Teröristlerin hamisi! Kılıçdaroğlu yine Gezici çapulcuları ziyaret etti
Terör sevicileri Meclis’e sokarak cezaevinden kurtaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı davasında aldıkları hapis cezaları Yargıtay 3. Ceza Dairesince onanan Can Atalay, Osman Kavala ve Tayfun Kahraman’ı bulundukları cezaevine giderek destek verdi.
Buğra Kardan İstanbul
Terör sevicileri Meclis’e sokarak cezaevinden kurtaran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yeni bir skandala imza attı. Seçim şokunu üzerinden atamayan ve kurultay derdiyle koltuk korkusu yaşayıp sağa sola savrulan Kılıçdaroğlu, dün de Gezi ihanetinde ön saflarda yer alan ve cezaları Yargıtay tarafından onanan isimleri ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüsten suçlu bulunan Osman Kavala’nın yanı sıra Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’yla görüşmesi tepki çekti. Kılıçdaroğlu’nun Silivri’de Can Atalay’ın milletvekili olduğunu hatırlatarak, “Onun ve diğerlerinin dışarı çıkması lazım. Hiç kimse düşüncelerinden ötürü yargılanmamalı. Düşünceden korkulur mu, ahlaktan korkulur mu, erdemden korkulur mu” sözleri ise “pes” dedirtti.
Kendi kitlesinin gazını alıyor
Skandal ziyarete ilişkin Akit’e konuşan Gazeteci Yazar Ekrem Kızıltaş, şunları söyledi: “Zannediyorum Kemal Bey, kendi kitlesinin gazını almaya çalışıyor. Yargıyı baskı altına alacağını sanıyorsa yanılıyor. Mahkeme kararları birilerinin emirleri veya ricalarıyla şekillenmez. Her şey kendi mecrasında yürüyor. Bunu o da biliyor. Bir yerde Kavala ve Atalay, bir yerde Demirtaş ismi geçiyor. Kılıçdaroğlu ve arkadaşları 85 milyonluk Türkiye bu isimlerden ibaretmiş gibi bir intiba uyandırmaya çalışıyorlar ama yanlış yapıyorlar. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının ülkenin karşı karşıya kaldığı olaylarda Kavala, Atalay, Demirtaş gibi figürlerin rollerini görmezden gelip bunların dışarı çıkarılmalarını talep ediyorlar. Belki de ‘Eylemlerini devam ettirsinler. Halkın teveccühünü alarak iktidara gelemiyoruz, belki onların eylemleriyle yönetimi elde etmemizin yolu açılabilir’ diye düşünüyorlar. Ayrıca kendilerini dışarıdan yönlendirenlere bağlılıklarını ortaya koyuyorlar. Yani burada yargının aldığı karar var. Birilerinin akılları estiğinde ‘Yargı kararlarını tanımıyoruz’ diyemez. Yargı, bağımsızdır. Mahkeme, delillere bakarak karar alırlar. Ne yazık ki konuşmaya devam ediyorlar. Ölüm, yaralanma ve maddi hasarı görmezden gelmek ‘Yapılanların karşılığı olmasın’ demek saflığa yatmaktır.
HDP/YSP’yle kol kolalar
Yazar Murat Özer ise, şunları ifade etti: “Can Atalay’ın milletvekili yapılma operasyonunu bilmeyen yok. Atalay’ın dokunulmazlığı üzerinden yürütülen tartışma var. Burada CHP, HDP/YSP’yle hareket etti. Provokatif olaylarda da öyle. Gezi meselesinde ve Demirtaş mevzuunda CHP, HDP/YSP’yle kol kola yürüyor. Ordumuz, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde operasyon yürütüyor. CHP’nin bu operasyona desteği var mı yok. Irak ve Suriye tezkeresini reddettiği hatırlarda. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının ne yaptıkları ortada. Bunların terörün efendileriyle yakın irtibat hâlinde oldukları açık. Bunlar, iktidara gelmeleri halinde Suriye’den askerimizi çekeceklerini dile getirdiler. Irak ve Suriye’de yürütülen operasyonları Batı adına takip edecekleri iletisini verdiler. Bu iletiyi Cumhurbaşkanı’mız konuşurken ayağa kalkmayarak ortaya koydular.
Kılıçdaroğlu tek değil
Kılıçdaroğlu’nun Gezi eylemcilerini ziyaret etmesi çok yanlış. Burada yargıyı itibarsızlaştırmak. Ne yazık ki tek de değil. Meral Akşener de Gezi terörünün başladığı tarihin Türkiye için kırılma noktası olduğunu savunmuştu. Zaten Akşener’in Kavala’yla akrabalığı var. CHP, İP ve diğerleri niyetlenseler de sokağı kaşımanın mümkün olmadığının farkındalar. Bunlar Gezi eylemcilerinin yanlarında durmayı vefa borcu olarak görmeleri muhtemel. Çünkü hukuken darbe yediler. Gezi eyleminin cezasız kalacağını düşünüyorlardı. Şükür ki bağımsız ve tarafsız yargımız bunlara gereken cevabı verdi. Yargıya saygıları yok. CHP, İP ve diğerleri yargımızın AİHM kararına bağlanmalarını savunarak yargı bağımsızlığını gölgelemeye çalışıyordu. Başarılı olamadılar. Seçimlerde de tokadı yediler. Bu girişimleri de akim kalacak.”
