Sivil toplum kuruluşları; gazetemiz önündeki protestoda, provokatörlerin hakaretlerine ve afişlerine göz yuman polisin, eylemcileri fotoğraflayan Gazetemiz Haber Müdürü ve üç muhabirimizi karga tulumba gözaltına almasını eleştirdi. Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Cavit Tatlı, Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Türkiye İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı, “Provokatörler yerine Akit çalışanlarını sindirmeye çalışan polisi kınıyoruz. Akit çalışanlarına geçmiş olsun” dediler.
GÜNDOĞDU: “HIRSIZA ENGEL OLACAKKEN EV SAHİBİNE TERBİYESİZLİK YAPTILAR”
Emniyetin Akit muhabirlerini gözaltına alması hırsıza engel olacakken, ev sahibine terbiyesizliğe dönüşmüş açıklamasında bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “Bu ülkede eylem özgürlüğü olduğu kadar basın mensuplarının bunu kamuoyuna duyurma özgürlüğü de vardır. Kaldı ki gelen eylemciler pankartlarla yasalara aykırı bir şekilde hakaret içermesi hususuyla saldırı girişiminde bulunmuştur. Bu kabul edilmeyecek bir durumdur. Polisin yaptığı şık bir davranış değildir. Akit gazetemizin önünde eylem girişiminde bulunan şaşkın grubu ve görevlerini yerine getirmeye çalışan Akit muhabirlerini gözaltına alan emniyeti kınıyorum” dedi.
ÜZER: “OLAYIN FAİLLERİ KAMUOYUNA AÇIKLAMA YAPSIN”
Türkiye’de resmi ideolojinin tabularına dokunan yanıyor gerçeğinin tüm absürtlüğüyle devam ettiğini söyleyen Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer, “10 Kasım üzerinden Mustafa Kemal’i adeta ilahlaştıran söylemleri eleştiren “Olmasaydı da Olurduk 1881-1938” ilanının Yeni Akit Gazetesi’nde yayınlanması sonrasındaki gelişmeler bu durumun somut göstergesidir. Herhangi bir hakaret ya da sövgü içermeyen aksine bir gerçeği çıplak bir şekilde ortaya koyan bu ilandan rahatsız olan çevreler her zamanki linçci tavırlarını devreye sokarak ne kadar tahammülsüz olduklarını bir kez daha ortaya koymuşlardır. Bu tuhaf eylemin bir başka tuhaf yönü ise polisin gazete çalışanlarına yönelik gözaltına alma yaklaşımı. Bu olay İstanbul Emniyeti’nin idarecilerinin toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin güvenliğinin nasıl olması gerektiğiyle ilgili olarak bir problemlerinin olduğunu göstermektedir. Yeni Akit Gazetesi’nde yayınlanan ilana yönelik tahammülsüz saldırılarını ve gazete mensuplarına yönelik emniyet güçlerinin tutumunu kınıyoruz. Yeni Akit Gazetesi çalışanlarına uğradıkları bu hukuksuz muameleden dolayı geçmiş olsun diyor; konuyla ilgili olarak olayın faillerinin bir an önce kamuoyuna açıklama yapmasını ve hesap vermesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
TATLI: POLİSİN MUHABİRLERE KARŞI BU TUTUMU HUKUK DIŞIDIR
Hukukçular Derneği Başkanı Cavit Tatlı da, polisin Yeni Akit Gazetesi muhabirlerine karşı bu tutumunun hukuk dışı olduğunu belirterek, “Eylemcilerin gösteri yapma hakkı vardır. Buna bir şey denilemez ama bunu aşan bir durum varsa gözaltına alınması gereken tahrik olabilecek o eylemcilerdir. Eylemcilerin gözaltına alınmayıp muhabirlerin gözaltına alınması ki, bunlar gazeteciler bunun hukuki olarak bir izahı yok. Buna ne denilebilir ki, yavuz hırsız ev sahibini bastırmış” ifadelerini kullandı. Tatlı, “Eylemciler gelecek gazetenin önünde gösteri yapacak, gazeteciler de eylemciler tahrik olmasın diye fotoğraf çekemeyecek. Böyle bir şey olabilir mi? Bu şekil bir tutumun hukukta yeri yoktur. Tüm gazete çalışanlarına geçmiş olsun” şeklinde konuştu.
YAZICI: BAZI POLİSLERİN BİR KESİME ŞİRİN GÖZÜKME ÇABALARI VAR
Türkiye İlahiyat Fakülteleri ve Yüksek İslam Enstitüleri Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı ise, Türkiye de bir kesimin demokrasiyi kendilerine helal başkalarına haram gördüklerini belirterek, “Bu anlayışı lanetliyorum. İslam’ı konuşup anlatmak dindarların haklarıdır. Yeni Akit Gazetesi’de İslam’ın Türkiye’deki en gür sedasıdır.” dedi. Polis ekiplerinin Yeni Akit muhabirlerine yönelik tutumlarını işgüzarlık olarak gördüğünü de dile getiren Yazıcı şunları kaydetti: “Polis gezi olaylarının bir aşamasında da aynı şeyi yapmıştı. Birden bire eylemcilerin tarafına geçmiş sonra birden bire ne olduğu belirsiz bir şekilde çekilmişti. Yani orda da eylemcilerin önünü açmıştı. Bazı polislerin bir kesime şirin gözükme çabaları var. Bu bürokraside de zaman zaman kendini gösteren bir tavırdır. Polisin her kesime ve herkese eşit davranması lazım. Birilerinin hürriyetinin başladığı yerde diğerlerinin hürriyetinin bittiğini polisin göstermesi lazım. Başkası nasıl gösterecek?”
