Siyonist vahşete ‘Türk neşteri’! Felekleri şaşacak, felekleri
Bercan Tutar, İsrail'in Gazze'deki vahşi saldırılarını ve Türkiye'nin tepkisini ele aldı. Tutar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'in yayılmacı politikalarına karşı İslam ülkelerini işbirliğine çağırdığını belirtti. Erdoğan'ın Gazze'deki durumun Türkiye'nin savunma meselesi olduğunu vurguladığını ifade eden Tutar, Türkiye'nin İsrail'e karşı net bir tavır aldığını kaydetti. İşte Bercan Tutar'ın Sabah gazetesindeki yazısı:
Bercan Tutar, İsrail'in Gazze'deki vahşi saldırılarını ve Türkiye'nin tepkisini ele aldı. Tutar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsrail'in yayılmacı politikalarına karşı İslam ülkelerini işbirliğine çağırdığını belirtti. Erdoğan'ın Gazze'deki durumun Türkiye'nin savunma meselesi olduğunu vurguladığını ifade eden Tutar, Türkiye'nin İsrail'e karşı net bir tavır aldığını kaydetti. İşte Bercan Tutar'ın Sabah gazetesindeki yazısı:
"Gazze'deki bebek ve kadınlar başta olmak üzere masum sivilleri sistematik şekilde katleden soykırımcı İsrail insani, ahlaki ve hukuki hiçbir sınırı tanımayacağını dünyaya hemen her gün yeniden ilan ediyor. Siyonist rejimin barbar ve yayılmacı yüzünü bu kez Batı Şeria'da gördük. Nablus'ta bir gösteriye katılan Türk ve Amerikan vatandaşı aktivist Ayşenur Ezgi Eygi, keskin nişancı bir İsrail askeri tarafından başından vurularak hunharca katledildi. Eygi'nin katledilmesi karşısında ABD ve soykırımcı Batılı suç ortakları başını kuma gömerken en sert ve tarihi tepki yine Sayın Erdoğan'dan geldi.
Dünkü konuşmasında Erdoğan, Gazze'deki soykırımın ve Batılı ülkelerin yüz yıl önce devreye soktuğu Siyonist projenin kirli hedeflerini bir kez daha hatırlattı: "Daha önce de söyledim İsrail, Gazze'de durmayacak. Gazze'de bir İsrail Filistin savaşı değil yayılmacı siyonizm ile vatanlarını koruyan Müslümanların mücadelesi var. İsrail eğer bu şekilde devam ederse Ramallah'ı da işgal ettikten sonra gözünü başka yerlere dikecek. Sıra bölgedeki diğer ülkelere gelecek. Lübnan'a Suriye'ye gelecek. Dicle ve Fırat arasındaki vatan topraklarımıza göz koyacaklar. Önünde poz verdikleri her haritayla bunu açık açık söylüyorlar. Sadece Gazze'yi işgalle yetinmeyeceklerini şimdiden ilan ediyorlar. Biz işte onun için Hamas Müslümanlar adına direniyor diyoruz. Biz işte onun için Hamas sadece Gazze'yi değil İslam topraklarını, Türkiye'yi savunuyor diyoruz. İsrail'in devlet terörünün karşısında durmak bizim için İslami bir vazifedir. İmani bir vazifedir. Vatani bir meseledir. Tabii ki milli bir meseledir..."
***
İslam ülkelerini uyanmaya, tehlikenin farkına varmaya ve iş birliğini daha da artırmaya çağıran Sayın Erdoğan, "Mısır ve Suriye ile attığımız yeni adımlar büyüyen yayılmacılık tehdidine karşı bir dayanışma hattı oluşturmaya yöneliktir. Bütün İslam ülkeleri de nerede duracağı belirsiz İsrail işgaline karşı ortak tavır takınmalıdır. Biz en başından itibaren bu çağrıyı yapıyoruz. İsrail şımarıklığını, İsrail haydutluğunu, İsrail'in devlet terörünü durduracak yegâne adım İslam ülkelerinin ittifakıdır diyoruz" sözleriyle Müslümanların kanayan yarasına sadece Müslümanların çare olabileceğinin altını çizdi.
Sayın Erdoğan'ın son hitaplarında artık BM'ye, Avrupa ve ABD'ye seslenmeyi bırakması Ortadoğu'nun kalbine bir hançer gibi saplanan 'İsrail sorunu'nun çözümünde yeni bir aşamaya işaret ediyor. İslam dünyası Türkiye öncülüğünde tarihi bir kangrene dönüşen bu siyonist mezalimi sona erdirecek adımlar atmaya hazırlanıyor. Karabağ'da dengeleri değiştiren Türk neşteri, Ortadoğu'da da benzer bir sonuca yol açacaktır.
***
Sayın Erdoğan'ın konuşmalarından anlıyoruz ki Türkiye liderliğindeki İslam ittifakının İsrail'e müdahalesi artık bir imkân değil bir zaman meselesi. Burada ABD'nin dahi Türkiye'yi durdurmaya gücü yetmeyecek. ABD, İslam dünyası dışında Batı dışındaki diğer ülkelerin de desteğini alan Türkiye liderliğindeki küresel ittifakı sırf siyonist İsrail'i korumak için karşısına alamaz. Aldığında NATO da Avrupa Birliği de Pax- Americana da siyonist projeyle birlikte tarihe gömülür.
Dolayısıyla soykırım destekçisi ABD, İsrail'i kendi başına bırakıp paçasını ve bekasını kurtarmaya bakacaktır. Çünkü Türkiye ve dünya şunu artık çok iyi biliyor ki soykırımcı bir devleti ılımlılığa ve hukuka uymaya çağırarak ikna edemezsiniz. Bu nedenle 'Siyonist kangrene Türk neşteri' diye tanımlanan B planı için geri sayım başladı. Gidişat bunu gösteriyor."
