• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

"Tayyip Erdoğan bir liderden daha fazlasıdır"

Yeniakit Publisher
2014-05-11 18:40:48 - 2014-05-11 18:40:48
"Tayyip Erdoğan bir liderden daha fazlasıdır"

Bugünkü Akit'te yayınlanan "Erdoğan ve liderlik" başlıklı yazısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kişiliğini, karakterini ve icraatlarını değerlendiren Ömer Erdem, Erdoğan'ın 'Müslümanca duruşu'na vurgu yaparak onun bir 'liderden daha fazlası' olduğunu çeşitli örneklerle dile getirdi. İşte o yazı..

Ülkemizde ve dünyada parti genel başkanlığı yapmış ve yapmakta olan çok sayıda kişiler var. Bir partinin genel başkanı olmakla “lider” olmak arasında elbette dağlar kadar fark vardır. Bir partinin genel başkanı olabilirsiniz ve hatta başarılı bile olabilirsiniz ama bu yine de sizin lider olmanız için yeterli olmayabilir. Tarih boyunca “lider” olarak anılan insanlara baktığımızda bu hakikat teorinin ötesinde bizzat pratize edilerek önümüzde durmaktadır. Ülke tarihimizde ve dünya tarihinde çok ciddi liderlik örneklemeleri bulmak mümkündür. Ancak bizim konumuz bu değil. Biz bugün imkânlarımız dahilinde Başbakanımız sayın Recep Tayyib Erdoğanın liderliğini sorgulamak niyetindeyiz.

Belki de en son söylenmesi gerekeni en başta söyleyelim ki; yanlış anlaşılmalara meydan vermeyelim. Özellikle yakın siyasi tarihimizle ilgili olarak yapılmakta olan benzetmeler ve bu anlam muvacehesindeki tariflerden yola çıktığımızda bana göre, Erdoğan bir liderden “daha fazlası”dır. Bu konularda kafa yoran entelektüellerimizin liderlik noktasında en fazla itibar ettikleri nokta “peş peşe seçim kazanma başarısı” olduğu için, çoğu zaman Erdoğan için de lider demek zorunda kalmaktadırlar. Halbuki Erdoğanın liderlik sırrı peş peşe seçim kazanmasıyla ilgili değildir. Nitekim geçmişte de peş peşe seçimler kazananlar olmuş ama onlar üzerinde liderlik payesi çoğu zaman “sırıtmak” durumunda kalmıştır. O halde Erdoğan sadece teorik alan ile ilgili değil bizatihi sahada liderliğini ispat etmiş biridir dememiz gerekir. Genel anlayışa göre Erdoğan bir liderden elbette ki daha fazlasıdır. Peki, neden?

Bir kere Erdoğan “dönüşmeyen” ama incitmeden, kırmadan ve dökmeden “dönüştürme gücüne sahip” ender görülebilen bir etkiye sahiptir. Tayyib Erdoğan sadece halk ile kurduğu iletişimi doğru yöneten ve onlara dokunan biri değil; tüm samimiyetiyle onlardan biri olduğu içindir ki güçlü bir liderdir.

Bu memlekette hemen herkesin muhafazakarlardan en fazla oyu alıyor denen, o muhafazakar ve hatta dindarların bile büyük bir kesimi meselâ Kürt halkı için “canım daha ne istiyorlar ki modunda iken”, Tayyib Erdoğan büyük bir maharetle “tabu” haline getirilen meseleyi çözmek için yoğun bir çaba sarf etmiş, kendi tabanından gelen burun kıvırmaları bile ustaca hamlelerle devre dışı bırakarak silahların susmasını başarmıştır. Aslında Tayyib Erdoğan sadece ülkeyi değil milletin de “değişimini ve gelişimini” sürükleyen bir lider durumunda.

Cumhuriyet tarihinden bu yana bu ülkede hafızalara kazınarak tabu haline getirilmiş bulunan onca meseleye cesaret ve kararlılıkla neşter vurarak çözüm yoluna koyan da, “Dersim”de işlenen cinayetler için “Müslümanca bir tavır” ile özür dileyen de Tayyib Erdoğan’dır. Tabanda bulunan samimi Müslüman çevrenin başörtüsü konusunda üniversitelerde bile serbest bırakılsa razı olacağı bir kıvamda iken, Tayyib bey bu konuyu da kökünden çözüme kavuşturmuş, İmam-Hatip okullarına yapılan haksızlıkları ortadan kaldırmakla kalmamış isteyen herkesin dilediği gibi bir eğitim ve fırsat eşitliğinden yararlanabilmesi hakkını sağlamıştır. Bir başka tabu olan Aleviler noktasında defaatle çalıştaylar düzenletmiş ve bu konuda çok ciddi adımlar atılmıştır. Zamanında mallarına el konulmuş bulunan Ermeni vakıfları ve benzerlerinin mallarını iade ederek bir zulmü daha sonlandırmıştır.

Son olarak; bütün dünyada yankı bulan Ermeni meselesindeki taziye mesajına bir bakacak olursak, Tayyib Erdoğan’ın gerçekten de bir “dünya lideri” olduğu hakkını teslim etmek zorunda kalırız. Tam bir asırdan bu yana Türkiye’nin korkulu rüyası haline getirilmiş bulunan Ermeni meselesi hakkında Tayyib Erdoğan yine liderliğini konuşturmuş ve ortak acıları paylaşarak içerde ve dışarda “Ermeni soytarılığına” soyunanları kahredecek bir ilke imza atarak, ülkenin alışageldiği ezberleri bozarak bir kez daha nasıl devlet adamı olunur ispatlamıştır.

Tayyib Erdoğan için “gömlek değiştirdi” diyenlerin, “rengini değiştirme” sevdasında olanlar olduğunu hatırlatalım. Gömlek kirlenince değiştirilir, gerekirse yıkar yine giyersiniz. Ama renginizi değiştirmek için derinizi kazımanız gerekir. Yahut da adına “Bukalemun” denilen mahlukun birinci dereceden akrabası olmanız gerekir. Bence Erdoğan, gömlek değiştiren değil gömlek değiştirten bir lider konumundadır. Zira Türkiye’de yukarıda kısaca dile getirdiğimiz konularda ona oy vermekte olan taban bile büyük açmazların içindeydi. Ancak Erdoğan sabırla ve kararlılıkla bunları anlattı. Millete karşı öylesine bir muhabbet besledi ki sonunda vatandaşlar öteden beri inanmakta oldukları bu tabuları yeniden sorgulama ihtiyacı hissetti.

Başbakan bu gücü nereden alıyor sorusuna hemen herkes “millet” cevabını veriyor. Doğrudur, milletten alıyor. Ancak bu yeterli değildir. Erdoğan, “hükümet etme” yetkisini milletten alıyor ancak “nasıl hükümet” etmesi gerektiğini ise insanlığın ortak değerlerinden alıyor. Referansları çok mükemmel. “İnandığı değerler ve değerlerine olan iman ve güveni” Erdoğan’ı bir liderden daha fazlası yapan en önemli kriterlerdir.

Millet olarak bu yüzyılda böylesine muhteşem bir lider çıkarabildiğimiz için ne kadar “övünsek” azdır. Milletine sahip çıkan böyle bir lidere sahip olduğumuz için ne kadar “şükretsek” azdır.

Baki selam ve saygılarımla.

• ÖMER ERDEM / AKİT GAZETESİ (Okur Postası Köşesi)

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23