Atatürk Üniversitesi İİBF öğretim üyesi Prof. Dr. Turan Öndeş, “(S&P’nin cari açık uyarısı) Türkiye, reel ve finansal yatırımcılar açısından bugün ve gelecek için hâlâ ümit veren, güven veren, kâr fırsatları potansiyeli olan bir ülke konumundadır. Bu dönemde Türkiye’den ani sermaye çıkışları beklenmediği gibi Türkiye ekonomisine gelen sermaye girişi de devam ediyor. Eldeki makro verilere göre, Türkiye’nin 2013’te yüzde 3 oranında, 2014’te ise yüzde 3,6 oranında büyümesi öngörülmektedir. Avrupa’da ekonomik sarsıntının ardından iyileşmeler başladı. Bu durum Türkiye için bir tehdit değil, ihracatımız açısından artı avantaj getirir” dedi.
Öndeş, dünyadaki finansal pazarlarda ABD’nin tahvil faizlerindeki yükseliş eğilimine rağmen, Türkiye’de geleceğe dönük genel bakışın olumlu seyrettiğini söyledi.
Bu olumlu bakış içinde S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu teyit etmesinin yani “notun indirilmesini gerektirecek bir şey yok” demesinin, yurtiçi piyasalara olumlu bir katkı yaptığını vurgulayan Öndeş, şunları kaydetti: “S&P’nin açıklamasında, küresel likidite ve yurtiçi kredi büyümesiyle ilgili riskleri vurgulamış fakat Türkiye’nin mali disiplin ve büyümesi hakkında pozitif görüşünü açıklamıştır. Kimi not düşmesini bekleyen çevrelere de cevap olarak; ‘gelecek yıl Türkiye’nin not değişme ihtimalinin 3’te 1’e düştüğünü vurgulamıştır. Yine elindeki makroekonomik öncü göstergelere dayanarak da Türkiye’de enflasyonun yüzde 8’e yükselmesini, döviz kurlarında dengelenme sağlandıktan sonra enflasyonun tekrar düşüşe geçmesinin beklendiğini’ açıkladı ki bu ifade Türk ekonomisi aktörleri açısından ve finansal piyasalar açısından gayet olumlu olarak algılandı.”
Prof. Dr. Öndeş, “Eldeki makro verilere göre, Türkiye’nin 2013’te yüzde 3 oranında, 2014’te ise yüzde 3,6 oranında büyümesi öngörülmektedir. Bu dönemde TL’nin istikrar kazanmasıyla yüzde 8’lik enflasyonda düşüş olacağı bekleniyor” şeklinde konuştu.
Seçimler dönemine girildiğine değinen Öndeş, genel bakışın “2014 ve 2015 yılında Türkiye’deki seçim döneminde mali politikada ılımlı bir genişleme olacağı şeklinde” olduğunun altını çizdi.
“TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GİDİŞATINDA YÖNÜ, UZUN VADELİ BÜYÜMEYE DÖNÜKTÜR”
Suriyeli mültecilere yapılan yardımların, Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH) içinde büyük bir parça olmadığını belirten Öndeş, şöyle devam etti: “Dolayısıyla Suriye’deki durumun Türkiye’nin kredi notunu doğrudan etkilemesi beklenmemektedir. Kaldı ki Türkiye’nin yardım elini uzatması, mülteci kampları açması, olması gereken insani bir davranış olup, dünyada sermaye yöneten tüm yatırımcıların da ilgisini olumlu yönde etkilediği kanaatindeyim. Türkiye, reel ve finansal yatırımcılar açısından bugün ve gelecek için hâlâ ümit veren, güven veren, kar fırsatları potansiyeli olan bir ülke konumundadır. Bu dönemde Türkiye’den ani sermaye çıkışları beklenmediği gibi Türkiye ekonomisine gelen sermaye girişi de devam ediyor.”
Türkiye ekonomisinin, uzun vadede büyümeye dönük olarak değerlendirildiğini anlatan Öndeş, “Şunu vurgulamak gerekir ki Avrupa’da ekonomik sarsıntının ardından iyileşmeler başladı. Bu durum Türkiye için bir tehdit değil, ihracatımız açısından artı avantaj getirir. Bu paralelde Türkiye’nin ekonomik gidişatında trendimizin yönü, uzun vadeli ekonomik büyümeye dönüktür” dedi.
