HSBC Türkiye'nin ekonomik görünümüne ilişkin analiz yayımladı. HSBC'ye göre Türkiye'nin ekonomik görünümü, geçen yılki başkanlık seçimlerinden bu yana uygulanan ortodoks politikalar sayesinde olumlu yönde değişmeye başladı. Kredi büyümesinin yavaşlaması, cari açığın daralması ve enflasyonun haziran ayında düşmesi gibi olumlu gelişmeler yaşanıyor. Ayrıca, politika faizinin eylül ayında yıllık bazda pozitif olması bekleniyor.

Bu politika değişiklikleri, Türkiye'deki dolarizasyonun azalmasına ve yurtdışından gelen portföy yatırımlarının artmasına neden oldu. Bu durum, net merkez bankası rezervlerinde güçlü artışlara yol açtı. Ancak enflasyon hala yüzde 70'in üzerinde seyrediyor ve merkez bankasının beklediğinden daha yavaş düşebilir. Bunun ana nedenleri arasında güçlü ekonomik büyüme ve yerleşik enflasyon beklentileri yer alıyor. HSBC 2024'te faiz indirimi beklemiyor. HSBC'nin yıl sonu dolar tahmini 36.00 oldu.

Maliye politikası ve siyasi ortam da ekonomik görünüm üzerinde etkili oluyor. Bu yıl daha yüksek bir bütçe açığı öngörülürken, 2025 yılında depremle ilgili yeniden inşa harcamalarının azalmasıyla önemli bir mali konsolidasyon bekleniyor. Bununla birlikte, 2028'deki genel ve başkanlık seçimleri, hükümetin anayasa değişikliklerini zorlaması durumunda siyasi belirsizliği artırabilir.

Haziran ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) beklenenden daha düşük geldi ve hem manşet hem de çekirdek enflasyonun aylık fiyat artışı yavaşladı. 2024 sonu ve 2025 sonu için TÜFE tahminleri sırasıyla yüzde 48'den yüzde 44.6'ya ve yüzde 29'dan yüzde 27.7 olarak güncellendi. Merkez Bankasının politika faizinin yıl boyunca değişmeden kalması beklenirken, yüksek enflasyon beklentileri ve kötüleşen fiyatlama davranışları nedeniyle dördüncü çeyrekte faiz indirimlerinin erken olacağı düşünülüyor.

İthalat tarafında, hükümet kısıtlamaları nedeniyle yılın ilk beş ayında altın ithalatı yıllık bazda yüzde 54 azaldı. Enerji ve altın hariç çekirdek ithalat ise daha dirençli kaldı. HSBC'nin Türkiye için 2024 büyüme tahmini ise yüzde 3,8 oldu.

Sonuç olarak, Türkiye'nin ekonomik görünümü temkinli bir iyimserlik barındırıyor. Ortodoks politikaların olumlu etkileri gözle görülürken, yüksek enflasyon ve siyasi belirsizlikler gibi zorluklar devam ediyor. Hükümetin mali ve para politikaları, ekonomiyi istikrara kavuşturma ve iyileştirme yolunda kritik bir rol oynayacak.