Düz yazıdan şiire, çocuk kitaplarından bant tiyatrolarına bir ömür emek... Ahmet Mercan’ın toplu eserleri Çıra Yayınları’ndan çıkmaya başladı. Mercan, bizi biz yapan kaynakları iyi tanıyor, peki biz Mercan’ı ne kadar tanıyoruz?
Bir cemaate, gruba mensubiyetini gözlere batırmadan Müslüman olabilmek mümkün mü? Elbette mümkün. Peki bunu yapabilen Müslüman arkadaşlar, öncüler, ağabeyler, büyükler bulmak ne kadar mümkün? İmkansız değil evet ama kolay bir iş de değil böylelerini bulabilmek. Üstelik Müslümanlığı etrafı ile kavga gürültü çıkarmadan, ortalığın tadını bozmadan yaşayabilmek; aramızda kapıları açan, kalplerimizi ferahlatan bir güzellik kaynağı, bir inşirah verici olarak yaşayabileceğimizi hissettiren Mü’minler bulabilmek...
Kendisinin yapıp ettiklerini, ortaya koyduğu eserleri 30 yıla yakın bir süredir izleyen, takip eden biri olarak, Ahmet Mercan benim için güzel bir Müslüman yazar, şair, “ağabey”.
O teoride kalıp pratiği unutan sık rastladığımız “Müslüman aydın”lardan değil. Pratiğe daldım ben deyip teoriyi, tefekkürü ihmal eden bir kuru aktivist de değil. Ümmet olarak tıkandığımız hususları nasıl aşabiliriz diye dertlenen, buluşçu, yol açıcı bir öncü.
Çocuklar için hikayeler, masallar yazdı. Gençler için kitaplar yazdı. Seksenli yıllarda büyüdüklerinde ümmetçi olacak çocuklar için Selam isminde güzel bir çocuk dergisi, hatta belki bir ilk gençlik dergisi denebilecek bir dergi çıkardı arkadaşları ile.
Bant tiyatrolarını unutamayanların, dünyayı, tarihi, varoluşunu o bant tiyatrolarıyla tanımaya başlayanların, o kasetlerin A kısmının girişindeki “senaryo: Ahmet Mercan” anonsunu hatırlamazlık edemeyeceğini biliyorum.
Ve bestelenmiş şiirleri. Yıllardır unutamadığımız birbirinden güzel ezgilerin arkasındaki o büyük şiir.
Yürek Terimleri, Yine de Aşk, Devlet Bilinci, Bir Yanımız Yanardağ, İslamın Özüne Yolculuk, Boyasız Yüzler, Gölgemin Ayak Sesleri, Üç Noktalı Yağmur, Önderim Peygamberim, Sensizliği Bilmiyorlar düz yazılarından oluşan kitapları... Kelebek Kanadında Surlar, Sürgün Özlemler, İkibinyirmibir, Nariyan şiir kitapları...
Çocuklar için ise şunları yazdığını tesbit edebiliyorum: Tomurcuk, Emek Ne Demek, Zürafil, Zeynep Ramazanı Çok Sevdi, Kardan adamın Rüyası, GüzelYürek, Sevgili Kalem, Pamuk Bulut Ormanı, Ormanda Kim Var.
23 kitap. Bu tabii benim tesbit edebildiklerim. Kendisine sorsanız o da mutlaka birkaç tanesini saymayı unutacaktır. Neden? Çünkü Ahmet Mercan yaptıklarını saymakla uğraşan tiplerden değil gördüğüm kadarıyla.
Bulamamak kaderimiz mi!
Ahmet Mercan’ın kitaplarını bulmak gerçekten kolay değil. Birçoğunun baskısı tükenmiş, bazılarının yayınevi kapanmış. Dağıtım ağının zayıflığı ayrı bir problem. Ahmet Mercan’ın eserlerinin niteliksiz olduğu için unutuluşa terk edildiğini söyleyecek kişiye biz güleriz. Af edersiniz; gülmeyiz; üzülürüz Allah’ın verdiği emanet canını o sığlığa teslim etmiş olmasına.
Şimdiye kadar Pınar, Denge, Anka, İlke, Ağaç, Beyaz, Esra Sanat, Nesil, Nakkaş, Okul, Edam yayınlarından kitapları yayınlanmış olan; kitaplarının yayınevi çeşitliliği ile ümmetçi kişiliğini de adeta sergileyen Ahmet Mercan’ın tüm kitapları artık Çıra Yayınları tarafından yayınlanacak. Bundan sonraki yeni doğacak kitapları da Çıra’dan çıkacak. Böylece biz; Ahmet Mercan’ın yaktığı ateşten bir kere kapmış olanlar ulaşılamayan, aranıp bulunamayan kitaplarına da çok aramadan ulaşmış olacağız.
Asım Gültekin/Star
