• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Sokaklar köpeklerin evi falan değildir! Şehir hayatı bu mezbeleliği kaldırmaz

Yeniakit Publisher
2024-07-23 15:00:00 -
Sokaklar köpeklerin evi falan değildir! Şehir hayatı bu mezbeleliği kaldırmaz

Akşam gazetesi yazarı Taceddin Kutay, sokak hayvanları meselesinin toplumsal bir problem olduğunu belirtti. Kutay, sokak hayvanlarının şehir hayatına uygun olmadığını ve bu hayvanların şehir dışına taşınması gerektiğini vurguladı. Sokak hayvanları konusunda aşırılıkların ve yanlış politikaların olduğunu ifade eden Kutay, doğru bir yaklaşımın fıtrata uygun hareket etmek olduğunu söyledi. Taceddin Kutay, hayvanseverliğin yanlış anlaşıldığını ve bu durumun şehirlerde ciddi sorunlara yol açtığını vurguladığı yazısında şunları kaydetti:

Akşam gazetesi yazarı Taceddin Kutay, sokak hayvanları meselesinin toplumsal bir problem olduğunu belirtti. Kutay, sokak hayvanlarının şehir hayatına uygun olmadığını ve bu hayvanların şehir dışına taşınması gerektiğini vurguladı. Sokak hayvanları konusunda aşırılıkların ve yanlış politikaların olduğunu ifade eden Kutay, doğru bir yaklaşımın fıtrata uygun hareket etmek olduğunu söyledi. Taceddin Kutay, hayvanseverliğin yanlış anlaşıldığını ve bu durumun şehirlerde ciddi sorunlara yol açtığını vurguladığı yazısında şunları kaydetti:

"Veterinerliğin ne mübarek meslek olduğunu, bir ineğin doğumuna şahitlik edince anladım. Bir türlü doğuramayan inek, kendini paralayan sahibe, inşallah hallolacak diyen veteriner. Kan ter içinde bir süreç ve nihayet plasentadan çıkan buzağı... doğrusu çok etkileyici bir sahneydi ve bana çok tesir etmişti; sahibenin telaşı, veterinerin azmi, ineğin tevekkülü ve nihayetinde dünyaya yeni bir canın gelişi. Sanırım bir yıl kadar sonra bu buzağıyı kestiler. Aradan 1.02 sene geçti, artık yavrulamaz olan ineği de kestiler. Lakin ne ben ne de çevredekiler o birkaç sene evvel en duygusal alanlarına şahit olduğumuz sahibeyi ayıpladık, daha doğrusu ayıklamak aklımızın ucundan bile geçmedi. Neticede hayvancılık böyle bir şeydir.

Üniversiteye hazırlandığım yıllarda, aynı dershanede okuduğumuz iki zeki kız vardı; ikisi de veteriner olmak istiyordu, sebebini soranlara da " insanlar o kadar kötü ki, ben hayvanlarla ilgilenmek istiyorum" diyorlardı. Geriye dönüp bakınca, aslında şahsi tecrübeleri ile söyledikleri bir şeyden ziyade, üretilmiş bir retoriği sahiplendiklerini görüyorum.

İnsan ile hayvanın, kadın ile erkeğin, ana ile babanın, ebeveyn ile evladın, mülk ile malikin, hulasa dünya hayatına dair hemen her kategorinin yer değiştirdiği günleri yaşıyoruz. Bu kadar büyük becayişler silsilesi kafa karışıklığının eseri olamaz; olsa olsa bir dizayn çabasının neticesi olabilir. Birileri, bir takım yerler, bir takım kimseler, şer odakları... Nasıl tanımlarsanız tanımlayın, fıtrata karşı sürüp giden savaşın baronlarını tarif edersiniz. Veccehtü okurken sürekli vurguladığımız şey "Fâtır" olan Allah'ın tohumu ve çekirdeği yaran, ölüden hay-haydan ölü çıkaran olduğudur. Bunu vurgulayarak yüzümüzü O'na döneriz. Bu teveccühün en önemli şartlarından birisi onun mizanına riayet etmektir. "Mizanı katiyyen bozmayın" buyuruyor Allah, harsı ve nesli bozanları sevmediğini söylüyor.

O halde, Cenabı Hakk'ın bu emirlerinin farkında olarak birkaç hususun altını son kez çizmek isterim:

I. İnsan insandır, hayvan isr hayvandır. Bu kategoriler arasında bir geçişkenlik yoktur.

II.Aslolan insandır; kainattaki bütün canlılar insana, asli vazifesinde hizmet etmelidir.

III. Haddi aşmak Allah'ın sevmediği bir diğer husustur. İfrata düşmeyeyim derken tefrite düşmemeye dikkat etmekle mükellefiz.

IV. Sokaklar köpeklerin evi falan değildir. Şehir hayatı bu mezbeleliği kaldırmaz.

V. Sokak hayvanlarını suistimal edenlerin, bunlar üzerinden çıkar devşirenlerin, bunları insan işe aynı kategoride değerlendirenlerin doğru bir noktada olmadıkları muhakkaktır. Onların bu ifratına tefritle mukabele etmek ise bir başka yanlıştır. Allah'ın mahlukunun hak ettiği bir muamele vardır ve bu muamelede bulunmak vazifemizdir. Hayvanseverim diye gezenlerin şımarıklıklarının faturasını bigünah canlara kesmek bir başka aşırılıktır. Bu canları bir şekilde, bize yaraşır yöntemlerle şehir hayatının dışına taşımakla mükellefiz.

VI. sokak hayvanları mevzuunda muhafazakar zihnin aşırıya gitmesi ve köpek karşıtlığını ileri noktaya taşıması, hayvan haklarının politik savunusunu marjinal bir noktaya sürüklemiştir. Her mevzuda fıtrata savaş açanlar sokak hayvanları mevzusunda da kendi fıtrat tanımaz duruşlarını ortaya koymuş, hiçbirimizin kabul edemeyeceği aşırı bir dili hakim kılmıştır. Keşke vediatullah nedir bilenler, bu mevzunun sözcülüğünü bu fıtrat düşmanlarına terk etmeselerdi.

VII. İki aşırının arasında vasatı temsil etmek, zor ve kimseye yaranamayacağınız bir yoldur; ancak doğru olan ve bize yakışan budur.

Vesselam."

 

 

Haberle ilgili yorum yapmak için tıklayın.

Yorumlar

şüayıp

İnsanların huzursuzlanmasından zevk almaya çalışıyorlar

Güney Doğulu

Bugün Mecliste komisyonunu DEM (=PKK=HDP Partili vekillerin TBMM binasına soktuğu paralı bazı cehennem kütükleri bastı. İktidar halen teröristleri mecliste niye tutar? Bunları bertaraf edecek akılları kalmadı mı? Usandık bu teröristlerden. Asker polis gece gündüz dışarıda ilerde Terörist temizliyor. Meclistekileride iktidar temizlemeli. ...
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23