• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Tarz, farzın önüne geçmemeli

Yeniakit Publisher
2013-09-30 20:56:56 - 2013-09-30 21:01:00
Tarz, farzın önüne geçmemeli

Yüce Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de insanoğluna emrettiği tesettür, bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de çokça tartışılmasına rağmen mümin hanımların tercih ettiği bir numaralı giysi olarak gündemdeki yerini koruyor. Türkiye’nin yakın zamanda geçirdiği zulüm dönemlerinde bile inancının gereğini yerine getiren şahsiyetli müminlerin “onurumuzdur, koruyacağız” dediği Müslümanca giyinmenin siyasi tartışmaların dışında kalan yatırım, üretim, istihdam, ticaret, talebe ihtiyaç verecek bir arz gibi önemli unsurları da var. Bu anlamda tesettür denilince akla gelen firmaların başında kuşkusuz kadın giyiminde kendini kanıtlamış olan Tekbir giyim geliyor. Biz de Tekbir giyimin kreasyonlarını belirleyen tasarım ekibinin başındaki kişi ve Karaduman ailesinin ikinci kuşak yöneticilerinden Esra Karaduman Uzun ile firmanın yeni sezon ürünlerini, önümüzdeki döneme ilişkin hazırlıklarını ve giyinme trendlerini konuştuk.

Tesettür giyimine öncelik veren Tekbir giyim; 2013-14 Sonbahar-Kış koleksiyonu mağazalardaki yerini aldı. Tasarım ekibinin başındaki kişi ve Tekbir giyim-Karaduman ailesinin ikinci kuşak yöneticilerinden Esra Karaduman Uzun, tesettür giyimindeki trendleri anlatırken önemli öz eleştirilerde bulundu. Bilinçsizlikten kaynaklanan bir giyinme anlayışının tesettür kavramında dejenerasyona yol açtığını belirten Esra Karaduman Uzun, “Tesettür şu anda toplumumuzda en çok talep gören giyim anlayışıdır ancak, tarz farzın önüne geçmemeli” diyor.
İBRAHİM ACAR / İSTANBUL
Tekbir giyim grubu kaç kişi istihdam ediyor? İstihdamın ne kadarı üretim bandında, ne kadarı mağaza görevlisi olarak çalışır?
Fabrikamız Mahmutbey’de bulunmakta. Aynı zamanda toptan ve perakende satışın da gerçekleştiği bir mağaza ve bir de shoowroom’umuz bulunmakta. Fabrika ve mağazalarımızda toplam 877 personel çalışmakta. Bunların yanı sıra fason atölyelerinde 400, bayilerimizde 275 olmak üzere Tekbir’in genel toplamına baktığımızda 1552 personele istihdam sağlıyor. 48 şube ve 55 bayii ile de müşterilerimize yurtiçi ve yurtdışında da hizmet vermekteyiz.
Firmanın ürün segmenti ve fiyatları hakkında bilgi verir misiniz?
Firmamız ev hanımlarına, iş kadınlarına ve öğrencilere olmak üzere geniş bir yelpazede tesettürlü ve muhafazakar giyinmeyi tercih eden bayanların ihtiyaç duyabilecekleri her türlü kıyafet ve aksesuar üretmekte. Bunların içinde pardösü, kaban, etekli ve pantolonlu takımlar, ferace, tek ceket, tunik ve tunikli takımlar, etek, gömlek, elbise, pantolon, triko, eşarp, şal, bone, çanta ve ayakkabı bulunmakta. Aynı zamanda mağazalarımızda deniz kıyafetleri de bulunmakta. Bir de hacca ve umreye gidecek olan müşterilerimize yönelik kıyafetlerimiz var. Bu kıyafetlerin tamamını tasarlıyor, üretiyor ve mağazalarımızda satıyoruz. Aynı zamanda ihraç ediyoruz.
Fiyat ve maliyet bakımından Tekbir giyimi diğerlerinden avantajlı kılan nedir?
Fiyat politikamızı kalite ve marka bütünlüğü ile ele alırsanız piyasadan ucuz ancak tüketici açısından bakarsanız orta kesimin üstüne hitap ediyoruz.
İKLİM ŞARTLARINA GÖRE
KOLEKSİYON HAZIRLIYORUZ
Sonbahar Kış Koleksiyonunuz hazır mı? Tekbir giyim müşterileri önümüzdeki sonbahar–kışı nasıl bir trend ile geçirecek?
2013-14 Sonbahar-Kış Koleksiyonumuzun üretimi bitti. Mağazalara ve yurtdışına sevkıyat başladı. Şu an da tasarım ekibimiz 2014 İlkbahar-Yaz koleksiyonu için hazırlıklar yapmakta. Her sezon başında gelecek yılın hava şartlarını göz önünde bulundurarak tasarımlarımıza yön veriyoruz. Önümüzdeki kış soğuk geçecekse koleksiyonlarımızda ona göre hazırlık yapıyoruz. Yünlü, örme, pamuklu ve viskon kumaşların yanı sıra ipekli kumaşlarla tasarlanmış modellerimizle buluşacaklar. Koleksiyonda Tekbir’in genel çizgisinin yanı sıra ‘genç tesettür’ ve ‘ölçüsüz güzellik +44” başlıkları altında ürünlerimiz bulunmakta. Tasarımlarımızı yaparken sonbahar-kış sezonu için tarihi yapılardan, müzelerden, farklı yapılardaki ibadethanelerden, eski makine ve eşyalardan esinlendik. Bunların yanında etnik desenler ve Osmanlı motiflerini günümüze uyarlayarak sezona farklılıklar getirdik. Bu tasarımları mor, lacivert, siyah, vizon, mavi ve bordo ile renklendirdik. Modellerimizin tasarım ve üretim aşamasında renk ve kumaş uyumlarından ötürü bizler çok keyif aldık. Müşterilerimizin de sonbahar-kış sezonunda mağazalarımızda keyifle alışveriş yapacaklarını ve kendilerini çok ayrıcalıklı hissedeceklerini umuyoruz.
ERKEK GİYİMİNE DE ÖNEM VERİYORUZ
Ağırlıklı olarak bayan giyimiyle bilinen Tekbir giyimin erkekler için de üretim yaptığını biliyoruz. Erkek giyimine daha fazla ağırlık vermeyi düşünüyor musunuz?
Bayan müşterilerimizin çoğu alışverişe eşleriyle birlikte geliyor. Bu var olan kitleye de hitap edebilmek adına erkek koleksiyonu da hazırlamaya başladık. Erkek giyiminde kalıp ve kumaş çok önemlidir. Bunun bilinci ile aynı bayan giyimindeki titizliğimizle modellere yaklaşıyor ve itinayla hazırlıyoruz. Müşterilerimiz de biz de çok memnunuz. Erkek giyimini, bayan giyim beraberliğinde mağazalarımızda bulundurmaya devam edeceğiz inşallah.
Tekbir giyimin sosyal sorumluluk projeleri var mı?
Şöyle ki genel olarak Cansuyu Derneği ile ortak projeler gerçekleştiriyoruz. Bunun yanı sıra üyesi olduğumuz (1. ve 2. kuşak olarak) birçok yer var. Bunlar MÜSİAD, ASKON, İŞG-ET, Bomonti Grup ve STK’lar. Yeri geldiği zaman buralarda da aktif görevler alıyoruz. Aynı zamanda firmamıza gelen kurumların yardım taleplerine de cevap vermeye çalışıyoruz. Çalışanlarımıza da yılda birkaç defa olmak üzere kıyafet ve Ramazan ayı içerisinde gıda dağıtımları yapıyoruz.

