Sözcü dünyadaki eşcinsel lobiden fon yardımı mı alıyor
Patronu ülke dışında olan Sözcü, eşcinsel olduğunu açıklayan Josh Cavallo'yu adeta kanatları altına aldı. Eşcinsel lobilerin sözcüsü gibi davranan gazete Cavallo'yu parlatarak topluma ahlaksızlığı normal bir durum gibi göstermeye çalıştı.
Avustralya'da Adelaide United'da oynayan Josh Cavallo adlı futbolcu eşcinsel olduğunu duyurunca patronu dışarda olan Sözcü hemen habere atladı. Adeta eşcinsel lobilerden fonlanıyormuşcasına haberi köpürten Sözcü, sitesinde bu ahlaksızlığı taçlandırdı.
Eşcinselliği şirin göstermeye çalışan Sözcü topluma bilinçaltı mesaj vererek ahlaksızlığı körükledi.
Sözcü'de yer alan haberin bir kısmı şöyle:
Avustralya’da Adelaide United’ta forma giyen 21 yaşındaki Joshua Cavallo, eşcinsel olduğunu açıkladı. Orta saha oyuncusu Cavallo, dünyada eşcinsel olarak ortaya çıkan bilinen tek erkek üst düzey profesyonel futbolcu olduktan sonra “sessizlik içinde yaşayan” başka oyuncular olduğunu bildiğini söyledi.
Adelaide United’ın sosyal medya hesabından ‘Josh’un gerçeği’ başlığıyla destek verdiği videoda Cavallo, “Ben bir futbolcuyum ve eşcinselim. İstediğim şey, futbol oynamak ve şartlarda yaşamak” ifadelerini kullanarak, “Bugün hayatım hakkında rahatça konuşmak için nihayet hazırım. Eşcinsel olduğumu herkese duyurmaktan gurur duyuyorum. 6 yıldan fazladır bununla savaşıyorum. Çocukken hep utandığım için kendimi sakladım. Hayalim her zaman futbol oynamaktı ama futbol oynarken aynı zamanda bir eşcinsel olarak eşit muamele görmek hiçbir zaman gerçek gibi gelmedi.” dedi.
Sahibi 3 yıldır Türkiye'ye gelmiyor, Londra'da yaşıyor
Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay hakkında geçtiğimiz yıllarda gözaltı kararı çıkarılmıştı. Gözaltı kararı sonrası açıklama yapan Sözcü'nün sahibi Burak Akbay Londra'da olduğunu belirtmişti. Akbay hakkında daha sonra gözaltı ve tutuklama kararı kaldırılmış, ancak babasının cenazesine bile gelmemişti.
Fehmi Koru FETÖ evlerinde kaldığını iddia etmişti
Fehmi Koru, Sözcü'nün sahibi Burak Akbay'ın öğrencilik yıllarında cemaat evlerinde kaldığınıiddia etmişti.
Koru, daha sonra mahkemede şahitliğine başvurdulduğunda, kendi beyanını yumuşatmaya çalışmıştı.
Koru iddiasını şu sözlerle savunmuştu:
Evet, ‘Sözcü’ gazetesi sahibinin yurtdışında (İsviçre’de) eğitim görürken yolunun o zamanlar Cemaat olarak adlandırılan yapıyla kesiştiğini yazan benim. Bunu da bir tanığın bana anlatımına dayandırmıştım. İtiraz gelince, gazete sahibinin göndereceği açıklamayı memnuniyetle sütunumda yayınlayacağımı da ikinci bir yazımda bildirmiştim.
"O açıklama hiç gelmedi"
İyi de, benim o iddiam 2010 yılında Yeni Şafak’ta yazdığım sırada yayımlanmıştı; hatta biraz eskisi de var: 28 Temmuz 2008’de de konu etmiştim. Henüz ortada FETÖ yok ve o yapıya her kesimden olumlu bakıldığı sırada… Nitekim, yalnız şimdi kaçak olanlar değil, sonradan itirafçı olacak kalemler de iddiayı dile getirdiğimde o yapıya ait gazetelerde beni hayli eleştirmişlerdi.
Konunun ayrıntısı geçen yılın Nisan ayında çıkan ‘Ben Böyle Gördüm – Cemaat’in Siyasetle Sınavı’ adını taşıyan kitabımda da (s. 155-156) yer alıyor zaten. Gizlisi saklısı yok yazdıklarımın…
Burak Akbay kendisinden beklediğim üzere “Hayır öyle bir şey hiç olmadı, benim onlarla yolum hiç kesişmedi” diye bir açıklama gönderseydi, konu daha o günlerde (2010’da) kapanırdı.
