İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Alphan, sosyal medyanın da etkisiyle gündeme gelen ve kimi zaman kilo vermede etkili olduğu öne sürülen limon, salatalık, maydanoz gibi sebzelerle hazırlanan detoks sularının tüketimine ilişkin değerlendirmede bulundu.

Limonun kilo vermede etkisi olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Prof. Dr. Emel Alphan, vücuttaki fazla kilonun çoğunlukla yağdan oluştuğunu söyledi.

Limon yiyerek ya da limon suyu içerek kilo kaybedilmeyeceğini belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Enerji sağlayan besinler az alındığında vücut, enerji açığını kapatmak için önceden biriktirdiği bu yağ dokusunu yakar.

Limon, yağı eritmez. Bunu basit bir deneyle anlarız. Margarin veya tereyağının üzerine limon sıkıp bekleyin, yağ erimez ya da sıvı yağa koyduğunuz limon suyu ile yağın hiçbir şekilde karışmadığını göreceksiniz.

Bu nedenle limon yiyerek, limon suyu içerek zayıflanmaz, vücuttaki yağlar atılamaz” diye konuştu.

Açlık hissedildiğinde abur cubur tüketmek yerine meyvelerin tercih edilebileceğini ifade eden Prof. Dr. Emel Alphan, “Açlık hissedildiğinde enerji yoğunluğu fazla olan kurabiye ve bisküvi gibi atıştırmalıklar yerine bir meyve olan limon veya diğer meyveler tercih edilirse açlık duygusu biraz bastırılmış olur fakat önemsenecek miktarda enerji alınmaz. Bu durum sadece limon için değil, elma, armut, şeftali, portakal, salatalık, domates, marul gibi enerji değeri çok düşük meyveler ve sebzeler için de söz konusudur. Bir anlamda kasılan mideyi, enerji değeri düşük besinlerle doldurarak enerjisi yoğun besinleri almanın önüne geçilmiş olur” dedi.

Son yıllarda suyun içine limon, nane, maydanoz gibi değişik sebze ve meyveler konularak hazırlanan içeceklere ilginin arttığını belirten Prof. Dr. Emel Alphan, “Bu tip içecekler moda gibi oldu. Bu konu özellikle toplu yemek yenilen yerlerde bile gündeme gelebiliyor. Masalardaki sürahilerde maydanoz, nane ve limonları görmek mümkün. Bu işlem yapılırken sebzelerin iyi yıkandığından emin olunması gerekir. Aksi halde suyun içine atılan bu bitkiler eğer yıkanmamışsa tarladan gelen tarım ve böcek ilaçları ile hatta hazırlayanların ellerinden geçen mikroplar suya karıştığından suyu içmek sağlık problemlerine yol açabilir” uyarısında bulundu.

Detoks adı altında zayıflattığı öne sürülen içeceklere de işaret eden Prof. Dr. Emel Alphan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Son zamanlarda kilo kaybetmek isteyen kişilere diüretik etkisi ve zayıflatıcı etkisi öne sürülerek limon başta olmak üzere çeşitli sebzelerin su içine konularak hazırlandığı reçeteler veriliyor ve bu reçetelere uyulduğu takdirde zayıflamanın gerçekleştiği bile iddia ediliyor. Bu iddialar son derece yanıltıcı ve gerçek dışıdır. Suyun aromasını değiştirerek daha fazla su içmeyi sağlamanın dışında suya konulan bu karışımların herhangi bir yararı yoktur”.