YARSAV ve Yargı-Sen kurucularından Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, “HSYK seçimleri” öncesinde “YARSAV” mensubu “bazı” hâkim ve savcılara, “Yargı bağımsızlığından yana olan hiç kimseye paralel yapıdan fayda gelmez. Paralelcilerin vitrin süsü olmayın” çağrısında bulundu.
SERDAR ARSEVEN / İSTANBUL - YARSAV ve Yargı-Sen’in kurucu üyelerinden Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, Yeni Akit aracılığı ile önemli çağrılarda bulundu:
“Ben bir sosyal demokratım. Hep sağduyulu olmuşumdur. Ben üzerimde büyük bir sorumluluk hissediyorum. Herkes hissetmelidir. Paralel yapıya karşı çıkmak milli vazifedir, ulusal vazifedir. Bu siyaset üstü bir meseledir.”
BU KAMBURU KİMSE SIRTINDA TAŞIMAK ZORUNDA DEĞİL!
“Bu kamburu kimse sırtında taşımak zorunda değil. Kimseyi sırtınızda taşımayın. Arkadaşlar, neyin ne olduğunu biliyorsunuz. Bu tarihsel sorumluluktur. Sosyal demokrat arkadaşlar; sizi vitrine koyuyor, arkadan defolu mal satıyorlar. Paralelin mantığı budur. Bunu herkes biliyor. Seçimden sonra bunlar çok daha net bir şekilde konuşulacaktır. Sosyal Demokrat arkadaşlara sesleniyorum; benimle aynı hassasiyetlere sahip olan arkadaşlara sesleniyorum; Paralelcilerin vitrin süsü olmayın.”
SEÇİM, YARGININ BAĞIMSIZLIĞINI İSTEYENLERLE PARALELCİLER ARASINDA GEÇECEK!..
“HSYK belli bir zümrenin elinde olursa, yargıdaki yapılanma ona göre değişiyor. Ehliyetli olup olmama, liyakat önem taşımıyor… Sonra da kararlar sokaktaki insanı rahatsız ediyor. Karar veren adam, gücünü hukuktan değil de ‘dışarıdan’ aldığında yargı yaralanıyor. Bizim kendi aramızda birlik ve beraberliği sağlamamız lazım. Bu seçim iki taraf arasında geçecek, bir tarafta hilesiyle hurdasıyla paralel yapı var öbür tarafta da birlik ruhuyla hareket eden hâkim ve savcılar. Arada kullanılmak istenen, vitrin süsü olarak kullanılmak istenen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlarımıza bu oyuna gelmeme çağrısında bulunuyorum.”
“KENDİNİZİ PARALELCİLERE KULLANDIRTMAYIN SOSYAL DEMOKRAT ARKADAŞLAR!”
“Geri plânda duran paralelcilerin öne sürdüğü bazı arkadaşların seçimi kazanmaları mümkün değil. Onlar kullanıldıkları ile kalacaklar. Zannetmesinler ki, paralelcilerden destek bulacaklar. Bakın öyle bir yapı ile karşı karşıyayız ki, hukuk bunlar için önemli değil. Adam için Ahmet, Mehmet, Hüseyin önemli değil. Önemli olan paralel yapıdan birilerinin gelmesi.”
“YARSAV’LILARIN DİKKATİNE!..”
“Arkadaşlar, paralel yapıdan adaylar son 15-20 güne kadar öne çıkmadılar. Önce YARSAV adaylarını açıkladı. Biz kim kimdir çok iyi biliyoruz. YARSAV önce çıktı, böylece YARSAV’ın için geriye dönüş yolu tıkandı. Bazı arkadaşlara vaatlerde bulunuyorlar. YARSAV’cılar keşke tarihsel görevlerini yerine getirseler de, Paralel Yapı tarafından kullanılmaktan son anda kurtulsalar.”
“17 ARALIK OPERASYONU HUKUKSUZDU TIPKI SAYIN CİHANER’E YAPTIKLARI GİBİ!”
“İlhan Cihaner de yargılanır, Abbas Özden de yargılanır, Sayın Başbakan da, Sayın Cumhurbaşkanı da yargılanır. Herkes elbette yargı denetimi içindedir. Arkadaşlar, yeter ki yargılamalar hukukun içinde kalınarak yapılsın. Hukuk dışı yapılanmalar olmasın. Sayın Erdoğan’a Başbakanlık döneminde yaptıklarını gördük. 10 gün daha beklenseydi, neler olacaktı?.. Hukuk dışı uygulamalar, kime yönelirse yönelsin karşı çıkmak herkesin görevidir. Öncelikle yargı mensuplarının görevidir. Başbakan hakkında göreviyle ilgili bir suç isnadı varsa, bu işin yeri Meclis’tir. Soruşturma Komisyonları kurulur, Yüce Divan’a sevk edilir, mahkûm olur olmaz!.. Hukuk çiğnenmiştir Türkiye’de. Malûm davalar boyunca da çiğnenmiştir. Bundan sonra çiğnenmesin.”
PARALEL YAPI’DAN FAYDA GELMEZ!
