri daha kırmış oldu. Tayyareci Vecihi Bey gibi Milli havacılığı tesis etmek isteyen dönemin önemli iş adamlarından Nuri Demirağ birçok kez engellenmiş ve milli havacılığı kurma teşebbüsleri sürekli sonuçsuz kalmıştı. 2030’a kadar uçuramaz dedikleri uçak kısa bir sürede uçtu. Bu bir azmin ve güçlü iradenin zaferidir. Türkiye, Vecihi Hürkuş tarafından 1924 yılında üretilen Vecihi K-6 ve Vecihi K-14 uçaklarından ve ilk uçak mühendislerinden Selahattin Reşit Alan’ın, tasarlayıp çizdiği Nuri Demirağ önderliğinde üretilen ‘Nu.D-36’ uçağından MMU KAAN’a kadar çok badire atlattı. İnşallah bundan sonra savunma sanayii ve havacılık alanında fersah fersah yol kat edeceğiz. İnşallah tam bağımsız bir yapıya kavuşmuş olacağız” ifadelerini kullandı.
KAAN TÜRKİYE YÜZYILINDA GÖVDE GÖSTERİSİ YAPTI
Emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları da şunları dile getirdi: “Elhamdülillah bugün gurur duyduk. Kaan’ın göklerde gövde gösterisi yapmasıyla Türkiye yüzyılında savunma sanayisi alanında ülkemizin geldiği noktayı somut olarak gözler önüne sermiş oldu. Kaan’ın yapmış olduğu uçuş bu alanda yani teknolojik alanda, savunma sanayi alanında Türkiye’nin gelmiş olduğu noktayı ortaya koyması açısından çok önemli. Tabii her alanda çok şükür güzel gelişmeler devam ediyor.
İnşallah Türkiye çok daha güzel noktalara gelecek dünyada birinci ligde bu çalışmalarını sürdürecek. Artık Türkiye kendini bir güç olarak gösteriyor. Tabii bu teknolojik alanda savunma sanayi alanında meydana gelen gelişmeler sadece o silahları araç gereçleri üretmekle kalmıyor. Bu geldiğimiz noktanın Türkiye’ye karşı kötü emeller besleyenlerin bu niyetlerine karşı da bir caydırıcı bir etkisi var. Yani Türkiye’nin savunması noktasında etrafımız düşmanlarla çevrili. Bölgemiz risklerle dolu. Türkiye’nin bu noktada kendi güvenliğini kendi geleceğini garanti altına alması lazım. Bu noktada bu üretimler çok çok önemli.”
