2012 Aralık ayından bu yana en yüksek artış hızına ulaşan sanayi üretimi yüzde 12,5 ile önemli bir perforans sergiledi. Yüzde 5,2’lik takvim etkisinden arındırılmış oran ise yıllık büyüme için ışık verdi
Sanayi üretimi ağustos ayında yüzde 12,5 düzeyinde artarak son 21 ayın en yüksek artışını kaydetti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından bugün açıklanan sanayi üretim verilerine göre arındırılmamış (ham) sanayi üretim verisi ağustos ayında yıllık yüzde 12,5 artarak 2012 Aralık ayından bu yana en yüksek artış hızına ulaştı.
Ekonomistler, sanayi üretiminin ağustosta yıllık bazda yüzde 12,5 artarak çalışma günü desteğini (geçen seneye göre 2 gün daha fazla çalışılmış olması) yansıtırken, bu etki dışarıda bırakıldığında da yüzde 5,2 artarak üretim yönünden olumlu sinyal verdiğini belirtiyor.
Avrupa Birliği ekonomisindeki yavaşlamanın ve jeopolitik sorunların ciddiyetini artırmasının üretimde belirgin ivme kaybına yol açmadığını ve yılın ikinci çeyreğindeki zayıflamanın üçüncü çeyrekte belirginleşmediğinin ağustos verilerinde görüldüğünü belirten ekonomistler, bunun yine de büyümenin bu yıl yüzde 3’ün altına düşmemesi olasılığını güçlendirmenin ötesinde pek anlam taşımadığına dikkati çekiyor.
ILIMLI SEYİR SÜRÜYOR
Ekonomistler, Türkiye’de sanayi üretimiyle milli gelir verileri arasındaki yakın ilişki dikkate alındığında, bu görünüm ikinci çeyrekte görülen GSYH artışındaki yavaşlamanın takip eden çeyreğe taşınmadığını düşündürdüğünü kaydediyor.
Analistler, ağustos ayında takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi yüzde 4,9’luk beklentilerin üzerinde yüzde 5,4’lük tahminlerine yakın seviyede yüzde 5,2 oranında arttığını hatırlatarak, “Türkiye’de on yıl aradan sonra hayata geçirilen adını ‘Sürdürülebilir Büyümeye Geçiş Programı’ olarak koyduğumuz ekonomik programın faydaları, yeni Orta Vadeli Program’daki yapısal reformlar hayata geçirildikçe daha da gözle görülür hale gelecek” ifadelerini kullandılar.
Bu sayede Türkiye ekonomisinin daha fazla üreten ve bu sayede makro ekonomik istikrarını güçlendiren bir ekonomi haline geleceğini öngördüklerini belirten analistler, son dönemde küresel ekonomiye dair yavaşlama sinyalleri ve buna bağlı olarak enerji fiyatlarındaki gerilemenin Türkiye’nin büyümesinde önemli rol oynayacağını kaydettiler.
ÖNCÜ VERİLER MORAL AŞILIYOR
Sanayi üretimini yorumlayan analistler, geçen seneye göre 2 gün daha fazla çalışılmış olması nedeniyle, arındırılmamış veriler nispetinde üretimde yıllık bazda 21 ayın en yükseği olan yüzde 12,5’lik artış kaydedilmesinin önemli bir sıçrama olduğunu değerlendirdiler. Analistler, öncü verilerin, küresel ekonomik aktivitedeki yavaşlama işaretlerine rağmen ihracatın ılımlı seyrini koruduğunu, iç talebin ise kademeli olarak toparlandığını gösterdiğini kaydettiler. Son çeyrekte ekonominin küresel koşullar ışığında yavaşlayacağını ve bu doğrultuda 2014 yılı için yüzde 3,1’lik büyüme tahminlerini koruduklarını aktaran analistler, “Petrol fiyatlarındaki belirgin düşüşün sürmesi halinde ise, Türkiye bu yapısal reformları yapma konusunda zaman kazanmış olacak ve risk primleri süregelen jeopolitik risklere rağmen baskı altında kalabilecek” yorumunu yaptılar.
