Çözüm süreci ile bölgeye gelen barış ve huzuru sabote etmek için, kaçırma eylemlerine hız veren PKK’ya, ailelerin tepkisi çığ gibi büyüyor. Siyasetçiler ve STK’lar, annelerin başlattığı kampanyanın, terör örgütünce oynanan oyunu bozacağını belirtiyorlar.
HASAN ÖNAL / TBMM BÜROSU - Terör örgütü PKK’nın çocuklar üzerinden yürüttüğü istismar siyasetine karşı annelerin tepkisi artıyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde yapılan ‘çocuğumu istiyorum’ kampanyası her geçen gün büyüyor. PKK’nın dağa çocuk kaçırmasının çözüm sürecine yönelik bir sabotaj olduğuna dikkat çeken AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, annelerin yürüttüğü ‘çocuğumu istiyorum’ kampanyasının örgütün oyununu bozacağını söyledi. İçten, kampanyaya diğer illerden de desteğin olduğunu hatırlatarak, barışın kısa sürede gelmesi için Kürt annelerin eylemine Türk annelerin desteğinin artması gerektiğini kaydetti.
BİNİN ÜZERİNDE ÇOCUK DAĞLARDA
PKK’nın 7-18 yaş arası binin üzerinde çocuk kaçırdığını ifade eden İçten, “Resmi rakamlarda bu sayı 300-500 arasında. Çünkü bazı aileler korktukları için, bazıları çocuğu alabiliriz ümidiyle, başına bela gelmesin diye durumu emniyete bildirmiyor, deşifre etmiyor. Ailelerde çocuklarının ikili ilişkilerle gelir beklentisi hakim” dedi. Çoğunlukla parçalanmış ailelerin çocuklarının dağa çıkarıldığını söyleyen İçten, “Babası ölmüş ya da hapiste olan, babası ikinci eş almış ya da anne babası vefat etmiş çocuklar hedef seçiliyor” diye konuştu.
OKULDAN DAĞA ÇIKARILIYOR
Dağa çıkarılan çocukların çoğunun liseli olduğunu söyleyen İçten, “Sadece bir liseden onlarca çocuk dağa çıkarılmış. Bu rakamlar bizde var. Eğitim sistemiyle ilgili özeleştiride bulunmamız lazım. 7 yaşından itibaren okula verilen çocuklar ailelerinden daha fazla öğretmenlerini görüyor. Çocuklar lise okurken dağa çıkıyorsa, okuldaki herkesin değerlendirmeye tabi tutulması lazım. Bunlar yeniden ele alınıp masaya yatırılmalı” diye konuştu.
AMAÇ ÇÖZÜM SÜRECİNİ PROVOKE ETMEK
Çözüm sürecine dağa çıkışların teşvik edilmesinin sürece aykırı olduğunu hatırlatan İçten, “Çözüm sürecinde PKK silah bırakmayı kabul etmesine rağmen hâlâ çocukları dağa çıkarmaya çalışması süreci provoke etmektir. Çözüm sürecini baltalıyorlar. Örgütün lideri İmralı, silahlara artık gereksinim olmadığını, susması gerektiğini söyledi. Sürecin doğru gitmesi gerektiği ile ilgili de hitabı var. Birileri İmralı’yı bir kenara itmiş durumda” dedi. Çocuklar kendi isteği ile dağa çıkmış olsalar bile örgütün bu süreçte çocukları engellemesi gerektiğini dile getiren İçten, “Tam aksine çocukların dağa çıkışı teşvik ediliyor. Süreci kendine avantaj olarak çevirmeye çalışmak son derece tehlikelidir” dedi.
ÇOCUKLAR SURİYE’YE Mİ GÖTÜRÜLÜYOR?
Daha hayatının baharındaki çocukların nereye götürüldüklerinin de meçhul olduğunu söyleyen İçten, bu çocukların Suriye’ye PYD’nin saflarına katılmaya götürüldüklerine ilişkin ciddi endişeleri bulunduğunu söyledi. Çocukların nerede olduğu ile ilgili hemen açıklama yapılması gerektiğinin altını çizen İçten, başta aileler olmak üzere toplumun çocuklarla ilgili kaygılarının bir an önce giderilmesinin zaruri olduğunu söyledi.
