AK Parti’nin baroya kayıtlı vekili Bülent Turan, İstanbul Barosu’nun şimdiye kadar ‘darbeci baro’ olarak anıldığını belirterek, “Hukuken düştüğü halde, görevi bırakmayanlar bundan sonra ayrıca ‘işgalci’ olarak anılacaktır” dedi.
TBMM
AK Parti İstanbul Milletvekili Av. Bülent Turan, İstanbul Barosu’nun mahkemeye baskı yapmaması gerektiğini belirterek, ‘’Darbeci Baro, işgalci baro olmamalıdır’’ dedi.
Turan, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyeleri hakkında Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin 8 Şubat Cuma günü akşamı itibariyle resmen kabul edildiğini kaydetti.
‘’2 Şubat Cumartesi günü, İstanbul Barosu’nun resmi internet sitesinden iddianamenin kabul edildiği yalan bilgisiyle adeta bir kınama metni yayınlandı’’ diyen Turan, şöyle konuştu:
‘’Kendilerine baskı yapıldığı komik iddiasında bulunup doğacak gerginlikten ileriki siyasi hesaplarına malzeme hazırlayanlar, iddianame kabul edilmeden kabul edilmiş gibi bildiri metni yayınlayıp mahkeme üzerinde psikolojik baskı yapmaktan ve kamuoyu oluşturmaktan çekinmemişlerdir. Hatta, İstanbul Barosu, iddianame kabul edilmeden kısa bir süre önce olağanüstü genel kurul kararı alarak, bu Genel Kurul toplantısının gündemini, tabiri caizse iddianameye cevap vermek olarak belirterek hukuka ve mahkemeye ibretlik bir baskı örneği sergilemişlerdir. Süreç, yani iddianamenin kabulüyle iddiamızı doğrulamış ve iddianamenin kabul tarihi olan 8 Şubat Cuma günü itibariyle Baro yönetimindeki 9 yönetim kurulu Üyesinin görevleri askıya alınarak yedeklerin gelmesi süreci başlamıştır.
Darbeciliğiyle maruf Baro bundan böyle görevi bırakmaması halinde, işgalciliğiyle de anılacaktır. Görevi bırakması gerekenlerin olmayan baskıdan nemalanarak şov yapacaklarına, derhal daha demokratik avukatlık kanunu için çalışması, yasama kurumuna katkı sağlaması gerekmektedir.’’
HUKUKSUZLUĞU GENEL KURULA TAŞIDI
AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Turan, TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak, İstanbul Barosu’na, Meclis ve Hükümet’in büyük baskı yaptığı iddiasının gülünecek iddia olduğunu söyledi.
Avukatlık Kanunu’nu kendilerinin yapmadığını ifade eden Turan, kanunun, antidemokratik hükümleri ve yanlış düzenlemeleri bulunduğunu belirtti. Turan, İstanbul Barosu’nda ya da destekçilerinden, kanunun daha demokratik, evrensel hukuk kurallarına uygun hale getirilmesi için öneri gelmediğini ifade etti.
Baronun, cuma günü düştüğünü, bu tarihten sonra yaptığı bütün işlemlerin geçersiz olduğunu, tarafsızlığını yitirdiğini savunan Turan, Baro Başkanı Ümit Kocasakal’ın yaptığının, ileriki siyasi hesaplarından başka bir şey olmadığını, 4 günde 4 tane birbiriyle çelişen yazılı açıklama yaptığını kaydetti.
Turan, ‘’Avukatlık mesleğini ayaklar altına alan, darbeci baro yaftasını hak eden bir baronun mensubu olmak utanç vesilesi. Bu ülkenin en büyük barosu, 30 binden fazla üyesi olan barosu, şimdiye kadar sadece darbecilikle anıldı, sayenizde işgalcilikle anılacak’’ dedi.
