Hendek olayları esnasında “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyerek terör örgütü propagandası yapmaktan ceza aldığı için il seçim kurulunun Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasını vermekten imtina ettiği Abdullah Zeydan’a Haçlı Batı sahip çıktı. Gazeteci-Yazar Ekrem Kızıltaş, Zeydan’a destek veren AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AKPM üyesi Laura Castel’e, “sırtını terör örgütüne yaslayan” bir kişinin Paris veya Londra’da belediye başkanlığı yaptırırlar mı sorusunun cevabını vermesi gerektiğini vurguladı.
Buğra Kardan İstanbul
Batılı ülkeler Türkiye’nin birliğini ve bütünlüğünü hedef alan isimlere sahip çıkmaya devam ediyor. Bu isimlere son olarak Abdullah Zeydan da eklendi. Avrupalı siyasiler, 2015’te çıkan hendek olayları sırasında “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyerek terör örgütü propagandası yapmaktan ceza aldığı için Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı tartışmalı hâle gelen Zeydan’ın imdadına koştular. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türkiye İzleme Komitesi Üyesi Laura Castel ve Avrupa Parlamentosu Sol Fransız Parlamenter ve Komünist Parti Grubu Başkanı Ian Brossat’ın Zeydan’ın avukatlığına soyunması toplumu sinirlendirdi. Bu üçüne “PKK yanlısı Abdullah Zeydan gibi biri Londra’da, Berlin’de, Paris’te, Viyana’da belediye başkanı olabilir mi” sorusu yöneltildi.
Batı, CHP’yle aynı tavrı takınıyor
Gazeteciler ve yazarlar Batı’nın Zeydan’ın ardında durmasına şaşırmadılar. Avrupa’nın da CHP gibi Türkiye’nin varlığını tehdit edenleri koruyup kollamayı alışkanlık edindiğini vurguladılar. “Terör örgütüne sırtını dayayarak devleti ve milleti açık açık tehdit eden bir şahsın yeri Avrupa’da da Türkiye’de de belediye değil, cezaevidir” yorumunu yaptılar. akit’e konuşan gazeteci-yazar Ekrem Kızıltaş, şunları söyledi: “Batı, DEM’in hamisi. Çünkü DEM, Batı adına faaliyet yürütüyor. Çünkü DEM, Batı’nın kolu kanadı. Avrupa’nın herhangi bir ilinde Zeydan gibi bir adam çıkıp, belediye başkanı olabilir mi? Avrupa’da biri çıkıp ‘DEAŞ sizi tükürüğüyle boğar’ dese bırakın seçime girmeyi ya da belediye başkanı olmayı hayat hakkı biter. Avrupalıya ‘Zeydan gibi biri Londra’yı, Berlin’i yönetmeli mi’ diye sorduğunuzda muhtemelen ‘Bizim durumumuzla sizin durumunuz aynı değil’ yanıtını alırsınız. Avrupalı, bizim doğuda olduğumuzu belirterek kendini haklı kılmaya çalışır. Batı, PKK ve DEM’le bir olup bizim yolumuza kararlılıkla yürümemizi önlemek için didinip duruyor. Bunun için terör örgütünü öven ‘ PKK sizi tükürüğüyle boğar’ diyen birini koruyup kollamaktan geri kalmıyor. Bize ‘Terör örgütü yanlısının belediye başkanı olmasına katlanacaksınız. Çünkü o, bizim davamızı güdecek’ iletisi veriyor. Görüyor ve anlıyoruz ki Avrupalıda adalet yok, hakkaniyet yok, objektiflik yok.
Dünyanın her yerinde yeri cezaevidir
“Avrupalı da empati de yok, ‘Böyle bir vaka bizde olsa ne yaparız’ diye sormak yok. Bakın Batı’da diğer toplumları aşağılama gibi kötü bir huy var. Avrupa’da mimarlık yapmak için belli şartları karşılamak gerek. Orada okullar derece derecedir. İkinci dereceyi bitiren biri, diploma alır ama Avrupa’da faaliyette bulunamaz ancak doğu ülkelerinde iş yapar. Avrupalı, bizi aşağı seviyede görüyor ama yanılıyor. Esas kendisi aşağı seviyede olup içimizde bulunan uşakları ve kuklaları yüceltiyor. Hülâsa Batı’nın da CHP gibi Zeydan’ı savunması hakkaniyetli değil. Zeydan gibi terör örgütüne yardımdan yargılanıp içeri atılan birinin yerinin Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de yeri belediye değil, cezaevidir. Avrupa’ya ‘DEAŞ’lı biri belediye başkanı olabilir mi? Yolda yürüyebilir mi’ diye soruyorum. Hadi cevap versinler!”