EYLEM ETKİSİNİ GÖSTERDİ, ÖRGÜT İLK DEFA ÇOCUK BIRAKTI
23 Nisan’da kaçırılan 15 çocuktan birinin ailesinin başlattığı eylemin çığ gibi büyüdüğünü söyleyen İçten, “O aile evinin önünde oturma eylemi başlattı. 10 gün sonra eylem etkisini gösterdi. Çocuk teslim edildi. Aile ilk kıvılcımı başlattı. Belediye önünde 5 aile oturma eylemi başlattı. Şimdi 11 aileye çıktı ve halk destek veriyor. Tüm Türkiye’den de destek geliyor.
Anaların Kur’anlı ve dualı direnişi
HABER MERKEZİ - ‘Pikniğe gidiyoruz’ denilerek, dağa kaçırılan lise öğrencilerinin anneleri, Diyarbakır Belediyesi önünde başlattıkları eyleme dün de devam etti.
AK Parti Grup Başkanvekili Belma Satır, anneleri ziyaret ederek, destek veren AK Partili vekiller Oya Eronat ve Mine Gök Beyaz’a teşekkür etti.
Satır, “Diyarbakır’da ilk kez böyle bir olay yaşanıyor. PKK’ya, terör örgütüne karşı bir duruş sergileniyor. Bu oturma eylemi şunu gösteriyor; bölge halkı, ülkedeki bütün vatandaşlarımız bu süreci kucaklamış ve bu süreci destekliyor. Kadın derneklerinin çoğunun bu konudaki duyarsızlığını da kınamak istiyorum” diye konuştu.
Annelerin oturma eyleminde çocukları için Kur’an okuduklarını, dua ettiklerini belirten Satır, AK Parti olarak 2002’den bu yana gösterdikleri gayretler içerisinde en takdire şayanın, 30-35 yıl kan dökülen, gözyaşının aktığı
HDP’DEN BASIN AÇIKLAMASI
Satır, ülkede 18 aydır kanın ve gözyaşının akmadığını ifade ederek, “Kardeş kanının akmaması hepimizin mutluluğu, sevinci olması gerekirken; birilerinin çocukları kandırmak ve yönlendirmek suretiyle dağa götürmesi kabul edilebilir bir şey değildir. Biz dağdakilerin inmesini beklerken, çocukların dağa ve örgüte gönderilmesinin hiçbir ahlaki yanı yok. Hiçbir şekilde çözüm süreci ile bağdaşmaz ve katkı sunmaz” dedi.
Bu arada, HDP Şırnak Milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Selma Irmak, Van Milletvekili Kemal Aktaş, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ile Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan, hasta tutuklularla ilgili Meclis’te ortak basın açıklaması yaptı.
HDP Şırnak Milletvekili Irmak, “BDP, HDP ve AKP, hodri meydan beraber Kandil’e gidelim. Başbakan’ın Mekap’larını da biz alalım. Gidelim sadece o çocukları değil dağdaki bütün çocukları getirelim. Var mısınız?” dedi.
DEMİRTAŞ AİLELERLE GÖRÜŞTÜ
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia ederek Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki oturma eylemi yapan ailelerle görüştü. Belediyede, basına kapalı gerçekleşen görüşmede, Demirtaş’ın ailelere 18 yaşından küçük çocukların dağda kalmamaları için KCK yetkilileri ve Kandil ile görüşeceklerini ifade ettiği belirtildi.
Çocuklarına kavuşabilmek için oturma eylemini sürdüren aileler adına açıklama yapan, Fırat Aydın Eren’in annesi Mahfuze Eren, “Aileler olarak çocuklarımızın geri gelmesinden yana umutluyuz. İnşallah devlet de yardımcı olur. BDP yetkilileri de Kandil ile görüşür. Barış için bir adım atılır. Dileriz bu eylemimiz de barışın sağlanması için bir adım olur. Demirtaş, çocuklarımızın durumuyla ilgili bilgilerinin olmadığını ancak bilgi aldıktan sonra bize durumu ileteceklerini söyledi. Demirtaş’a çocuklarımızla ilgili tüm bilgileri verdik” dedi.
