Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Çağdaş Gazeteciler Derneği, 7 Ekim’den bu yana devam eden Siyonist İsrail’in katliamlarında görevi başında öldürülen 97 gazeteci için tek kelime açıklamada bulunmadı. Akit’e konuşan gazeteciler, TGC ve ÇGD’nin suskun kalarak, İsrail’in katliamlarına ortak olduklarını vurguladılar.
SEBAHATTİN AYAN İSTANBUL
Kendilerinden olmayanı gazeteci saymayan, sürekli seçilmiş iktidara yönelik ve ülkenin güvenliğini hedef alan sözde gazetecileri ödüllendiren Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) büyük bir ikiyüzlülük örneği sergiliyor.
Gazze’de 7 Ekim’de bu yana devam eden Siyonist İsrail’in yaptığı katliamlarda görevi başında öldürülen 97 gazeteci için tek kelime edilmediği gibi bir kınama mesajı bile yayımlayamadılar.
Duruşlarına şaşırmadık
TGC ve ÇGD’nin suskunluğunu Akit’e değerlendiren gazeteciler,
“Bunların amacı zaten İsrail’in menfaatlerine hizmet etmek. Bu yüzden gazetecilerin katledilmesi umurlarında değil” dedi.
Medya Derneği Başkanı Ekrem Kızıltaş, “Türkiye’deki birtakım basın meslek kuruluşları, Gazze’de bırakın binlerce insanın katledilmesine bir tavrı, sanki hiç bir olay yaşanmamış gibi davranıyor. Katledilen gazeteci sayısı 100’e yaklaştığı halde ağızlarını bile açmadılar. Çünkü Türkiye’deki bu tür derneklerin hemen tamamı Gazze’de yürütülmekte olan operasyonun Türkiye’deki ayağını yürütmekle görevli kuruluşlar. Yıllarca Filistin konusunda habercilik yapan bütün gazeteciler, işgale karşı oldukları için gazeteci bile kabul edilmiyordu. Bu yüzden mesleğini layıkıyla yapan gazetecilerin katledilmeleri onları çok ilgilendirmiyor: Zaten bu kuruluşların İsrail ile zihinsel beraberlikleri de sır değil” diye konuştu.
Gazeteci Yazar Özlem Doğan ise şunları kaydetti: “LGBT, Gezi teröristleri, Osman Kavala, PKK destekçileri gibi Türkiye karşıtı her olaya ve kişilere sahip çıkan bu sözde iki cemiyetin, Gazze’de ölen gazetecileri görmezden gelmesi beklenmedik bir durum değil. Onların gözünde Müslümanların herhangi bir değeri yok. Yaşananlar bu meslek kuruluşlarının aslında hiçbir işe yaramadığının da göstergesi. Bunların nerelerden fonlandığını ya da kimlerin sözcülüğünü yaptığının da araştırılması gerekir. İsrail’in sözcülüğünü yapmasalar bile bu sessizlikle İsrail’in yanında yer aldıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.”
