haber7.com yazarı Mustafa Yürekli, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim 2023'ten beri sürdürdüğü katliamı ve yol açtığı insani krizi eleştirdi. Yürekli, İsrail'in sivil yerleşimleri hedef alarak binlerce Filistinliyi öldürdüğünü ve kıtlığa yol açtığını belirtti. İslam aleminin birleşerek güçlü bir ordu ve küresel yargı teşkilatı kurması gerektiğini ifade eden Yürekli, Türkiye'nin Gazze'ye bir barış harekatına öncülük yapabileceğini söyledi. İşte Yürekli'nin dikkat çeken yazısı:
haber7.com yazarı Mustafa Yürekli, İsrail'in Gazze'de 7 Ekim 2023'ten beri sürdürdüğü katliamı ve yol açtığı insani krizi eleştirdi. Yürekli, İsrail'in sivil yerleşimleri hedef alarak binlerce Filistinliyi öldürdüğünü ve kıtlığa yol açtığını belirtti. İslam aleminin birleşerek güçlü bir ordu ve küresel yargı teşkilatı kurması gerektiğini ifade eden Yürekli, Türkiye'nin Gazze'ye bir barış harekatına öncülük yapabileceğini söyledi. İşte Yürekli'nin dikkat çeken yazısı:
"Siyonist terör örgütü İsrail, 7 Ekim 2023’ten beri dünyanın gözü önünde katliam yapıyor, Gazze Şeridi’nde öyle bir yıkım gerçekleştiriyor ki taş üstünde taş bırakmadı ve insanlar artık kıtlıktan ölüyor. Başlattığı yoğun kara ve hava saldırılarını, ne bölgede yol açtığı insanlık krizi durdurabiliyor, ne soykırım suçlamaları etkili oluyor ve ne de UAD’nin saldırıları durdurma kararını umursuyor.
Türkçede ‘kasap et derdinde, koyun can derdinde’ şeklinde bir atasözü var.. ‘Kötü bir duruma düşmüş, büyük zarara uğramış kimi kişiler acı içinde kıvranırken, kimileri de küçük yararlarını düşünürler ve hiç umursamadan bu durumdan istifade etmeye çalışırlar’ anlamına geliyor bu atasözü. İnsanın söylemeye dili varmıyor ama 8 aydır süren Siyonist vahşet karşısında, ABD, İngiltere ve AB kasap, Gazze kurbanlık koyun pozisyonunda.
Siyonist teröristler, halkı zorla aç ve susuz bırakarak kıtlığa sürüklemeyi, sivil yerleşimleri kasıtlı hedef alarak başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere on binlerce Filistinliyi öldürmeyi sürdürüyor. Hayatta kalanlar ise enkazın başında ağlıyor, feryat ediyor.
Gazze Şeridi'ndeki Siyonist saldırılarında can verenler, sakat kalanlar, binası yıkılıp sokakta kalanlar artık 10 binlerle ifade ediliyor.
Siyonist terör örgütü İsrail, Gazze’deki saldırılarında evlerin yanı sıra sivillerin sığındığı Birleşmiş Milletlere ait yapılar, okul, hastane, cami ve kilise gibi çok sayıda sivil yerleşim yerini kasıtlı hedef alarak yıktı; 2,3 milyon Filistinliyi hayata bağlayan insani yardımların girişini de engelleyerek kıtlığa yol açıyor.
Saldırılardan kaçan 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah kentine başlayan kara saldırısıyla Gazze’de güvenli bir yer kalmadı.
10 binlerce ton bomba kullanılan saldırılarda evler, okullar, camiler ve hastaneler yıkıldı: Gazze'ye 77 bin ton patlayıcıyla saldırı düzenlendi. 87 bin
konut tamamen yıkıldı. Toplamda 300 bin konut zarar görerek oturulamaz hale geldi.
Saldırılarda 189 kamu binası, 108 okul ve üniversite yerle bir oldu. 313 okul ve üniversite kısmen zarar gördü.
Gazze'de 604 cami tamamen, 200'ü ise kısmen yıkıldı.
Gazze'de 160 sağlık kuruluşu hedef alındı. 55 sağlık merkezi ile 33 hastane hizmet dışı bırakıldı. 130 ambulans da kullanılamaz hale getirdi.
Siyonist teröristlerin baskın yaptığı hastanelerde bulunan 7 toplu mezardan 520 Filistinlinin cenazesi çıkarıldı.
Aç ve susuz bırakılan Gazze’de yardımların girişi de engellenerek kıtlığa yol açılıyor..
Gazze’ye hava, kara ve denizden saldırılar yapılıyor. Hayatta kalmaya çalışan 2,3 milyon Filistinli açlık, susuzluk ve salgın hastalıklarla mücadele ediyor, hayata tutunmaya çalışıyorlar.
Birleşmiş Milletler, bütün kurum ve kuruluşlarıyla Gazze’de çöktü..
Birleşmiş Milletlerin (BM) yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (UAD) Gazze konusunda çalışmıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs 2024’te, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "yakalama kararı" başvurusunda bulunduğunu bildirdi.
Han, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten itibaren Gazze Şeridi'nde "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler bulunduğunu" açıkladı.
Netanyahu, UCM Başsavcısı Han'ın hakkında yakalama kararı talebinde bulunmasının "delilik" olduğunu öne sürerek, mahkemenin böylesi bir karar için sunduğu gerekçelerin "uydurma" olduğunu iddia etti.
ABD Temsilciler Meclisi de yakalama kararı başvurusunun ardından UCM’ye yaptırım öngören bir tasarıyı kabul ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric de yaptığı açıklamada, "UCM çalışanları dahil tüm uluslararası memurlara yönelik tehdit ve tacizlere karşı" olduklarını vurguladı.
İslam alemi, mevcut devletleri yerel yönetim olarak tanımlayıp dağınıklığa son vererek ve güvenlik konseyi oluşturarak, İslam İşbirliği Teşkilatı adı verilen
entegrasyon çalışmalarını tamamlamalıdır. İslam alemi ve Türkiye, varlığını ortak savunmaya geçmeden sürdüremez.
İslam alemi, güçlü ordu ve küresel yargı teşkilatı tesis edip dış politikada birleşerek uluslararası ilişkilerde en güçlü aktör olmak zorundadır. Gazze buhranı, İslam Birliği sağlanmadan çözülemez.
Türkiye, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla adaletli ve emniyetli bir dünyanın kuruluşuna öncülük edebilir. Küresel problemlerin çözümü için yürütülecek çalışmaları yönetebilir.
Gazze’de yaşanan Siyonist katliam dünya gündemine taşınmalı ve insanlık harekete geçirilmelidir.
Gazze’ye barış harekatı yapılmalı; Türkiye, sözkonusu Gazze’ye barış harekatına öncülük yapabilir."
