• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

'Paralelin uzantıları devam ediyor'

Yeniakit Publisher
2014-12-17 10:20:00 -
'Paralelin uzantıları devam ediyor'

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Çok büyük bir paralel yapılanmadan bahsediyorsak, bunun birçok yerde uzantılarının devam ettiği açıktır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kanal 24 televizyonunda katıldığı canlı yayında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

İstanbul merkezli "paralel yapı" operasyonunun devam eden bir hukuki süreç olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, soruşturmanın başlamasında Hükümetin herhangi bir etkisi, dahli olmadığını, hukuki prosedürün devam ettiğini, henüz açılmış bir dava bulunmadığını söyledi.

"Bizim de diğer siyasi partilerin de bu meseleyi, kendilerini ne avukat olarak, ne savcı olarak, ne yargıç olarak görmeden, bu konuma koymadan bu süreci seyretmeleri lazım" diyen Kurtulmuş, soruşturmaya ilişkin bilgileri kamuoyu ile eş zamanlı aldıklarını, yaşananları Pazar sabahı öğrendiklerini belirtti.

Kurtulmuş, "Burada devam eden hukuki süreç var, bu siyasi bir süreç değildir. İntikam duygularıyla, öç almak için yapılmış bir şey değildir. Bu basınla ilgili mesele de değildir. Basından bazı arkadaşlar bu süreçte gözaltına alınmış olabilir ama söz konusu iddia herhangi bir basın mensubunun, basın mensubu olmak dolayısıyla yaptığı faaliyet sonucu ortaya çıkan bir şey değildir. Bu tek başına münferit bir olaydır. Bunun Türkiye'deki paralel yapıyla mücadelenin tamamıymış gibi gösterilmesi ya da bununla ilgili hükümetin siyasi kararlılığının sonucuymuş gibi gösterilmesi de haksızlıktır" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, soruşturmanın başlamasıyla ABD ve Avrupa'dan gelen tepkileri de değerlendirerek, ilk anda bir takım paralel yapı çevrelerinin yurt dışındaki bazı çevreleri çok hızlı bir şekilde enforme ettiğini söyledi. Kurtulmuş, yurt dışından gelen açıklamaları şöyle değerlendirdi:

"Sonuç itibariyle hem ABD'den hem Avrupa'dan gelen farklı açıklamaların olduğunu da görüyoruz. Yabancı siyasilerle konuştuğumuz zaman, meseleyi çoğu görüyor. Bizim 'paralel yapı' diye karşı çıktığımız şey ne? Hiçbir şekilde halktan almadıkları bir gücü, kamu görevlisi olmaktan kaynaklanan gücü, sanki milletin kendilerine vermiş olduğu politik güçmüş gibi algılayarak, seçilmedikleri halde, hak etmedikleri halde demokratik meşruiyetin paydaşı olmak, hatta devlet adına bu meşruiyet zincirini kullanarak devleti yönetmek istiyorlar. Tartışmanın aslı burası. Yoksa bu bir dini cemaat-hükümet tartışması ya da dinin iki farklı yorum arasındaki tartışma, iki farklı siyasi parti arasındaki mücadele değil. Soruşturma süreçleri devamında, bu demeçleri verenlerin belki mahçup olacağı sonuçlar çıkacak. Bunu basına karşı yapılmış, hükümetin baskısı olarak ilan edilmesi son derece şanssız açıklamalardır. Bunların doğru olmadığı, bunların çok erken yorumlar olduğu da kanaatimce ortaya çıkacak."

Kurtulmuş, diğer siyasi partilerin de paralel yapıyla mücadeleye destek vermelerini isteyerek "Varsayalım ki iktidarda CHP'de olsaydı da biz bunları yine söylerdik. Şimdi istiyoruz ki diğer partiler de iktidar da AK Parti var diye onlar da aynı şeyi söylesinler. Demokratik bir duruş sergilesinler. Hükümeti sonuna kadar eleştirsinler, bu anlamda hükümete karşı diğer partilerin ortaya koyacağı eleştiriyi sonuna kadar dinleriz, ama öyle değil hükümeti by-pass ederek, yok ederek, darbe süreçlerinin içine sokarak, gayri meşru yollarla milletin vermediği gücü kullanmaya karşı herkesin aynı yerde durması lazım" dedi.

Numan Kurtulmuş, devlet içindeki paralel yapı unsurlarının temizlenip temizlenmediği sorusuna da şöyle yanıt verdi:

"Son operasyon yapılmadan evvel bir takım Twitter hesapları üzerinden sanki bu operasyon önceden biliniyormuş gibi deşifre ediliyor. Bu da hala içeride bir takım bilgi kanallarının olduğunu açık şekilde gösterdiğini bilmemiz lazım. Çok büyük bir paralel yapılanmadan bahsediyorsak, bunun birçok yerde uzantılarının halen devam ettiği açıktır. HSYK'da çok şükür belli bir sonuç elde edilmesine rağmen, şu anda hakim ve savcılar arasında herhangi bir cemaate mensubiyeti açık olan yaklaşık yüzde 40 civarında savcı ve hakim vardır. Bu da Türkiye'nin adalet sistemi bakımından uzun uzun üzerinde düşünülmesi lazım. İnsanlar bir cemaate bağlı olabilirler, bu dini bir cemaat olabileceği gibi seküler bir yapılanma da olabilir, biz insanların herhangi bir toplumsal mensubiyeti üzerinde durmuyoruz. Problem tam da herhangi bir cemaatin, dini ve seküler bir cemaatin devleti biz yöneteceğiz iddiasıdır. Yoksa şu kadar hakim şu cemaate bağlı olabilir, başka bir cemaate bağlı olabilir, bunun üzerinde durmayız ama 'biz yöneteceğiz, bizden başka kimse olmamalı' iddiasıyla hareket eden, bu kadar çok hakim ve savcının adalet sistemi içerisinde olması da üzerinde düşünülmesi gereken husustur."

 
AA

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23