• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Postalcı manşetler mahkemede

Yeniakit Publisher
2013-09-15 22:47:47 - 2013-09-15 21:47:44
Postalcı manşetler mahkemede

28 Şubat’ın asker sanıkları yargıya hesap verirken, süreçte manşet ve yazıları ile cuntacılara destek veren postal yalayıcıların yer aldığı 170 sayfalık dosya da mahkemeye gönderildi... Dosyada; darbenin medya ayağının, askere nasıl destek verdiği ayrıntıları ile gözler önüne seriliyor...

MURAT ALAN / İSTANBUL
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın TÜMSİAD Uluslararası KOBİ Şûrası’nda dikkat çektiği 28 Şubat’ın medya ayağını deşifre eden belgeler mahkemeye gönderildi.
28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 170 sayfalık dosyada darbeye zemin hazırlayan gazeteler, yazar ve çizerler tek tek sıralanıyor. Aralarında Doğan Yayın Holding’in patronu Aydın Doğan, eski Hürriyet Gazetesi Başyazarı CHP Milletvekili Oktay Ekşi, eski Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Emin Çölaşan, Fatih Çekirge, Emre Kongar, Hasan Cemal gibi isimlerin de bulunduğu çok sayıda 28 Şubat figürünün ‘Şeriat geliyor’ algısı oluşturmak için organize bir şekilde hareket ettikleri ifade ediliyor. 
AYDIN DOĞAN:  “54. HÜKÜMET’İ BEN YIKTIM”
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 28 Şubat darbecileriyle işbirliği yapan basın yayın organları, medya patronları, gazetelerin genel yayın yönetmeni ve yazarlarını deşifre eden manşet ve köşe yazılarını davaya bakan mahkemeye gönderdi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 170 sayfalık dosyada ilk sırada Aydın Doğan’ın ismi bulunuyor. Doğan’ın 28 Şubat döneminde “Hükümeti ben kurar, ben yıkarım” dediği belirtiliyor. Doğan Şirketler Grubu Başkanı Aydın Doğan’ın bir süre önce Yeni Şafak ve Albayrak A.Ş’nin sahipleriyle yaptığı görüşmede 54. Hükümet’i kendisinin yıktığını itiraf ettiği, Refah-Yol döneminde Maliye ve Hazine’nin hesaplarını incelediğini belirten Doğan’ın, “İki ayım kalmıştı. Ya ben yıkılacaktım ya 54. Hükümet. Düğmeye bastım ve yıktım” dediği ifade ediliyor.   
ÇAĞDAŞ KAFA AÇIK AÇIK
KAN DÖKMEKLE TEHDİT ETMİŞ
Savcılığın teslim ettiği dosyada dikkat çekilen bir diğer isim ise, Ergenekon Silahlı Terör Örgütü sanıklarının gazetesi Cumhuriyet’te yazan Cüneyt Arcayürek. Arcayürek’in “Saf Çok” başlıklı yazısında, hükümeti açık açık darbeyle tehdit ettiği ifade ediliyor. İlgili bölümü taranıp dosyaya konan köşe yazısında şu ifadeler yer alıyor: “Takkeli takımının bugün yadsıdıkları ya proje aşamasında ya da ufak ufak gerçekleşiyor. Oysa, Takkeli-Şaibe hükümetinden bir an önce kurtulursak; çağdaşlığa “kansız” döneceğiz. Göz boyayarak, kadrolaşmayı alabildiğine sürdürerek yüzde 20 oyla Türkiye’yi teslim almış, ulusal iradeyi temsil ediyor havaları basarak, küçük büyük tehdit ve şantajlarla şeriatçı kafa iktidarda kaldıkça, korkarız, gün gelir ki laik cumhuriyet ‘kan’a boğulabilir.”   
ŞERİAT GELİYOR STRATEJİSİ
Kamuoyunun algısını değiştirip darbeye uygun zemin oluşturmak için “Şeriat geliyor stratejisi” izlendiği, bu doğrultuda köşe yazıları yazıldığı, Hürriyet ve Sabah gibi gazetelerde bu algıyı oluşturacak manşetler atıldığı vurgulanıyor.
O köşe yazıları ve manşetlerin bir bölümü ise şöyle sıralanıyor:
Oktay Ekşi: (01.10.1996 Hürriyet) Artık Vakit Kaybetmeyin…
Laik Cumhuriyeti kurtarmak için vakit kaybetmeden harekete geçmek zorundayız. Yapılacak şey bellidir. Bir defa bu olayı ‘Savaş mantığıyla’ ele almak gerekir. Bizzat çalışmıyorsanız, beğendiğiniz kuruluşa maddi yardımda bulunun. Unutmayın, sizin de yapabileceğiniz mutlaka bir şeyler vardır. Çocuklarınıza bir Cezayir, bir İran yahut Afganistan bırakmak istemiyorsanız.  
