‘Böcek’ iddianamesinin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi, hukukçular tarafından olumlu karşılandı. Avukat Müşir Deliduman, iddianamenin kabulüyle paralel casusluğun tescillendiğini söyledi
AKİT / ANKARA - Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışma ofisine “böcek” tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili paralel yapı mensupları hakkında hazırlanan iddianamenin Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi, hukukçular tarafından olumlu karşılandı. Akit’e konuşan Avukat Müşir Deliduman, Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin’in hazırladığı iddianamenin kabulüyle paralel yapının varlığının somut hale geldiğini söyledi. Dinlemeleri şantaj amaçlı yapan paralel yapının hem devlet sırlarını ifşa hem de bu sırları yabancı istihbarat servislerine satma konusundaki girişimlerinin açık şekilde deşifre olduğunu kaydeden Deliduman, paralel yapıyla mücadelede kesinlikle geri adım atılmaması gerektiğinin altını çizdi.
SIZMA, KOMPLO KURMA VE TASFİYE…
‘Böcek’ iddianamesi içeriğinde paralel yapının ana karakterine bağlı olarak sızma, komplo kurma ve tasfiye adımlarının anlatıldığını belirten Deliduman, “ 17 ile 25 Aralık’la başlayan ihanet ve intikam operasyonu bir darbe girişimiydi. Bu seçilen meşru bir hükümetin kısmen veya tamamen faaliyetlerini engellemeye yöneliktir. Meşru bir hükümete paralel yapının ana karakterine bağlı olarak sızma, komplo kurma ve tasfiye stratejisiyle darbe vurulmak istendi. Sızma; Başbakan’ın yakınına kadar sokulmaları. Komplo olayı da nitekim tapeler, değerlendirmeler. Tasfiye de 17 Aralık’ta paralel yapı eliyle işte devletin çeşitli kademelerinde örgütlenen birileri tarafından hükümeti yıkma noktasındaki ön hazırlık” dedi.
KÖKÜ DIŞARIDA
Paralel yapının kökünün dışarıda olduğu kanaatini taşıdıklarını kaydeden Müşir Deliduman, ‘Emniyet İmamı’ Kozanlı Ömer’in devlet sırlarını Amerika’ya kaçırdığına dikkat çekti. Avukat Deliduman, halen paralel yapı lehine dezenformasyon faaliyeti yürütenlerin de üzerine gidilmesi gerektiğinin altını çizdi.
