• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Türkiye, antimon zenginliğiyle stratejik gücünü artırıyor! Dünya Türkiye'den yiyor: Ruslar, fransızlar ilgi gösteriyor

Yeniakit Publisher
2024-08-26 21:13:00 - 2024-08-27 02:39:55
Türkiye, antimon zenginliğiyle stratejik gücünü artırıyor! Dünya Türkiye'den yiyor: Ruslar, fransızlar ilgi gösteriyor

Türkiye, antimon zenginliğiyle stratejik gücünü artırıyor! Tüm dünya Türkiye'den yiyor! Antimon için Türkiye'deki yatırımlar gün geçtikçe artıyor. sınırları dışındaki dev firmalar Türkiye'ye ilgi göstermeye başladı. İtalya, Rusya ve İsveç’e yapılan ihracatta hızlı bir büyüme var. İtalya, Avusturya, Belçika, Fransa, İsviçre, İran, Cezayir, Fransa'ya ve Türkmenistan'a en çok satarken yurt dışındaki ticaret zenginleri Türkiye'den satın alıyor.

Kurutulmuş meyve ve sebze pazarı tüm dünyada hızlı bir büyüme trendinde. Bu ürünlerin üretiminde söz sahibi olan Türkiye, birim fiyatı yükselişte olan bu ürünlerde hedefini daha da genişletti. İhracat pazarlarında yok satan bu sektörde yeni yatırımlar dikkat çekiyor...

Türkiye coğrafi ve iklim olarak çok şanslı bir ülke. Neredeyse yılın her mevsimi üretim yapılıyor. Dünya genelinde yenebilen 150'ye yakın meyvenin 90'ı hayat buluyor ülkemiz topraklarında. 2023 verilerine göre 27.4 milyon ton meyve üretimi gerçekleşti. Sebze konusunda da tablo farklı değil. Verimli Anadolu topraklarda neredeyse yetişmeyen sebze yok. 2023 yılında 31.8 milyon ton sebze üretimi gerçekleşti. Toplam yaş meyve sebze üretimi ise 59.2 milyon tona ulaştı. Türkiye, dünyada meyve ve sebze üretiminde ilk 5 ülke arasında yer alırken; fındık, kiraz, incir, kayısı, ayva üretiminde dünya lideri, kavun üretiminde ikinci, mandarin ve elma üretiminde ise üçüncü sırada bulunuyor. Sebze üretiminde de dünyanın sayılı ülkelerinden biriyiz.

Peki, yaş meyve ve sebze üretiminde ve ihracatında dünyada söz sahibi olan Türkiye, konu kurutulmuş meyve ve sebze olunca ne durumda dersiniz? Orada da iyi durumda olduğumuzu söyleyelim. Kurutulmuş meyve ve sebzeler bu toprakların geleneksel ürünlerinden oluşuyor. Kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, antep fıstığı, fındık gibi ürünlerde geçmişten bugüne söz sahibi konumdayız. Bu geleneksel ürünlerdeki başarıya şimdilerde yeni ürünler de eklenmeye başladı. Hatta bu ürünlere birçok ülkeden ciddi talepler geliyor. Biber, domates, patlıcan, bamya, fasülye gibi eskiden bu yana kurutulan ürünler dışında portakal, mandalina, muz, erik, armut, şeftali, nektarin gibi birçok ürün kurutulup pazarda, markette satılmaya başlandı. Bu alanda yeni birçok tesis kuruluyor. Hem ev tipi, hem de endüstriyel kurutma makineleri ile bahçesi olan herkes kurutmayı da artık kolayca yapabiliyor. Kurutulmuş meyve sebze sektöründe ciddi bir potansiyel var. Dünyada kurutulmuş meyve ve sebze pazarının hacmi 55 milyar doları buluyor. Türkiye'nin bu ürünlerdeki toplam ihracatı ise 1.6 milyar dolar seviyesinde. Türkiye bu pazardan yüzde 3 gibi bir pay ancak alıyor. Bu payı artırmak için Türkiye'nin önünde çok ciddi bir fırsat bulunuyor.

TÜM YIL TALEP VAR

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın verileri de bu potansiyeli doğrular nitelikte. Bakanlık verilerine göre Türkiye, kurutulmuş meyve ürünlerinde dünya ticaretinde ikinci, kurutulmuş sebze ürünlerinde ise dokuzuncu sırada yer alıyor. Bakanlık pazarın büyüyeceğini öngörüyor. Günümüzde insanların meyve sebze ürünlerine yıl boyu erişim talebi, kurutulmuş meyve sebze sektörünü cazip hale getiriyor. Bu nedenle kurutulmuş meyve sebze sektörü gün geçtikçe daha da büyümekte.

Üzüm, incir, kayısı, şeftali, armut, elma, erik, dut, vişne ve kiraz gibi meyveler, bezelye, bakla, mısır, biber, kabak, patlıcan, bamya, soğan, havuç, mantar ve yeşil fasulye gibi sebzeler kurutulmaya elverişli ürünler arasında yer alıyor. Ancak Türkiye'de daha çok üzüm, incir ve kayısı kurutuluyor. Keza bu ürünlerin ihracatında dünyada birinci sırada yer alıyoruz. Kurutulmuş sebzeler ise daha çok paketli hazır çorba ürünleri içerisine giriyor. Bunun yanında Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Gaziantep gibi illerimizde biber kurutularak, kırmızı pul biber, kırmızı toz biber ve isot üretimi yapılıyor. Bakanlık verilerine göre son dönemde kurutulmuş domates ürünü de özelikle Avrupa pazarında kendisine yer bulmuş durumda.

