Milliyet'te yer alan habere göre, Türkiye Tohumculuk Zirvesi’nin son gününde Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Hacı Ömer Güler, 2023 yılına ait tarımsal verileri paylaştı.

Güler, yerli ve milli tohumluk üretimiminin, ihtiyacı karşılama oranı, stratejik ürünlerde yüzde 100’ün üzerinde olduğu bilgisini paylaşarak, “Geçtiğimiz yıl 1 milyon 400 bin tona yakın sertifikalı tohumluk, 137 milyon adet meyve fidanı, 2 milyon adet asma fidanı, 6 milyar adet sebze fidesi, 91 milyon adet çilek fidesi ve 2 milyar adet süs bitkisi ürettik. 121 ülkeye tohum ihracatı yapıyoruz. 2023 yılının ilk 9 ayında ise tohum ihracatı 235 milyon dolar olarak gerçekleşti” dedi.

Güler, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısının ardından sosyal medyada ‘İsrail tohumlarını kullanıyoruz’ iddiasıyla ilgili şunları aktardı:

“İsrail’den domates tohumu alıyoruz. Aldığımız üründen çok daha fazlasını İsrail’e satıyoruz. İthalat 2.6 milyon dolardı.

386 milyon dolar ihracat yapan bir ülkeyüz. Biz 132 ülkeye fide, fidan ve süsü içine kattığımız zaman 132 ülkeye tohum ticareti yapıyoruz. Bu ülkelerden birisi İsrail ve bunun payı yüzde 3-4 civarında. Bugün kapatsanız da ülkemiz için hiçbir sıkıntısı olmaz.”

AB’nin coğrafi işaret tescli alan Ayaş domatesinin genetik kaynağının Türkiye kökenli olmadığına da değinen Güler, “Ayaş domatesi 1965’lerde gelen bir çeşit. Zaman içerisinde ekile ekile yerel bir çeşite dönüşmüş. Bu 60 yıllık süre içerisinde de kendine münhasır adaptasyon süreçleri geçirip, yaşadığı değişikliklerle bugünkü Ayaş domatesine yani köy çeşidi halini almış” açıklaması yaptı.

İsrail’de Victory zincir marketlerin sahibi Eyal Ravid’in başta domates olmak üzere sebze kıtlığının yaklaştığını öngörmesiyle süpermarketlerin yaptığı uyarılar artık gerçeğe dönüşüyor. Kıtlığın temel nedeni, gelecek sezon için mahsulün hasadı ve ekimi için vasıflı işçi bulunmaması. Ravid, sebze müdürünün çaresizce domatesleri boşuna aradığını, çünkü domateslerin piyasada hiçbir yerde bulunmadığını belirterek Tarım Bakanlığı’nın bir an önce harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.

Jerusalem Post gazetesi kıtlığın kabak ve salatalık gibi diğer ürünlere de yayılmasının tüm ülkeyi Türkiye’den yapılan sebze ithalatına bağımlı hale getireceğini yazdı. Eleştirilere cevap veren İsrail Tarım Bakanlığı ise 30 bin işçi açığı olduğunu, bu açığı yabancı işçilerle kapatmak için çalıştıklarını kaydetti.