• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Süt bankası değil, anne kucağı

Yeniakit Publisher
2013-03-06 22:31:00 - 2013-03-06 20:58:35
Süt bankası değil, anne kucağı

İlahiyatçılar ve uzmanlar Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından gündeme getirilen Anne Sütü Bankası projesinin uygulamasında telafisi mümkün olmayan problemlere sebep olabileceği konusunda hemfikir. İlahiyatçı Ali Rıza Demircan; hem anne sütü bankac

MEHMET ÖZMEN / İSTANBUL
Geçtiğimiz yıl gündeme getirilen ancak tepkiler üzerine rafa kaldırılan süt bankası çalışmalarının yeniden gündeme getirilmesine tepkiler artarak devam ediyor. İzmir’deki bir kamu hastanesi bünyesinde kurulması düşünülen süt bankası konusunda Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na çağrıda bulunan ilahiyatçılar ve uzmanlar hem önemli tekliflerde bulundu hem de süt bankasının sakıncalarına tepki çekti.
Uzmanlar; anne sütü bankası projesinin uygulamasında telafisi mümkün olmayan problemlere neden olabileceği konusunda hemfikir.
Sağlık Bakanlığının iyi niyetinden şüphe duymadığını ifade eden ilahiyatçı-yazar Ali Rıza Demircan bu konunun önce kanunî alt yapısının hazırlanarak sebebi kanunda yer alması gerektiğini söyledi.  Demircan, “Sağlık Bakanlığı’nın iyi niyeti ve hizmet amacından şüphe duymuyoruz, ama yürürlükteki Medeni Hukukumuzda evlilik engeli kılınmayan süt akrabalığı konusundaki duyarlılığını, değişebilecek yönetimler ve döneminde de sürdürülebileceği hususunda kuşku duyuyoruz” dedi.
“EMZİRMEK İSTEYEN AİLELERLE
TANIŞTIRILMALI”
İlahiyatçı Ali Rıza Demircan, Sağlık Bakanlığı ve hükümete şu teklifte bulundu: “Aile hekimleri aracılığıyla her bölgemizin sütü bol olup bir diğer çocuğu da emzirebilecek emzikli kadınlar tespit edilmeli, izinleri alınması şartıyla onlar, zayıflık, hastalık, ayrılık ve ölüm gibi sebeplerle çocuklarını sütannesine emzirtmek isteyen ailelerle tanıştırılmalıdır” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLAR SICAK ANNE KUCAĞI HİSSEDECEK”
Demircan, böylelikle süt bankacılığından öte bir hizmet sunulabileceğini hatırlatarak böyle bir çalışmayla aileler arasında süt akrabalığı kurulmasına ve sosyal yardımlaşmalara da vesile olunacağı ifade etti.
Demircan ayrıca, bu çalışmanın maddî ve manevî sağlığı bilinerek tercih edilecek sütanneleriyle sütanneliği uygulamasına zemin oluşturulacağını, emen çocuğa anne sıcaklığını yaşatacak ve onunla ruhsal iletişim kurabilecek sütanası sağlanacağını söyledi.
İlahiyatçı Demircan, meşruiyetini Kur’an-ı Kerim’den alan sütanneliği karşılığında ücret ödemesi yaparak ailelere katkı yapabileceğini belirtti.
“SÜT AKRABALIĞI SAYGI GEREKTİRİR”
Gündemde olan anne süt bankası projesinin birçok sakıncalı durumları içerdiğini de ifade eden Demircan, “Evlilik engeli oluşturan süt akrabalığı, bir ömür boyu muhafaza edilmesi; sevgi saygı ve ikramla yaşatılması gereken bir manevi kurumdur. Bu gereklilik Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından da örneklendirilmiştir. Allah şanını artırsın. Peygamberimiz (sav) sütannesi Halime’ye büyük bir saygı göstermiş ve sütkız kardeşi Şeyma’yı da esirlikten kurtarıp büyük ikramlarda bulunmuştur” diye konuştu.
“HARAM İLİŞKİLER ORTAYA ÇIKAR”
Anne sütü bankası ile ilgili görüşlerini de açıklayan İlahiyatçı Ali Rıza Demircan değerlendirmelerine şöyle devam etti:
“Bir kadın tarafından emzirilen veya sütü içirilen bebek kendisini emziren/sütü içirilen kadının süt çocuğu ve o kadının doğurduğu ve doğuracağı bütün çocukların da sütkardeşi olur. Bir kız çocuğu kardeşleri, dayıları ve amcaları ile evlenemeyeceği gibi, süt çocuğu da sütkardeşleri, süt dayıları ve amcalarıyla da evlenemez. Bir diğer anlatımla evlilik yasaklığı yönünden öz çocukla süt çocuğu arasında fark yoktur.
Süt akrabalığı bilinerek yapılacak evlilikler, dini ölçülerimize göre geçersizdir. Yapılacak cinsel ilişkiler de en ağır zina türü olan ensest ilişki niteliğine bürünür. Evlilik sonrasında ortaya çıkacak ve ispatlanacak ‘evlilik engeli süt akrabalığı’ ise nikâhı düşürür. Eşlerin ayrılması gerekir.”
“KAYITLARIN TUTULMASINDA
DUYARLILIK OLMALI”
Demircan, anne sütü bankacılığında son derece duyarlı olunması gerektiğini günümüz kanun ve şartlarında bunun mümkün olmadığını belirterek “Sütü alınacak kadının kimlik bilgileriyle sütün içirileceği çocuğun kimlik bilgileri tespit edilip sütle birlikte korunmalıdır. Bu bilgiler, sütü alınan kadının ve içirilen çocuğun ailelerine de verilmelidir. Süt akrabalarının evlenmesini önleyici tedbir olarak bir anne sütünden yalnızca erkekler veya kızlar için süt verilmelidir. Bütün bunlar gerçekleştirilebilir mi?” diye sordu.