Piknik tezgâhı KESK’ten
NAİM TAŞBAŞI / İSTANBUL - Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çocukların kaçırılarak dağa çıkarılmasının arkasında KESK’in olduğu ileri sürülüyor.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (KESK) bölgedeki okullarda ideolojik çalışmalar yaparak, öğrencileri ‘sizi pikniğe götüreceğiz’ diye kandırıp, dağa çıkardığı iddia ediliyor. Uzmanlar, çocukların kaçırılarak ya da kandırılarak dağa çıkarılmasındaki amacın Çözüm Süreci’ni sabote etmek olduğu görüşünde.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin önemli kanaat önderlerinden Mahmut Erdoğmuş, uluslararası güçlerin çözüm sürecini sabote etmek için elinden geleni yapacakları ancak, çözüm sürecinin sekteye uğramayacağı söyledi.
Çözüm sürecine gelen tepkilere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın göğüs gererek çok sağlam durduğunu da belirten Erdoğmuş, “Okullardaki ideolojik yapılanmalar çocuk yaştaki öğrencileri bir şekilde etkiliyorlar. Bu etkiledikleri çocukları da dağa götürüyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu çocukların bir an önce ailelerine dönmeleri gerekir” dedi.
Erdoğmuş, bu çocukların önemli bir kısmının ‘pikniğe gidiyoruz’ adı altında götürülerek bir daha geri dönmediğini ifade ederek, “Bunun da ciddi olarak araştırılması ve üzerine gidilmesi gerektiği kanısındayım. Bir empati yapmak durumundayız. Çünkü hepimizin çocukları var. Kendi çocuklarımızı göz önünde bulundurarak başkasının çocukları üzerinde oynanan oyunları değerlendirmemiz lazım” diye konuştu.
SOLCU SENDİKALAR ETKİLİ
Dört ameli mezhebe göre ibadet edilmesi sebebiyle İslam âleminin en önemli merkezlerinden sayılan Diyarbakır Ulu Camii’nin İmamı Molla Mehmed Sait Yaz, çocukların dağa çıkmasındaki birinci unsurun, lise ve üniversitelerdeki ideolojik yapılanmalardan kaynaklandığını söyledi. Okullardaki ideolojik çatıyı oluşturan ayaklardan bir tanesinin sendikalar olduğunu da belirten Yaz, “Yani sol cenahtan gelen bütün sendikalar ideolojik çatı altında toplanmış ve daima bu çatının bir ayağı konumundadırlar. İkinci ayağı medyadır. Üçüncü ayak ise uyuşturucu tüccarlarıdır” dedi.
Sait Yaz, uyuşturucu satıcılarının okullar civarına, hatta ilkokul civarına kadar indiğini de ifade ederek, “Şimdi siz bir insanı uyuşturmadan, aklını ve vicdanını uyuşturmadan ona etki edemezsiniz. Biz seksen yıldır ilkokuldan üniversiteye kadar Kur’an-ı Kerim’den mahrum okuduk. Kur’an Maariften çıkar da eşkıya çıkmaz mı? Çocukların dağa çıkarılmasıyla ilgili medyada ‘son zamanlarda’ diye kullanılan tabir doğru değildir. Otuz yıldan beri bu böyledir ve sistem de böyle çalışıyor zaten” diye konuştu.
Bu tepki sürecin başarısı
MUHAMMET ERDOĞAN / ANKARA - Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkan Vekili Bülent Orakoğlu, son dönemde Kürt çocukların PKK tarafından kaçırılması ve ailelerin buna tepkisini Akit’e değerlendirdi. Orakoğlu, “PKK’nın militan kazanmak için çocukları kaçırması yeni bir olay değildir. Yeni olan, çocukları kaçırılan annelerin babaların Diyarbakır’ın göbeğinde, HDP’li veya BDP’li belediyelerin önünde eylem yapmalarıdır. Bu çözüm sürecinin ne kadar doğru ve isabetli olduğunu gösteriyor. PKK terör örgütüne karşı artık bölge halkı tepkisini korkmadan gösteriyor” dedi.
