Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yurt dışındaki off-shore hesaplarında yüklü miktarda parası olan Türkiyeli büyük grupların, yurt içindeki şirketlerine aktardıkları parayı kredi vermiş gibi göstererek Türkiye’nin dış borcunu şişirdiğini söyledi. Babacan,
İBRAHİM ACAR / WASHİNGTON
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Yatırım Haftası Etkinlikleri çerçevesinde geldiği ABD’de açıkladığı varlık barışının detaylarını da anlattı. Washington’daki TOBB Temsilciliği’nde sorularımızı cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Babacan, varlık barışının neden çıkardıklarının yanı sıra, Türkiye’nin 2015’te devralacağı G20 dönem başkanlığı, dünya ekonomisindeki gelişmeler, Merkez Bankası’nın faiz indirimi ile çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
KENDİ PARASINI KREDİ YAPIYOR
Varlık barışının özü itibariyle yurt dışında parasını tutan Türkiye vatandaşlarına yönelik olduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Şirketlerimiz off shoredan kredi kullanıyorlardı. Bunun sebebi vergiydi, bunları düzenledik. Böylece Türk bankalarının off shorelarından kredi kullanmalarına gerek kalmadı. Çünkü bu durum kırılganlık alanı olarak oluşuyordu. Öte yandan vatandaşlarımızın yurtdışında ciddi miktarda birikimleri, servetleri var. Buna rağmen Türk şirketleri yurtdışında borçlu görünüyor. Halbuki biz biliyoruz ki bu aslında kendi parası. Kendi parasını bir şekilde kredi olarak kullanıyor. Vergi yönetmek için ya da başka sebeplerle. Hatta şirketler dışarıdan o kadar ciddi kredi çekiyorlar ki şirketin bilançosuna bakıyorsunuz, böyle bir krediye nasıl kullanıyor, kim, nasıl veriyor anlamak mümkün değil. Ama özüne indiğinizde demek ki kendi varlığı var ki bunu teminat olarak gösteriyor. Ondan da kredi kullanıyor. Bu nedenle durup dururken borçluluğunuz çok görünüyor. Aslında özel sektörün dış borcu daha az. Bunlar çok ufak tefek işler değil. Yapmaya değer işler. İşte varlık barışı, Türkiye’nin dış borçluluğunu azaltacak” dedi.
“BÜYÜK”LERİN TÜRKİYE’NİN
DIŞ BORCUNU ARTTIRAN PARA ÇARKI
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tespit ettikleri bu para alış verişi çarkının Türkiye’nin dış borcunu ciddi miktarda artırdığını kaydetti. Varlık barışının özü itibariyle hedefinin bu yurt dışındaki paralar olduğunu anlatan Babacan, “Bunun önüne geçmek için yeni bir varlık barışı çıkarmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Babacan bu şirketlerin ölçekleri konusundaki soruya ise “Tabii ki büyük ölçekli” cevabını verdi.
TÜRKİYE KASIM’DA G20 TROYKASINA GİRECEK
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye’nin 2015’te devralacağı G20 dönem başkanlığı hazırlıklarına başladığını ve bunun bu amaçla Kasım 2013’te G20 troykasına gireceğini kaydetti. Şu anda Rusya’da bulunan dönem başkanlığının Kasım-Aralık 2013’te Avustralya’ya geçeceğini belirten Başbakan Yardımcısı Babacan, şunları kaydetti: “Biz Kasım-Aralık’taki değişiklikle birlikte troykaya gireceğiz. Buradaki troyka ilgili dönem başkanı ülke ile önceki ve sonraki dönen başkanı ülkelerden oluşuyor. Buradaki troykada ilgili ülkeleri Hazineden sorumlu bakanlar tarafından temsil ediliyor. Bizden sonraki dönem başkanlığı için Japonya ve Çin yarışıyor. Bu troykanın önemi aldığı kararların yaptırım gücünden geliyor. Buradan çıkan kararlar noktasına virgülüne dokunulmadan IMF ve Dünya Bankası’nın raporlarına giriyor.”
IMF-DÜNYA BANKASINDA
ÇALIŞAN TÜRKLER DERNEĞİ
Dünya Bankası ve IMF’de yaklaşık 60-70 kişinin çalıştığı bilgisini de veren Babacan, bu kişilerle geçtiğimiz yıl ABD’de bir araya geldiğini ve onları bir araya toplayarak tanışmalarını sağladığını kaydetti. Kendisiyle yaptıkları toplantının ardından bu üst düzey insanların bir araya gelerek IMF ve Dünya Bankası’nda Çalışan Türkler Derneği kurduğunu kaydetti. Bu gezisi sırasında da onlarla bir araya geleceğini anlatan Babacan, Türkiye’nin IMF’ye vereceği 5 milyar dolarlık kaynağın ilk dilimi olan 1 milyar dolarlık kısmının istenmesi halinde verebileceklerini kaydetti.