“Yargı bağımsızlığından yana olan hiç kimseye paralel yapıdan fayda gelmez. Paralel Yapı zihniyeti farklı işler. Paralel Yapı’nın hakim olduğu yerde yargı bağımsızlığından bahsedilemez. İktidar partisini yıkalım da ne olursa olsun yaklaşımı kabul edilemez. Bir yapı çıkıyor, devleti için için işgal etmeye çalışıyor. Askeriyede yapılanıyor, onu itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Emniyet’e giriyor onu ele geçirmeye çalışıyor. Yargıda yapılanıyor onu ele geçirmeye çalışıyor. Buna müsaade edilemez.”
(Söyleşi 29 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirilmiştir.)
KILIÇDAROĞLU DAVET ETSİN PARALEL TEHLİKEYİ ANLATAYIM!
“Meclis’te grubu bulunan bütün partilerle görüşmek istedik. CHP’nin bizi kabul etmesini kesinlikle beklerdik. Biz kendilerine gidip, yargı mensuplarının sorunlarını götürecektik. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek isterdik. Kendisine niçin buradayız, niçin Paralel Yapı’ya karşı çıkıyoruz, bunları ayrıntısıyla anlatmak isterdik. Sayın Kılıçdaroğlu bu imkânı verirse, giderim ve anlatırım… Gerçekleri önüne sererim. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu şahsen bizi tanır. Bizim niye böyle bir yapı içinde olduğumuzu sorması beklenirdi. Bizi çağırıp, ‘Arkadaşlar niye böyle bir tavır aldınız?’ diye sorabilirdi. YARSAV’ın kurucuları niye bu noktadalar. Bir Abbas Özden değil bu… Gaziantep, Mersin, İstanbul, Kocaeli, her yerden bu birlik hareketine katkı var. Sayın Kılıçdaroğlu, bizi davet ederse, niye buradayız, niye bu kadar sosyal demokrat arkadaşımız bu paralel yapılanmaya karşı çıkıyor?.. Hükümete gelmek için sarf ettikleri çabanın yarısını yargı için de sarf etseler. Bu en az hükümet olma hevesi kadar ön planda olmalıydı. Bu ülkede adalet yoksa, o ülkenin hali ne olur? CHP iktidarda olsaydı, nasıl bir tavır alacaklardı? Paralel yapı ile ilişkileri ne olacaktı? Yargının içinde bir gücün, paralel yapının dizayn çabalarını nasıl karşılayacaklardı? Yargının içinden çıkan bir gücün yargıyı himaye altına alması… ”
TİKA’YA PARALEL LİNCE TEPKİ
AKİT / ANKARA - Paralel yapı ve özellikle tetikçisi Taraf adlı gazetenin yazarı Emre Uslu’nun, Türkiye’nin yüzakı kurumlarından birisi olan TİKA ve Başkanı Serdar Çam’ı hedef alan yayınlar yapması dikkat çekiyor. ABD ve İsrail’e ‘hizmet eden’ paralel yapının, TİKA’yı kendisine rakip olarak gördüğünün altı çiziliyor. Paralelcilerin karalama kampanyasıyla ilgili Akit’e bilgi veren TİKA yetkilileri, kurumun Balkanlar’da, Orta Asya’da, Ortadoğu’da, Kafkaslar’da ve Arfika’da hayata geçirdiği proje ve faaliyetleriyle Türkiye’yi başarıyla temsil ettiği için hedefe konulduğunu dile getirdi.
“AY YILDIZLI BAYRAĞI ŞEREFLE DALGALANDIRIYORUZ”
TİKA’nın Türkiye’nin yumuşak güç enstrümanı olduğunu kaydeden yetkililer, ihanete varan saldırıların kendilerini yıldırmayacağını kaydederek, “Yolumuza ışık tutan Yunus Emre’nin dediği gibi TİKA, ‘işi sevgi olan’, ‘meselesi gönüller yapmak olan’ bir teknik yardım kuruluşudur. Beş kıtada insani yardım götürdüğü ülke sayısı 120’dir ve Program Koordinasyon Ofisi sayısı, 2014 yılı sonu itibari ile 37 ülkede 40 ofise yükselecektir. TİKA, sağlık, su, tarım, eğitim, kültür, restorasyon ve altyapı başta olmak üzere, çok geniş bir yelpazede Türkiye’nin tecrübesini ihtiyaç içindeki her yere ulaştırmaktadır. TİKA, mukaddeslerimiz arasında yer alan ve namusumuz demek olan ay yıldızlı bayrağımızı, sınırlar ve ufuklar ötesinde, dünyanın her tarafında dalgalandırmaktadır, gururla ve şerefle” ifadelerini kullandılar.
“ARTIK TÜRKİYE’NİN İNSANLIK PROJESİ TİKA VAR”
“Artık yeni bir dünya ve yeni Türkiye” diye yetkililer, “Artık dışa kapalı, içe dönük bir Türkiye yok. Kalkınma yolunda hızla ilerleyen, eğitimli genç bir nüfusa sahip, sağlam ve kararlı adımlar atan, kucaklayan, kuşatan, akraba coğrafyalar başta olmak üzere insanın hayat sürdüğü her yerde derde çare olan, tecrübe ve bilgisini paylaşan yepyeni bir ufuk var. Artık Türkiye’nin insanlık projesi olan TİKA var” değerlendirmesini yaptılar.