Türkiye, antimon zenginliğiyle stratejik gücünü artırıyor

Çin’in ihracat kontrolü uygulayacağı stratejik metal antimonun fiyatı hızla yükseliyor. Türkiye, 99 bin tonla küresel rezervlerin yüzde 7’sine sahip. Geçen yıl da bu elementi en fazla İtalya ve Avusturya’ya satarak, 16.8 milyon dolarlık ihracat yaptı. Batarya, yeni nesil araçlar, cam sanayi ve alev geciktirici alanında kullanılan antimon için Türkiye’de yatırımlar gün geçtikçe artıyor.

Stratejik bir yer altı zenginliği olarak öne çıkan antimon; yenilenebilir enerji, savunma sanayi ve yeni nesil araçlar için kritik önem taşıyor. Doğada nadir bulunan antimonun üretiminde önemli bir paya sahip olan Çin, ulusal çıkarlarını ve güvenliğini korumak amacıyla 15 Eylül’den itibaren bu elementin ihracatında kısıtlamaya gideceğini açıkladı. Antimon rezervleri 1.2 milyon ton olan ve 83 bin tonluk küresel üretimin yüzde 48’ini gerçekleştiren Çin’in bu kararı, antimon fiyatlarında artışa yol açtı.

99 BİN TON REZERV

Türkiye, Bolivya, Tacikistan, Myanmar, Kanada, Güney Afrika, Rusya, Hindistan ve Meksika da antimon rezervleri ve üretimiyle dikkat çekiyor. Türkiye’nin antimon rezervlerinin 99 bin tonun üzerinde olduğu biliniyor; bu da dünya rezervinin neredeyse yüzde 7’sine denk geliyor. Türkiye’de antimon rezervleri; Balıkesir, Hatay, İzmir, Kütahya, Manisa, Niğde ve Tokat’ta bulunuyor. Bu illerdeki rezervlerden yıllık 6 bin ton antimon üretiliyor. Dünya genelinde antimon talebinin yükselmesiyle birlikte Türkiye’nin bu alandaki stratejik önemi de giderek artıyor. Türkiye, bir yandan antimon üretim kapasitesini artırmak için çeşitli yatırımlar yapmayı sürdürürken, bir yandan da antimon madenciliğine yönelik yatırım fırsatlarını değerlendirerek, yeni projeleri hayata geçiriyor.

16.8 MİLYON DOLARLIK İHRACAT

2022 yılında Türkiye, 16.8 milyon dolarlık antimon cevheri ihraç ederek, dünya genelinde

6. büyük ihracatçı konumuna yükseldi. Türkiye’nin antimon ihracatında en büyük pazarları İtalya (12.8 milyon dolar) ve Avusturya (3.92 milyon dolar) oldu. Aynı dönemde Türkiye’nin antimon ithalatı ise 238 bin dolara ulaştı. Türkiye, antimon cevheri ihracatı ve ithalatındaki bu büyüme ile global pazarda dikkat çekiyor. Türkiye’den bu elementi ithal eden ülkeler ise sırasıyla şöyle: İtalya, Avusturya, Belçika, Fransa, İsviçre, İran, Cezayir ve Türkmenistan.

EN FAZLA ANTİMON İTHAL EDEN ÜLKELER

Dünyada ithalat tarafından bakıldığında 2022’de en büyük antimon ithalatçıları 102 milyon dolarla Fransa, 74 milyon dolarla ABD, 67 milyon dolarla Belçika oldu. 2023’te en çok ithalatını artıran ülkeler ise Japonya, Ekvador, Güney Kore ve İspanya.

Türkiye’nin küresel antimon rezervinden aldığı pay: %7

Antimon fiyatı: 22 bin $/Ton

Türkiye’de yıllık üretim: 6 bin ton

KULLANIM ALANLARI

Alev geciktiriciler: En yaygın olarak plastikler, tekstil ürünleri ve elektroniklerde yangına karşı dayanıklılık sağlamak amacıyla alev geciktirici malzemelerde kullanılır.

Metalurji: Kurşun ve kalay alaşımlarının sertleştirilmesi ve güçlendirilmesi için kullanılır.

Batarya: Antimon, özellikle kurşun-asit pillerde kullanılarak

pil ömrünü ve performansını artırır.

Cam ve seramik: Cam üretiminde saydamlık sağlamak için antimon oksit kullanılır.

Yarı iletkenler: Elektronik devrelerde yarı iletken olarak kullanımı da önemli.

Fotovoltaik ekipmanlar: Güneş enerjisi panelleri ve diğer fotovoltaik cihazlarda önemli bir bileşen.

FİYATI İKİYE KATLANDI

Antimon fiyatları, Çin’in ihracatı engellemesi ve alıcıların stoklamaya yönelmesiyle rekor seviyeye geldi. Yılbaşından bu yana neredeyse ikiye katlanan antimon fiyatları, ton başına

22 bin doların üzerine çıkıp, tüm zamanların en yüksek seviyelerinden işlem görüyor. CRU danışmanlık şirketinden Chetan Soni, fiyatların zaten çok yüksek olduğunu hatırlatıp, Çin’in hamlesiyle daha da yukarıya gidip 30 bin

dolara ulaşabileceğini söylüyor. Londra’daki

Hallgarten & Company’nin Müdürü ve Madencilik Stratejisti Christopher Ecclestone da “Açılacak yeni bir arz hattı yok” deyip, fiyatların bu yıl kolayca 30 bin doların üzerine çıkabileceğini ifade ediyor.

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

Türk

Dünya bizden yiyor ama ne hikmetse fiyat artırmak için çöpe döken şerefsizler yüzünden biz yiyemiyoruz hâlâ her şey ateş pahası

manavda kilosu kaç para.

antimuan meyvesi nerede bol yetişir.bursada var mı.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23