KÜRESEL EKONOMİNİN GİDİŞATI İÇ AÇICI DEĞİL
Dünya ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonominin büyüme hızı performansının beklenenden düşük olduğunu söyledi. Bunun en önemli nedeninin kriz ekonomilerinin hala belini doğrultamamış olması ve krize yönelik üretilen geçici tedbirler olduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı, Avrupa Birliği bölgesindeki zayıf ülkelerin kendi ev ödevlerini yapmamasının da kıtadaki ekonomik toparlamayı geciktirdiğini anlattı. Japonya Merkez Bankası başkanının değişmesinin ardından alının kararların bir miktar tedirginliğe neden olduğuna dikkat çeken Babacan, ABD’de de güveni zedeleyen gelişmeler olduğunu anlattı. Rusya ekonomisinin de petrol fiyatlarına bağlı olduğunun altını çizen Babacan, şu genel değerlendirmede bulundu: Küresel ekonominin büyüme beklentisi ve istihdam artışı umutları zayıflıyor. Büyüme ve istihdam bakımından genel gidişat iç açıcı değil. Merkez bankasının devreye girmesiyle çöküşler ertelendi ancak özellikle büyüme ve istihdam alanındaki sıkıntılar devam ediyor.”
HALKIMIZ POPÜLİST KARARLARA PRİM VERMİYOR
İki yerel, iki genel seçim ve iki referandum gördüklerini belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2014 yılındaki yerel seçim ile Cumhurbaşkanlığı seçimde kesinlikle popülist bir politika içinde olmayacaklarını söyledi. Önceki seçimlerin hiçbirinde yanlış içinde olmadıklarını ileri süren Babacan, “Kısa dönemde ekonomiyi canlandıracak, bazı kesimleri memnun edecek politikalar, dönüp de topluma zarar verecekse biz o tür yanlış içinde olmadık. Önümüzdeki üç seçim döneminde de çizgimiz neyse aynen koruyacağız. Fırsatçı yaklaşımlara da halk prim vermez. 10 yıldır yapmadığımız şeyi şimdi niye yapalım. Ekonomik istikrara zarar verici adımı atarsak seçimde işimize yarayacak iş yapmamış oluruz. Böyle bir yanlışa girecek ortam da yok aslında. Bütün kamuoyu yoklamaları bugün seçim olsa şimdiye kadar ki en yüksek oyu alacağımızı gösteriyor” dedi.
“ANKETLERE GÖRE YÜZDE 49.8’İ GEÇTİK”
Bu kamuoyu yoklamalarının çözüm sürecinin ardından yapıldığını belirten Babacan, “Çözüm süreci konusunda kamuoyu desteği gerçekten çok çok iyi. Birkaç yerden sağlam kamuoyu yoklamaları yaptırıyoruz. Bugüne kadar bizim aldığımız en yüksek oy yüzde 49.8. Kamuoyu yoklamalarında şimdi bir seçim, bu oyun da üstünde bir oy gözüküyor. Seçime bir sene var. Bugünkü kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyor” diye konuştu.
TOBB PROJELERİ ÖRNEK OLDU
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la gazeteciler Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Washington’daki temsilciliğinde biraraya geldiler. Görüşmenin ilk yarısında TOBB Washington temsilcileri, ABD’de yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verirken TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da bazı açıklamalarda bulundu. TOBB’un gümrüklerdeki modernizasyonu ile kadın girişimcilere yönelik çalışmalarının Birleşmiş Milletler tarafından diğer ülkeler sunulmak üzere örnek projeler olarak gösterildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, UMEM 2010 projesinin de ilgi çektiğini kaydetti. ABD’deki girişimleri arasında Türkiye’nin en hızlı büyüyen 25 şirketini Harvard’a getirip, yatırım yapmak isteyen ABD’lilere tanıttıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, “Şimdi en hızlı büyüyen 100 şirketi seçeceğiz. ABD’liler son 3 yılda hızlı büyüyen şirketlerle ilgileniyorlar. Tabii dünyanın en büyük ekonomisi olunca herkes şirketlerine ortak olmanız için sizin kapınızı çalıyor. Diğer ülkeler de bu yönde sunumlar yapıyor” dedi.
CAN ERİĞİ MORARINCA…
Üç günlük ABD temasında Atlanta’nın bağlı olduğu Georgia Eyaleti’nin Valisi Nathan Deal’le de görüşmeler yapıldı. Hisarcıklıoğlu, gazetecilere Deal ile daha önce aralarında geçen bir diyaloğu şu sözlerle aktardı: “Georgia Valisi Nathan Deal Ankara’ya gelmişti. ‘Siz de bir meyve var çok beğendim. Siz bu meyveyi ABD’ye satsanız, ihracatınız önemli ölçüde artar, çok para kazanırsınız’ dedi. Meyvenin ismini sordum ‘bilmiyorum’ dedi. Sonra ‘rengi neydi, neye benziyordu’ diye sordum. Tarifinden can eriğini anlattığını anladım, sonra arkadaşlardan can eriği getirmesini istedim. Getirdiler ‘işte bu’ dedi.” Bu temaslarında Nathan Deal ile görüşme olduğu için sürpriz yapmak amacıyla can eriği getirdiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, “Ama bozulmasın diye MADO’dan da buz alıp erikleri içine koyduk. Georgia’da açtık ki erikler mosmor olmuş. Tabii ki vermedik. Coca Cola CEO’su Muhtar Kent’e söyledim, bir Türkiye temasının sonrasında Muhtar Kent’le erikleri göndereceğim” dedi.