BULUT: SÜT BANKASI TEHLİKELİ VE ŞEYTANİDİR
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun dediği gibi kayıtları sıkı takip etmenin mümkün olmadığını ifade eden gazeteci-yazar Mehmet Ali Bulut, “Sayın Başbakan, sağlık konularındaki hassasiyetiyle bilinmektedir. Daha önce de domuz gribi aşısı konusunda son derece vatanperver bir tutum takınmış ve ben aşı olmayacağım diyerek, büyük bir şeytani operasyonun önünü tıkamıştı. Şimdi de mamalara karşı o duruşu sergiliyor. Bu fevkalade yerinde hareketin ve çıkışın neticesi, süt bankası olmamalıydı. İnanın Sayın Başbakanımızın mamalar konusundaki itirazı ve buna tedbir aranmasını istemesi ne kadar önemli ve Rahmani idi ise, Sağlık Bakanlığı’nın, tedbir olarak önerdiği ‘Süt Bankası’ da bu kadar tehlikeli ve şeytanidir” dedi.


“Süt Bankası Projesi’nin sonuçları yıkıcı olacak”

Başbakan Erdoğan’dan duruma el koymasını isteyen İnegöl İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği Kurucu Başkanı Haydar Cerrah, “Bebeğin kendi annesinin sütü çok önemlidir. Başka anneden alınan sütü aynı şekilde değerlendiremeyiz. Sayın Başbakan’ın bu uygulamaya mutlaka hayır diyeceğini bekliyoruz. Özellikle hiçbir faydası olmayacak bir projedir bu. Ama sonuçları itibariyle zararları çok olacaktır” ifadelerini kullandı.
EMRE KÜSKÜN/ANKARA
Sağlık alanında devrim niteliğindeki çok sayıda projeye imza atan Recep Akdağ’ın koltuğuna oturan yeni Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun, göreve gelir gelmez uygulamaya koymaya çalıştığı ilk proje olan Süt Bankası Projesi tartışılmaya devam ediyor. Süt kardeş evliliğine sebebiyet vereceği için İslam dini açısından büyük bir risk taşıyan projeye ilahiyatçıların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarından da tepki geliyor.
Akit’e konuşan İnegöl İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği (İHMED) Kurucu Başkanı Haydar Cerrah, Sağlık Bakanlığı’nı yanlıştan dönmeye çağırdı. Uygulamanın ileride yol açacağı kötü sonuçların iyi hesap edilmesi gerektiğini kaydeden Cerrah, “Bakan Bey yeni seçilmiştir. Bir şekilde bir şeyler yapmak istiyor. Heyecanlıdır, doğrudur ama bu başlatmak istediği süt projesi gerçekten yanlış bir olaydır. Sonuçları düşünmeden atılan bir adımdır. Eğer gerçekten Sayın Bakanım çocuklarla, annelerle alakalı bir proje gerçekleştirmek istiyorsa tıpkı Avrupa’da, Amerika’da olduğu gibi her yeni doğan bebek için o eve bir litre süt bıraksın ve aylarca bunu uygulasın. Bu en doğru, en şaibesiz çözüm olur. İnsanlar normal sütleri litre olarak içseler aynı besini oradan da alabilirler. Bugüne kadar anne sütü emmediği için ölen çocuk, zayıflayan çocuk, felakette olan çocuk duymadık. Bu şekilde bir çözüm olmaz” dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN’A ÇAĞRI
Başbakan Erdoğan’dan duruma el koymasını isteyen Cerrah, şöyle devam etti: “Bebeğin kendi annesinin sütü çok önemlidir. Başka anneden alınan sütü aynı şekilde değerlendiremeyiz. Bu yapılmaya çalışan proje diyelim ki, ANASOL-M hükümeti döneminde olsaydı yer yerinden oynardı. Şimdi insanlar Sayın Başbakan’a, hükümete saygı duydukları için, yapılan güzel icraatlara karşı, onların hatırına Sağlık Bakanı için yollara dökülmüyorlar. Sokaklara dökülmüyoruz, protesto etmiyoruz; ama Sayın Başbakan’ın bu uygulamaya mutlaka hayır diyeceğini bekliyoruz. Özellikle hiçbir faydası olmayacak bir projedir bu; ama sonuçları itibariyle zararları çok olacaktır.”

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23