Fethullah Gülen’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının sosyal paylaşım sitelerine düşmesi kamuoyunda geniş yankı buldu.
“GÜLEN, CEMAATİNDEKİ EN KÜÇÜK DETAYLARA KADAR HAKİM”
Gazeteci Adem Yılmaz, ortaya çıkan kayıtlardan anlaşıldığına göre Fethullah Gülen’in cemaatindeki en küçük detaylara kadar hakim olduğu ve aynı zamanda siyaset ve medyayı şekillendirmek ve hükümete karşı birlikte pozisyon almak için elinden gelen gayreti göstermek istediğinin anlaşıldığını söyledi.
Yılmaz, “Geçmişte siyasi iktidara yön vermek isteyen hareketin, şimdi de ana muhalefet, medya ve büyük sermaye yoluyla Türkiye’ye yön vermek ve AK Parti iktidarına seçim mağlubiyetleri yaşatmak istediği anlaşılıyor. Garip olan bu ittifakın taraflarının normal şartlarda bir araya gelemeyecek kişi ve gruplardan oluşmasıdır” dedi.
AMAÇ, ERDOĞAN’I SİYASET SAHNESİNDEN SİLMEK
Yılmaz, Fethullah Gülen’in yeni çıkan ses kayıtlarına göre Doğan medyasıyla da yakın işbirliği içinde olma gayretini gördüklerini belirterek, “İki taraf amacı da Başbakan Erdoğan’ın siyaset sahnesinden silinmesi olduğu için normal şartlarda bir araya gelmesi düşünülemeyen kişilerin birlikte nasıl hareket edebilecekleri konusunda istişare ettiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“CAMİA ALEYHİNE YAZANLAR ŞİFRELİ İSİMLERLE HEDEFE KONULMAKTA”
Şefkat Tepe dizisine de değinen Yılmaz, “Özellikle çözüm sürecini hedef alan diyalogları, barıştan yana olan insanlarımızı hayrete düşürmektedir. Ülkemizin bazı gazetecileri camianın aleyhinde yazdıkları için şifreli isimlerle hedefe konmaktadır. Karanlık Kurul’daki diyalogların Fethullah Gülen’e okunup onun onayının alınması da Gülen’in yapıya ne derece hakim olduğunu göstermektedir” şeklinde konuştu.
“KİMİ ZAMAN DİZİ SENARİSTİ, KİMİ ZAMAN MEDYAYI DİZAYN EDEN ODAK”
Gazeteci-Yazar Zihni Çakır da, Fethullah Gülen ile ilgili sosyal medyaya ve internete yansıyan ses kayıtlarının, manevi bir iklimin getirdiği güçle büyüyen Cemaatin, söz konusu gücü nasıl materyalist amaçlar için silaha dönüştürdüğünü anlamak açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Çakır, “Küresel oyun kurucularının Türkiye’deki partneri haline geldiği bariz bir şekilde ortaya çıkan Gülen Cemaatinin başındaki zatın, kimi zaman dizi senaristi, kimi zaman medyayı dizayn eden odak kimi zaman da küresel sermaye ve faiz lobisi içerisinde değerlendirilen holdinglerin CEO’su gibi davranması, Gülen Cemaatinin İslami değerlerle uzaktan yakından ilgisinin olmadığını da ortaya koyuyor” dedi.
Çakır, Mustafa Sarıgül’ün CHP İstanbul adayı olacağı bilgisinin, CHP üst yönetiminden önce Fethullah Gülen’e aktarıldığını hatırlatarak, “Aydın Doğan’ın AK Parti ve Erdoğan’ın karşısına geçeceği bilgisi holding yönetiminden önce Fethullah Gülen’e aktarılıyor. Birçok gazetecinin itibar suikastına maruz kaldığı ve son olarak Hazreti Peygamber’e hakaret şeklinde değerlendirilen skandal sahnelerle tartışma konusu olan bir televizyon dizisinin senaryosuna Fethullah Gülen’den onay alınıyor” diye konuştu.
“SAPKINLIKTAN BAŞKA BİR ANLAM TAŞIMAZ”
Zihni Çakır, Fethullah Gülen ile görüşen zatın Hac farizesi için de Fethullah Gülen’in onayına ihtiyaç duymasının çok garip olduğunu belirterek, “Bu ne bir saygının ne de bir hürmetin ifadesi. Bu itaatin makamındaki sapkınlıktan başka bir anlam taşımaz” şeklinde konuştu.
