Cihat Yaycı, "Anladığımız kadarıyla Yunanistan bu görüşmeden Doğu Akdeniz'den pay almıştır. Bu gerçekten kabul edilemez bir şeydir. Libya anlaşmasını çöpe atmak demektir" dedi. Canının sıkıldığını söyleyen Yaycı canlı yayından ayrıldı.

Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de hiçbir hakkı olmadığını belirterek şunları söyledi: "Doğu Akdeniz'de hakça paylaşım yapabiliriz... Yani Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanı olabilir.

Kim bunu sayın Cumhurbaşkanı'na söylediyse konuyu bilmiyor demektir. Ben anlatayım, Yunanistan'ın tezlerinin dünyada eşi benzeri görülmeyecek şekilde hukuksuz olduğunu. Anladığımız kadarıyla Yunanistan bu görüşmeden Doğu Akdeniz'den pay almıştır.

Yunanistan bir taahhüt almıştır. Yunanistan Doğu Akdeniz'de 'ben deniz alanı alacağım' gibi bir taahhüt almışsa bu gerçekten kabul edilemez bir şeydir. Eğer Yunanistan Doğu Akdeniz'den pay alacaksa Türkiye-Libya anlaşması ne olacaktır? Libya-Türkiye anlaşması varken Doğu Akdeniz'de Yunanistan'ın pay alması mümkün değildir. Libya anlaşması çöpe gidecektir.

Devletler arasındaki ilişki kazan kazandır. Ben bu görüşmeden ne kazandığımızı anlamadım. 'Doğu Akdeniz'de hakça paylaşım mümkündür' lafı, Libya anlaşmasını rafa kaldırmıştır.

Libya anlaşmasından sonra Yunanistan Dışişleri resmen açıklamıştır; Türkiye-Libya anlaşmasının iptal edilmesi ve Türkiye'nin Libya'daki varlığına son verilmesi... Bu iki politikayı gütmektedir. Eğer Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile bir paylaşım söz konusu ise Libya anlaşması çöptür. Libya anlaşması mevcutken Yunanistan'ın Doğu Akdeniz'de bir pay alması hukuken mümkün değildir.

Neden? Yunanistan bir takım ada devleti değildir. Sınırları adaların ucundan geçmez. Ana karasından geçer. Yunanistan adaları olan bir yarım ada devletidir. Bunu birisinin izah etmesi lazım.

Hayati bir tehlike içindeyiz. Yunanistan'a Doğu Akdeniz'de pay vermek demek, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki bütün zeminini kaybetmesi demektir. Libya anlaşması mevcutken, Yunanistan'a Doğu Akdeniz'de müzakere edilemez."

Yaycı, daha sonra yaşanan sürece çok canının sıkıldığı ifade ederek Ulusal Tv'deki yayını terk etti.