Akşam gazetesi yazarı Serkan Fıçıcı, Mahmud Abbas'ın TBMM'deki konuşmasının ardından muhalefetin tutumunu eleştirdi. Fıçıcı, TBMM'deki gerilimin muhalefet tarafından bilinçli bir şekilde tırmandırıldığını söyledi. Fıçıcı, önümüzdeki 4 ayın Türkiye için kritik bir süreç olduğunu ifade ettiği yazısında şunları kaydetti:
Akşam gazetesi yazarı Serkan Fıçıcı, Mahmud Abbas'ın TBMM'deki konuşmasının ardından muhalefetin tutumunu eleştirdi. Fıçıcı, TBMM'deki gerilimin muhalefet tarafından bilinçli bir şekilde tırmandırıldığını söyledi. Fıçıcı, önümüzdeki 4 ayın Türkiye için kritik bir süreç olduğunu ifade ettiği yazısında şunları kaydetti:
"Mahmud Abbas'ın TBMM'deki konuşması neydi?
BİR: Türkiye'nin Siyonist katillere meydan okumasıydı.
İKİ: Katil Netanyahu'nun ABD Kongresi'ndeki görüntüsüne cevaptı.
ÜÇ: İşgalci İsrail'e karşı insanlık adına tepki gösterenlere güç ve moral desteğiydi.
***
Dünya TBMM'nin onurlu tavrını konuşuyordu.
Vicdan sahiplerini gururlandıran ama soykırımcı İsrail'i huzursuz eden bu tablo bozulmalıydı.
***
Can Atalay oturumunu bahane ettiler.
Filistin lehine meydan okuyan TBMM'den İsrail adına "rövanş" alma peşine düştüler.
Kullanışlı eleman Ahmet Şık'ı kürsüye sürdüler.
O da bildiği işi yaptı.
Ahırda söylenmeyecek sözleri, hakaret ve iftiraları Meclis kürsüsünde sarf etti.
Sonrası malum...
***
Zaman ayarlı provokasyon CHP-DEM-TİP ortaklığıyla sahneye konuldu.
Hedef TBMM'nin Filistin duruşunu unutturmak ve karşı hamle ile siyasette yeni bir süreci başlatmaktı.
Kendilerince başardılar.
İsrail'i mutlu ettiler.
***
Ama daha bitmedi.
Şimdi "erken seçim" konulu ikinci perdeyi sahneye sürecekler.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de dahil olmak üzere "erken seçim" istemeyen kim varsa hepsinin üzerinden silindir gibi geçecekler.
Hayat pahalılığından kaynaklanan olağan memnuniyetsizliği elverişli zemin olarak görüyorlar.
"Orta vadeli ekonomi programının olumlu sonuçları ortaya çıkmadan önce" iktidarı seçime zorlamak adına her yolu deneyecekler.
***
İç karışıklık...
Sokak olayları...
Huzur ve güven ortamına yönelik hamleler...
Kara propaganda...
Terör faaliyetleri...
Önümüzdeki 4 ay olağanüstü dikkat gerektiren bir süreç olarak önümüzde duruyor.
Uyku zamanı değil!"