BİLİNÇSİZLİKTEN KAYNAKLANAN “TARZ”DAN ENDİŞELİYİZ
Türkiye toplumunun giyinme alışkanlıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de ve dünyada tesettür kavramı çok değişti. Şu an da Türkiye’de görülen farzdan çok tarza dönüştü. Bonesiz eşarp ve şal bağlamaları, kolları dirseklere kadar açmaları, tuniklerin altına tayt giyilmesi, dar pantolonların üstüne kısa gömlek giyilmesi, bilekte kalan kısa pantolonlar, kısa etekler, kulaklardaki küpeyi göstermek için iğne kullanılmayarak takılan başörtüsünün önünün fazlaca açık ve salaş kalması ve tesettüre aykırı kalacak şekilde, neredeyse iç giyimlerini belli eden derecede dar kıyafet giyinmek gibi bir farzın fazlasıyla dışında kalan, sadece güzelliği teşhir etmek maksadıyla tesettürden ödün vererek giyinen aslında tesettürlü gibi görünen fakat bir şeyleri eksik yapan bir kesim var Türkiye’de. Bu da bilinçsizlikten kaynaklanıyor.
Nesilden nesile aktarılırken bir şeyler zamanın gelişimine yenik düşüyor. Tesettürlü bayanlarımız giyinme hususunda kendilerini gelişmiş olan piyasada model bazında geliştirirken tesettürden geri kalıyor. Tesettür giysi ruhuna aykırı ama en çok talep gören bir giyim anlayışı var gündemde. Maalesef gerçekten endişeliyiz.
Giyim kuşamına bakarak muhafazakar bir anlayışın geliştiğini söyleyebilir miyiz?
Evet Türkiye’deki giyim tarzına ve profile bakınca muhafazakar bir tarzın var olduğu görülüyor. Hatta dünyaya bile şöyle bir bakıldığında Avrupalı ve Amerikalı markaların bile muhafazakar giyime yakın olduklarını görmek mümkün.
Bir kesim insanın iddia ettiği gibi bireylerin giyinme kültürüne bakarak toplumun muhafazakar hale geldiğini söylemek mümkün mü?
Bundan 20 yıl önce sağcı muhafazakar bir anlayış vardı. Sol ve sağ ayrımları bitip de sağ ve muhafazakarlar birleşti ve daha light diye tabir edebileceğimiz yeni muhafazakar bir nesil türedi. Bu görüntüye bakınca seküler bir anlayışa doğru gidildiği veya gidiliyor düşüncesine kapılıyorum.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23