Suudi Arabistan nükleer yakıt üreteceğini duyurdu! Şok karar: Körfez ülkeleri'nde uranyum kaynakları...
Suudi Arabistan ihracat ve iç piyasada kullanım için sarı pasta, düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum ve nükleer yakıt üreteceğini açıkladı. Ayrıca: Dünyanın farklı kıtalarından spor, kültür ve siyasetin önde gelen isimlerini buluşturan bu faaliyetlerin, Batı medyasının bölgeye yönelik "kalıplaşmış imajını" da değiştirmesi hedefleniyor. Körfez ülkelerinden Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ev sahipliği yaptıkları uluslararası etkinliklerle "çekim merkezi" haline gelmeye çalışıyor.
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman, ülkesinin, iç piyasada kullanım ve ihracat için nükleer yakıt üretmeye çalıştığını söyledi.
Bin Selman, başkent Riyad'da düzenlenen madencilik konulu konferansta konuştu.
Suudi Bakan, son keşiflerin ülkede çeşitli uranyum portföylerini ortaya çıkardığını belirterek, ülke içinde Cebel Said ve Medine dahil olmak üzere uranyum açısından zengin çeşitli jeolojik alanlar olduğuna dikkati çekti.
Ülkesinin, yerel piyasada kullanım ve ihracat için nükleer yakıt üretmeye çalıştığını söyleyen Bin Selman, bu kullanımın sarı pasta, düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum ve nükleer yakıt üretimini içerdiğini aktardı.
Bakan Bin Selman, uranyum kaynaklarını uluslararası yükümlülükler ve nükleer yakıt çevrimi standartlarına uygun olarak kullanmayı amaçladıklarını kaydetti.
bloomberght'te yer alan haberde: Suudi Arabistan Ulusal Atom Enerjisi Programı'nın, ülkede nükleer reaktörler inşa edeceğini aktaran Bin Selman, ilk aşamada iki büyük ticari nükleer reaktörün inşa edileceğini ve daha sonra bunun genişletileceğini belirtti.
Bakan Bin Selman daha önce yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın büyük miktarlarda uranyumu olduğunu, bunları ticari olarak en iyi şekilde değerlendireceklerini, uranyum rezervlerini tam şeffaflıkla ele alacaklarını ve uygun ortakları arayacaklarını söylemişti.
Suudi Arabistan barışçıl kullanım hedefiyle yaklaşık 6 yıl önce ulusal atom enerjisi projesi kurma fikrini gündeme getirmişti.
Öte yandan körfez ülkeleri, son dönemde üstlendikleri uluslararası etkinliklerle dikkati çekiyor!
Katar'da gerçekleştirilen 2022 FIFA Dünya Kupası, BAE'de Kovid-19 nedeniyle 2021'de düzenlenebilen "Dubai Expo 2020" ve Suudi Arabistan'da "Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi" bölgede son dönemlerde öne çıkan etkinlikler arasında yer aldı.
Farklı kıtalardan spor, kültür ve siyasetin önde gelen isimlerini buluşturan bu faaliyetler, Batı medyasının bölgeye yönelik "kalıplaşmış imajını" da değişmesi hedefleniyor.
Orta Doğu'da Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan ilk ülke Katar
Katar, 20 Kasım - 18 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen 2022 FIFA Dünya Kupası'yla, Orta Doğu, Arap ve Müslüman ülkeler arasında bu turnuvaya ev sahipliği yapan ilk ülke oldu.
FIFA Başkanı Gianni Infantino, turnuvayı 2 milyondan fazla sporseverin tribünden takip ettiğini, 1 milyonu aşkın ziyaretçinin de "FIFA taraftar alanlarında" ağırlandığını aktarmıştı.
Dünya çapında turnuvayı takip eden televizyon seyircilerinin 2 milyarı aştığına dikkati çeken Infantino, "Tüm maçları izledim. Bu şimdiye kadarki en iyi FIFA Dünya Kupasıydı." demişti.
Katar'daki Dünya Kupası'nda elde edilen gelirler, 2018'de Rusya'da düzenlenen turnuvayı bir milyar dolar aşarak, 7,5 milyar doları buldu.
Dünya Kupası organizasyonu vesilesiyle Katar, FIFA Dünya Kupası'na katılmayanlar da dahil, farklı milletlerden 1 milyon 400 bin ziyaretçiyi ağırladı.
BAE 1 yıllık Kovid-19 ertelemesiyle Expo 2020'ye ev sahipliği yaptı
Birleşik Arap Emirlikleri de 2013 yılında Expo 2020'yi düzenlemeye hak kazandı. Bu organizasyon da güçlü ülkelerle yarışın ardından ilk kez bir Arap ülkesinde yapılmış oldu.
Yaklaşık 7 yıllık hazırlığın ardından 1 Ekim 2021 - 31 Mart 2022 tarihleri arasında düzenlenen Expo 2020, 7 milyar dolara mal oldu. Etkinlik, Kovid-19 salgınının patlak vermesiyle 1 yıl gecikmeli olarak 2021 yılında gerçekleştirildi. Beş yılda bir 6 ay süreyle düzenlenen Expo fuarının Dubai'deki organizasyon dolayısıyla bu sürede, ülkeyi 24 milyondan fazla kişi ziyaret etti.
Öte yandan BAE, 2023 Kasım ayında da 190'dan fazla ülkeden katılımla, İklim Zirvesi COP28'e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Suudi Arabistan uluslararası organizasyonlarda istekli
Körfez ve Arap bölgesindeki en büyük ekonomiye sahip, 2022'de döviz rezervleri yaklaşık 460 milyar doları bulan Suudi Arabistan da son yıllarda büyük uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmaktan geri kalmak istemiyor.
Katar ve BAE'nin önemli petrol ve finansal kaynaklarından aldığı güçle üstlendikleri büyük organizasyonlar, Suudi Arabistan'ı da bu tür etkinliklere teşvik ediyor.
Aralık ayında Çin-Arap Ülkeleri Zirvesi'nin gerçekleştirildiği Suudi Arabistan, 2030'da ise FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmak istiyor. Riyad yönetimi, Dünya Kupasında şansını artırmak için Yunanistan ve Mısır'la ortak bir organizasyon düzenlemeyi hedefliyor.
Daha önce 2027 Asya Kupası'nı organize etme şansını yakalayan Suudi Arabistan, bu çerçevede birçok stadyum inşa etti. Bunun yanı sıra organizasyon için ulaşım ağları, oteller ve restoranlar gibi tesisler yapan Riyad yönetimi, Dünya Kupası organizasyonunu düzenlemeyi de elde etmesi halinde "bir taşla iki kuş vurma" fırsatını yakalamak istiyor.
Sportif faaliyetlere yoğunluk veren Suudi Arabistan'ın futbol takımı Al-Nassr'ın Portekizli yıldız Cristiano Ronaldo ile yıllık 200 milyon dolar gibi astronomik bir rakamla sözleşme imzalaması da dikkati çekmişti.
Suudi Arabistan aynı zamanda başkent Riyad'ta düzenlenmek üzere, Expo 2030'a ev sahipliği yapmak için resmi olarak aday gösterilmişti.