PKK’nın militan kazanmak için çocukları dağa kaçırmasının yeni bir olay olmadığını kaydeden Bülent Orakoğlu, “Yeni olan, çocukları kaçırılan annelerin babaların Diyarbakır’ın göbeğinde, HDP’li veya BDP’li belediyelerin önünde eylem yapmalarıdır. Bu çözüm sürecinin ne kadar doğru ve isabetli olduğunu gösteriyor. PKK terör örgütüne karşı artık bölge halkı tepkisini korkmadan gösteriyor” açıklamalarında bulundu.
“Bu tepkiler çözüm sürecinin güneydoğuya getirdiği özgür hayatı ve halkın PKK’ya rağmen süreci ne kadar desteklediğini gösteriyor” ifadelerini kullanan Orakoğlu, “Süreçten önce PKK, halkı korkutarak, sindirerek zorla çocukları dağa kaçırarak faaliyetlerini sürdürüyordu. Çünkü PKK bunlarla besleniyordu. Çözüm süreci ile beraber PKK’nın şiddet ve korku politikasının önü kesildi. Bölge halkının eylemler yapıp, PKK’ya karşı sesini çıkarması çözüm sürecinin başarılı olduğunu gözler önüne seriyor” şeklinde konuştu.
BDP”LİLER YERLERİNİ BİLİYOR
Başbakan Erdoğan’ın “B ve C planlarımız var” sözlerini de değerlendiren Bülent Orakoğlu, “Başbakan, ‘çözüm sürecini bozarsanız bizim de atacağımız adımlar var’ demek istiyor. Başbakan çocukları devletin bulması gerektiğini biliyor. Ancak BDP ve HDP’lilerin çocukları kimin kaçırdığını ve nerede olduklarını bildiğini de biliyor. O yüzden ‘onları getirin’ diyor. Başbakan B ve C planını strateji gereği söylemiştir” dedi.
‘Ailelerin yanındayız’
ANKARA - Çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığı iddiasıyla Diyarbakır’da oturma eylemi başlatan ailelerin yanında olduklarını ifade eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, konuyu yakından takip ettiklerini ve ailelerle görüştüklerini söyledi. Bakan İslam, yaptığı açıklamada, çözüm sürecinde önemli adımların atıldığı ve şehit haberlerinin gelmediği br dönemde ailelerin böyle bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmasından büyük üzüntü duyduğunu belirtti.
“Ülkemizin bütün çocukları bizim” diyen ve çocukların eline silah verilmesinin “insanlık suçu” olduğunun altını çizen İslam, silahla ve terörle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini söyledi. İslam, devlet korumasındaki çocukların ailelerinin yanına dönmesi için çalışmaların artırıldığı bir zamanda, bu çocukların ailelerinden koparılmasının da kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Bakanlık olarak Diyarbakır’daki ailelerle görüşmekte olduklarını aktaran İslam, “Amacımız, bu çocuklarımızın ailelerine kavuşması. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak il müdürlüğümüz aracılığıyla bütün ailelerle görüşüyoruz. Ailelerin evlerine ziyaretler de başladı. Biz, ailelerin yanındayız. Çocuklarına kavuşmalarını istiyoruz” diye konuştu.
Oğulları kaçırılan ailenin isyanı
AMASYA - Diyarbakır’ın Lice-Hani karayolunu trafiğe kapatan grup tarafından kaçırılan uzman çavuş İlhan Çalışkan’ın Merzifon’daki ailesi, oğullarının bir an önce bulunmasını istiyor.
Uzman çavuş İlhan Çalışkan’ın Merzifon’da yaşayan babası Aziz Çalışkan (66), oğlunun kaçırıldığını askeri yetkililerden öğrendiklerini söyledi.
“Sabah araziye gitmek için evden dışarı çıkmıştım. Telefonum çaldı ve eve dönmemi söylediler. Askeri yetkililer bana oğlumun, Erzurum’da hastanede yatan torunumu ziyarete giderken teröristlerce kaçırıldığını söylediler” diyen baba Çalışkan, yetkililerden gereken hassasiyeti göstermelerini istedi. Acılı baba, evli ve 2 çocuk babası olan oğlunun bir an önce bulunmasını istiyor.
