Her devirde yolsuzluklarla, tacizle, tecavüzle anılan, milli iradenin tercihine saygı duymayan, millet ve devlet düşmanlarıyla kol kola girerek ittifak kuran darbecilerin ve karanlık odakların gözde partisi CHP’de rezaletlerin ardı arkası kesilmiyor. Milletin mukaddes değerleri ile uğraşan, ülkenin asli unsuru dindarlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan ve tek parti diktatörlüğünden bu yana tek başına iktidar yüzü görmeyen hiziplerin partisi CHP, kendi içerisindeki kavgayla gündemde yer alıyor.
Türkiye’nin asırlık çıbanı olan, her devirde yolsuzluklarla, tacizle, tecavüzle anılan, milli iradenin tercihine saygı duymayan, millet ve devlet düşmanlarıyla kol kola girerek ittifak kuran darbecilerin ve karanlık odakların gözde partisi CHP’de rezaletlerin ardı arkası kesilmiyor. Geçmişten günümüze milletin mukaddes değerleri ile uğraşan, ülkenin asli unsuru dindarlara ikinci sınıf insan muamelesi yapan ve tek parti diktatörlüğünden bu yana tek başına iktidar yüzü görmeyen hiziplerin partisi CHP şimdi de kendi içerisindeki rant kavgaları ile ülkenin gündemini meşgul ediyor. CHP’de “değişimciler” ile Kemal Kılıçdaroğlu taraftarları arasındaki koltuk mücadelesi son hız sürerken, eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sözcüsü Murat Ongun ile ilgili skandal bir ifşada bulundu.
Murat Ongun’un Atatürk’ün kurduğu CHP’ye küfrettiğini öne süren Erdem, sosyal medya paylaşımında, “Murat Ongun; itini köpeğini paralı trollerini üstümden çek! Sen, CHP için ‘bu s….tiğimin partisi dernek olsa da ülke kurtulsa’ diyen adamsın! Çek itini köpeğini, ağzımı açtırma!” ifadelerini kullandı. Erdem ile Ongun arasındaki kavgayı akit’e değerlendiren uzmanlar, iktidar uğruna küresel emperyalistlerin ve terör örgütlerin maşası haline gelen CHP’nin milletin başına bela olduğunu, “Ülkenin selametinin bu partinin sandığa gömülmesinden geçtiği” görüşünde birleşti.
CHP artık dükkânı kapatmalı
Küfrün ve hakaretin siyasi söylem haline geldiği CHP’deki çürümüşlüğü akit’e değerlendiren Araştırmacı Yazar Mehmet Fırat, şunları dile getirdi: “Üstad Necip Fazıl, CHP için; ‘DDT zehiri ile yok edilmeli!’ diyordu. Kurulduğu günden beri halkın dinine, diline, ahlakına, tarihine, kültürüne düşman ve musallat olan bu zihniyet 100 yıldan beri kurmuş oldukları saltanatı ve düzenlerini kaybederken, canhıraş bir şekilde kendini de yemeye başladı. Baştan beri Siyonist bir düşünce içerisinde Müslüman Anadolu halkına zulmeden zihniyetleri, artık kendi içine de dönmüş durumda. Yılanın kabuk değiştirmesi gibi baştan beri değiştirdikleri başkanlar, parti içindeki klik ve hizipler her defasında birbirini doğradı. Her türlü hırsızlık, yolsuzluk ve adam kayırmacılığın yaşandığı CHP teşkilatlarında yerel seçim arefesinde aday belirleme sürecinde ayyuka çıkan bu kavga, ‘sıra bende’ kavgasıdır! ‘Çağın kurtarıcısı(!)’ diye lanse edilen Kemal Kılıçdaroğlu’nun indirilmesi, ekibinin görülmedik şekilde tasfiyesi, sadece parti içinde koltuk ve rant kavgalarını ortaya çıkarmadı, hiziplerim kavgasını ayyuka çıkardı. CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem’in açıkladığı ve İmamoğlu’nun Sözcüsü Murat Ongun’a ait olduğu öne sürülen ‘bu s….tiğimin partisi dernek olsa da ülke kurtulsa’ açıklamasıyla CHP’deki çürümenin boyutu gün yüzüne çıkmıştır. Artık CHP’den bu ülkeye hayır gelmez. Dükkanı kapatmaları hem kendilerinin hem de ülkenin menfaatinedir. Gazze’nin izzetli ve onurlu duruşu nasıl ki Siyonist terör örgütü İsrail’i yerle bir ettiyse, bu taciz- tecavüz rezaletleri, koltuk ve rant kavgaları 100 yıllık CHP’yi yolun sonuna getirmiştir.”
Dâvâ değil koltuk kavgaları
Siyaset Bilimci Doç. Dr. Ali Fuat Gökçe ise, şunları söyledi: “Murat Ongun ile Eren Erdem arasındaki tartışma CHP’deki genel başkanlık yarışının bir alt seviyede dışa vurumu. Adayların yani Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu üzerinden değil de onların kadrolarında bulunan en yakın kişilerin bu şekilde sosyal medya üzerinden konuşmaları, CHP’de böyle bir çekişmenin olduğunun işaretidir. Tabii bu tartışmalar Cumhuriyet Halk Partisine zarar veriyor. Parti içi demokrasi adı altında yapılan konuşmalar aslında demokrasiden öte partiyi yıpratmaya yönelik çekişmelerden başka bir şey değil. İnsanlar sağlam duran, kendi içerisinde bu şekilde tartışmalara girmeyen, yıpranmayan partilere oy vermeyi tercih ederler. CHP’de bunu görmüyoruz. Parti içindeki tartışma ortamı ve çok sert sözlerle yapılan atışmalar, bir davaya inanmışlıktan ziyade koltuk kavgasının işaretidir. Ortada bir koltuk sevdası olduğunu gösterir. Belediye seçimlerinde böyle bir tartışmanın olması başta İstanbul olmak üzere CHP’nin elindeki belediyelerde hizmeti de aksatmaktadır. Bütün bunlar, eğer yerel seçimleri kazansa bile CHP’de bu tür kavgalı tartışmaların devam edeceği düşüncesini güçlendirmektedir.”
