Başbağlar Katliamı 22. yılına girerken dün Fatih Camii’nde Başbağlar Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği tarafından anma töreni düzenlendi.
Başbağlar Katliamı 22. yılına girerken dün Fatih Camii’nde Başbağlar Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği tarafından anma töreni düzenlendi. 33 kişinin şehit edildiği katliam sonrası yaşadıkları sıkıntıları dile getiren dernek başkanı Mehmet Ali Dikkaya, “5 Temmuz 1993 tarihinde yapılan Başbağlar Katliamı sadece katliam değil soykırımdır. Bir köy, bir tarih, sosyal tesisler, araçlar evler, hayvanlar ve geleceğimiz hep birlikte yakıldı, tamamen yok edilmek istendi. 33 insanımız, bir çocuk, biri kadın üç erkek yakılarak katledildi. Ancak 21 yıldır cevabını bulamadığımız soruları ilgililerin artık cevap vermesini istiyoruz” dedi.
Konuşma öncesi, Başbağlar’da şehit edilen 33 vatandaşımız için mevlidi şerif okundu.
BAŞBAĞLAR DOSYASININ KAPANMASI HUKUK SKANDALI DEĞİL MİDİR?
Dikkaya, “Biz 21 yıldır cevabını bulamadığımız soruları ilgililere sormak istiyoruz. Ve artık sorularımızın cevap bulmasını istiyoruz” diyerek çağrıda bulundu ve şu soruları sordu: “Katliam öncesi bölgedeki hareketlilik istihbaratın dikkatini çekmedi mi? Eğer çektiyse neden ilgililere bildirilmedi? Neden katliam önlenmedi? Başbağlar Köyü Sivas’a yaklaşık 500 kilometre uzaklıkta olması ve Erzincan’ın en son köyü olmasına rağmen neden bu iş için seçildi? Ve üç gün içerisinde nasıl orgazine olundu? Katliamdan sonra çıkan yangına neden müdahale edilmedi? Cenazelerimize neden otopsi yapılmadı? Çevreden 600 boş kovan toplandı, neden bu kovanlara balistik inceleme yapılmadı? Evlerinin içinde şehid edilen yakınlarımız neden iş makinesi ile arandı? Yanan evler neden dozerle ile yıkıldı? Bu katliamdan sonra neden devletin ilgisizliği devam etti ve köyün imarı için yapılan başvurular neden kanun kapsamına alınmadı? Yakalanan sanıkların hemen serbest bırakılması büyük resme ulaşılmasını önlemek için miydi? İtirafçı sanıkların mahkemeye getirilmeme nedeni neydi? Mahkemenin bu kadar eksikliklere rağmen dosyayı kapatması ve Yargıtay’ın bu kararı onaması hukuk skandalı değil midir? Basın medya sivil toplum örgütlerinin kolaya kayıtsız kalması çifte standart değil midir?
“FAİLLERİN BULUNMASI EN BÜYÜK BEKLENTİMİZDİR”
“Sonuç olarak katliam kadar devletin ihmalkârlığı ve ilgisizliği acımızı bir kat daha artırmıştır. Başbağlar Köyü ve ahalisi kaderine terk edilmiştir. Biz; entelektüellerin, yazarların, profesörlerin konuyla ilgilenenlerin katliamı her yönüyle irdelemesini ve hem kamuoyunu hem de bizleri aydınlatmasını istiyoruz. Başbağlar’ın kaybolan haklarının iadesi ve olayın faillerinin bulunması en büyük beklentimizdir.”
Katliam, Başbağlar’da da anıldı
1993 yılında karanlık odaklarca katledilen 33 kişi katliamın yaşandığı Başbağlar köyünde düzenlenen törenle de anıldı. Geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirilen anma törenine, AK Parti Malatya Milletvekili Cemal Akın, CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar ve Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, Erzincan Belediye Başkanı Cemalettin Başsoy, Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu ve bazı daire müdürleri de katıldı. Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünün meydanında gerçekleştirilen törende konuşan Erzincan Valisi Abdurrahman Akdemir, “Buraya 21 yıl önce yaşanmış bu acıyı tazelemek için değil, terörü, karanlık elleri ve odaklarını bir kez daha lanetlemek için geldik. 21 yıl önce burada masum insanlarımızın uğradığı hain saldırıyı gerçekleştiren kirli ellerin ne denli insanlıktan uzak olduklarını ve terörün mantığının olmadığını tüm dünyaya bir kez daha duyurmak için buradayız. Bu vesileyle Başbağlar şehitlerimizi ve bu vatan uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi şükran, rahmet ve minnetle anıyorum” diye konuştu.
