TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “2007 yılında 350 milyon dolarlık piyasa hacmiyle tohumluk pazarında 18. olan Türkiye, 2012 yılında 750 milyon dolarla 11. sıraya yükseldi. 2000 yılında 195 bin ton olan tohumluk üretimi 2012 yılında 647 bin tona ulaştı” dedi.
Bayraktar, yazılı açıklamasında, Türkiye’de tohumluk pazarının hızlı bir şekilde geliştiğini belirterek, 2007-2012 döneminde dünya tohumluk pazarının yüzde 23, aynı dönemde Türkiye’de ise piyasa hacminin yüzde 114 büyüdüğünü ifade etti.
Dünyada ve Türkiye’de ekim alanlarının insan etkisi ve iklim değişiklikleri sebebiyle giderek daraldığına dikkati çeken Bayraktar, “Tarım alanlarını büyütemediğimize göre, üretimi artırmanın tek yolu verimliliği artırmak. Üretimin başlangıç aşaması olan tohum da girdiler arasında üretime olan etkileri itibarıyla en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.
DÜNYA TOHUMLUK PAZARI VE İHRACATINDA İLK ÜÇ ÜLKE
Uluslararası Tohum Federasyonu (ISF) verilerine göre, 2007 yılında 36,5 milyar dolar olan dünya tohumluk pazarının 2012 yılı itibariyle 45 milyar dolara ulaştığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“ABD, 12 milyar dolarla birinci olurken, Çin, 9,9 milyar dolarla ikinci, Fransa 2,8 milyar dolarla üçüncü sırada bulunuyor. Ülkemiz 2007’de 350 milyon dolarlık piyasa hacmiyle dünya pazarında 18. sırada yer alırken, 2012 yılında 750 milyon dolarla 11. sıraya yükseldi ve 7 basamak birden atladı.”
İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI YÜZDE 61
Türkiye’nin 2012 yılında başta hibrit ayçiçeği, buğday ve hibrit mısır tohumluğu olmak üzere toplam 37 bin 439 ton tohumluk ihracatı yaptığını belirten Bayraktar, tohumlukta ihracatın ithalatı karşılama oranının 2000 yılında yüzde 35 iken, 2012 yılında yüzde 61’e ulaştığını bildirdi.
Gelişmelere rağmen Türkiye’nin hâlâ ithalatı kadar tohumluk ihracatı yapamadığını ifade eden Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“2012 yılında 120 milyon 796 bin dolarlık tohumluk ihracatı, 197 milyon 649 bin dolarlık tohumluk ithalatı yapıldı. 2012 yılında 59 milyon 569 bin dolarlık ayçiçeği, 29 milyon 184 bin dolarlık mısır, 12 milyon 507 bin dolarlık sebze, 8 milyon 24 bin dolarlık pamuk ve 6 milyon 773 bin dolarlık buğday tohumluğu ihraç edildi. Türkiye, 2012 yılında 122 milyon 530 bin dolarlık sebze, 18 milyon 165 bin dolarlık mısır, 14 milyon 822 bin dolarlık patates, 9 milyon 392 bin dolarlık kavun-karpuz ve 5 milyon 299 bin dolarlık ayçiçeği tohumluğu ithal etti.
2000 yılında 195 bin ton olan tohumluk üretimi ise 2012 yılında 647 bin tona ulaşarak yüzde 232 artış gösterdi. 2012 yılında 327 bin 924 ton buğday, 43 bin 162 ton arpa, 185 bin 485 ton patates tohumluğu üretimi yapılmıştır. Buna rağmen, 2012 yılında 501 bin 976 ton buğday, 183 bin 251 ton arpa tohumluğu ihtiyacı olmuştur. Buğday tohumluğu üretimi ihtiyacın yüzde 65’ini, arpa tohumluğu üretimi ihtiyacın yüzde 23,5’ini karşılamıştır.”
Tohumluk ihtiyacının sürdürülebilir şekilde karşılanması, yurt içinde tohumluk üretiminin artırılması ve tohumculuk sektörünün gelişiminin çiftçinin tohumluğu uygun fiyatla temin etmesine de bağlı olduğunu belirten Bayraktar, çiftçinin sertifikalı tohumluk kullanımı arttıkça daha kaliteli ve verimli bir üretim sağlanacağını kaydetti.
Destek, hayvancılık sektörünü hareketlendirdi
GÜMÜŞHANE - Geçmişte ekonomik sebeblerle hayvanlarını satmak zorunda kalan Kelkitliler, son yıllarda devletin sağladığı kredi ve hibe desteği ile yeniden hayvancılık yapmaya başladı.
Gümüşhane Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hasan Irkın, son 8 yılda kooperatifler aracılığıyla üreticilere 7 milyon 286 bin lira canlı hayvan kredisi ve 3 milyon 616 bin lira makine ekipman desteği olmak üzere 10 milyon 902 bin lira hayvancılık desteği sağlandığını söyledi.
Destekle kooperatif üyelerinden her birine 6’şar olmak üzere bin 380 Holstein ırkı damızlık belgeli düve verildiğini belirten Irkın, “Besicilerimize damızlık düve dağıtımının yanı sıra ahır tadilatlarının tamamlanması, yeni mandıralar kurulması, makine ve ekipman alımı, süt sağım makinesinden yem ezme makinesine ve süt soğutma tankına kadar her türlü devlet desteği sağlanmıştır. Pasif durumda bulunan Babakonağı, Söğütlü, Balkaya, Gümüşgöze, Kaş ve Yeniyol-Akdağ tarım kredi kooperatiflerimizi aktif duruma, üretim yapamazlıktan üretim yapar hale getirdik” dedi.
Irkın, kooperatif üyelerinin verilen 6 süt sığırından günde ortalama 150 kilogram süt alabileceklerine işaret ederek, her doğumda hayvan sayısının da artacağını anlattı.
“34 YIL ATIL DURUMDAYDIK”
Gümüşgöze Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Uğur Çakıcı ise kooperatifin 1979 yılında kurulduğunu ve o yıldan itibaren atıl durumda beklediğini belirterek, şunları söyledi:
“34 yıldan sonra büyüklerimizin teklifi üzerine kooperatifimizi faal duruma getirdik. İstihdam sağlamak ve boşalan ahırlarımızı yeniden doldurmak, yeni mandıralar kurmak üzere yola çıktık. Devletimizin sağladığı kredi ve hibe desteği ile 40 üyemize toplam 240 süt sığırı aldık. Hayvanlarımızı ahırlarımıza getirdik. Yeni mandıralar kurduk. Geleneksel değil çağdaş ve modern süt üretimine başladık. Kooperatifimizde 40 aileye süt üretme imkanı sağlandı. Allah’ım utandırmasın. 40 aile günde ortalama 6 bin litre süt üretme imkanına kavuştu. Daha da gelişecek, hayvan sayımız her geçen yıl daha da artacak. Devletimizden Allah razı olsun.”