O Bozkurtlar çakma çıktı
MURAT ALAN / İSTANBUL - Gazetemiz Haber Müdürü ve üç muhabirimizin polis tarafından darp edilip gözaltına alındığı protesto eyleminde “Derin Millet” pankartı taşıyan provokatörler “Bozkurt Projesi” çıktı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü operasyonlarla büyük bölümü deşifre edilen Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün dışarıdaki uzantıları ülkücü gençliğe el attı. Emniyet Sağ Masa ve İstihbarat birimlerinin yürüttüğü çalışmada, Ergenekonla bağlantılı bir grubun “Bozkurt Projesi” kapsamında faaliyet yürüttüğü, İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere belli başlı bir çok üniversitede örgütlenmeye çalıştığı tespit edildi.
TGB, Gençsen, Fikir Kulüpleri Federasyonu ile literatüre Ulusal-Sol kavramını kazandırıp sol kesimi yönlendiren derin yapının, bu projeyle üniversitelerde aktif olan ülkücü gençliği hedef aldığı belirlendi.
ÜLKÜ OCAKLARI İLE BAĞLANTISI YOK
“Milliyetçi Hareket Partisi, Ülkü Ocakları Teşkilatı, Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları’yla ilişkisi tespit edilemeyen” gruba üye bazı isimlerin emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu’nun partisi HEPAR’la irtibatlı olduğu vurgulandı.
AKİT’E EYLEME GELDİLER, ALÇI’NIN PANELİNİ BASTILAR
Akit Gazetesi Haber Müdürü Kenan Kıran ve muhabirlerimiz Fahrettin Dede, Mehmet Özmen ve Hüseyin Kulaoğlu’nun gözaltına alındığı provokatif protesto gösterisini ve Milliyet Gazetesi Yazarı Nagehan Alçı’nın Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi’ndeki paneline yönelik eylemi de aynı grubun organize ettiği ifade edildi.
Akit Gazetesi Matbaası önünde Bozkurt işareti yapıp, içeriğinde suç unsuru ifadelerin yer aldığı “derin millet” imzalı pankart taşıyan eylemcilerin, geçtiğimiz haftada Milliyet Gazetesi Nagehan Alçı’nın konuşmacı olduğu paneli bastığı kaydedildi.
MHP: Bizimle bağlantıları yok
MEHMET ÖZTÜRK/İSTANBUL - “Olmasaydı da olurduk 1881-1938” ilanını bahane ederek, gazetemiz önünde ülkücü sloganlarla küfür ve hakaretlerle gösteri yapan “şaşkın gruba” MHP’de tepki gösterdi.
MHP teşkilatının bu tür konularda uyarıldığını ifade eden MHP İstanbul Genel Sekreteri Fahrettin Taşkın, “Oraya gelen isimlerle hiçbir bağımız ve irtibatımız yoktur. Sosyal medya ortamında Derin Millet adıyla organize olan grup başka konuyla ilgili de bu tür protestolar gerçekleştirdiler. Bu isimlerle bizim de sıkıntımız var. Ülkücü hareketin programına, görüşüne uymayan hareket ve davranışlar sergiliyorlar, milletin sosyal medya hesaplarına giriyorlar bir sürü fitne fesat yapıyorlar, millete mail atıyorlar. Derin Millet denilen grup problemli bir gruptur. Maalesef bu grup ülkücü hareketin sloganlarını kullanıyor. Bunların camiamızla hiçbir ilgisi yok. Bu tür kişileri tanımıyoruz, teşkilatımızla hiçbir bağı ve irtibatı yoktur” dedi.
“MHP İLE İLGİMİZ YOK”
Ülkücü işaret ve sloganlarla gazetemizin önüne gelerek basın açıklaması yapan Mustafa Candan Çakır ise, MHP ve Ülkü Ocaklarıyla bir ilgilerinin olmadığını ifade ederek “Şimdi ülkücü işaretini sadece MHP’ye bağlamak yanlış bu ezberden Türkiye’nin kurtulması lazım. MHP camiasıyla geçmişimde bağım vardır ama 15 senedir yoktur yani. Biz Türk milliyetçisiyiz MHP ile bağımız yok. Polis kayıtlarından öğrendim bende orada 36 kişiymişiz. Biz grup, bir dernek veya bir oluşum değiliz. Biz 8-10 kişiyiz. Birlikte bir araya geliriz ancak sohbet ederiz. Biz her 15 günde bir biraraya gelerek Türkiye sorunları üzerine sohbetler ederiz. Ülkücü camiayla hiçbir ilgimiz yok” dedi.