Hasan Cemal: (15.09.1996 Sabah) “REFAHYOL Hükümetiyle yaşanmaz. Hoca ve Refah, anti Amerikan’dır, Yahudi düşmanıdır, İsrail’e karşıdır, Avrupa Birliği’ne ve NATO’ya karşıdır. Buna karşılık, İran’la dosttur, İslami kökten dinciliğe yakındır, Müslüman Kardeşler ve Hamas’la dosttur. Onun için Erbakan Hoca’yı güçlendirecek her adımdan Amerikan yönetimi kaçınmalıdır.
Hürriyet: Şeriatın ilk günü. Aşırı dinci Talibanların Afganistan’da Başkent Kabil’i ele geçirerek yönetime el koymasıyla günlük yaşam şeriata uygun olarak tamamen değişti.
HÜKÜMETİ DARBE İMASIYLA
PASİFİZE ETMEK STRATEJİSİ
Başını Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Cüneyt Arcayürek, Can Ataklı, Fatih Çekirge, Derya Sazak gibi isimlerin çektiği yazar takımının darbe yapılacağı yönünde imalarla dolu yazılar kaleme aldıkları belirtiliyor.
SİLAHSIZ KUVVETLER HALLETMELİ
Mahkemeye gönderilen dosyada, Hürriyet gazetesinde “Bu defa silahsız kuvvetler halletsin” haberi bir numaralı örnek olarak gösteriliyor. 20 Aralık 1996’da Hürriyet gazetesinin manşetinde adı açıklanmayan yüksek rütbeli bir askere atfen yer alan ve Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök tarafından kaleme alınan “Bu defa işi silahsız kuvvetler halletsin” yazısının kritik önemde olduğuna dikkat çekiliyor. Yazıda kuvvet komutanının şunları söylediği belirtiliyordu: “Toplum atalet içinde. Herkeste ‘işler çok kötüye giderse nasılsa Silahlı Kuvvetler bu işi çözer’ rahatlığı var. Ana muhalefet lideri bile bu havada. Ama siyasi sorunların çözümünü Ordu’dan beklememek gerekir. Çözüm, sivil güçler, milletvekilleri, Meclis. Çözüm bu platformlarda aranmalı. Bu defa işi Silahsız Kuvvetler halletmeli.” Mahkemenin dikkatine sunulan çalışmada sinema oyuncusu Fatma Girik’in hazırlayıp sunduğu “SÖZ FATO”da isimli programın da halkta irtica kaygısına neden olmak için kurgulanan oyunun bir parçası olduğu vurgulanıyor.  
Savcılığın dosyasında şu örneklere yer veriliyor:
Cüneyt Arcayürek/06.03.1997 Cumhuriyet: Ülkenin laik, demokrat, Türkiye’ye gönül vermiş bütün zinde feriyle, kesimleri, yönetimi ele geçiren bu iki liderden kurtuluş yolları arıyor. Bu yolun iki ayağı var. Ya, Meclis’ten yeni bir Hükümet çıkacak, ya da askerler doğrudan müdahale gereğini yerine getircek. Ok yaydan çıkmıştır.
Fatih Çekirge/10.04.1997 Sabah: Ankara’da (HHO) her an, her şey olabilir parolası dolaşıyor. Bir üst düzey askeri yetkilinin, “Eğer bu hükümet MGK kararlarını uygulamada bir gevşeme gösterirse, bu çok ciddi bir gerilime yol açar” dediği belirtiliyor.
Derya Sazak/18.05.1997 Milliyet: Şu gerçeği göz ardı etmemek gerekiyor. REFAHYOL’un yanlışları Türkiye’yi 11 ayda darbe söylentilerinin konuşulduğu bir ülke haline getirmiştir..
Hasan Cemal/17.11.1996 Sabah: Peki Refah nasıl iner?... ANAP’la DYP birleşmesi… ANAP’la DYP’nin önce koalisyonda, sonra seçim işbirliğinde anlaşmaları… Yukarda dediğim sürecin CHP ile DSP’de yaşanması.. Bir başka deyişle, merkez sağ ve soldaki bölünmüşlüğün, parçalanmışlığın ortadan kaldırılması.. Aynı zamanda merkez sağla, solun mecliste uzlaşarak bir araya gelerek mutlaka seçim sisteminde Refah’ı kendi olağan boyutlarına indirgeyecek değişiklikler yapmaları… Bütün bunlar hayal değil. Bunlar yapılabildiği ölçüde Refah seçim sandığında önce kontrol altına alınır, sonra geriletilebilir.
HALEN AKTİF OLARAK GÖREVDELER
170 sayfalık bir klasörle durumu anlatılan 28 Şubat medyasında görev alan Ertuğrul Özkök, Hasan Cemal, Fikret Bila, Fatih Çekirge, Zafer Mutlu, Sedat Ergin, Ergun Babahan, Emre Kongar, Emin Çölaşan ve Can Ataklı gibi isimlerin halen aktif olarak yazı yazdığı kaydedildi.
x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23