Ergenekon davası sanıklarından Sedat Peker, Gülen Örgütü’nün kendisine kurduğu kumpası anlattı. Peker, Cemaatin kendisinden askerlerin aleyhine yalan ifade vermesini istediğini ancak kendisinin bunu reddettiği için ilk önce Ergenekon davasında sanık yapıldığını daha sonra ise faili meçhul 27 cinayetin üzerine yıkılmak istendiğini söyledi.
ARDA ŞİMŞEK / İSTANBUL - Ergenekon davası sanıklarından Sedat Peker, sosyal paylaşım sitesi “Facebook”tan şahsi hesabından gündeme bomba gibi düşecek açıklamalarda bulundu.
2008 yılında cemaatin askerlerin aleyhine yalan ifade vermesini istediğini, bunu kabul etmeyince de davada sanık yapıldığını ifade eden Peker, “Önce sanık yapıldım, sonra aynı davadan farklı sebeplerle iki kez tutuklandım. Sonraki süreçte de dışarıdaki tanıdıklarım şike ve benzeri davalarla peş peşe tutuklanarak cezaevlerine gönderildiler. Daha sonrasında ise Ergenekon’dan mahkûm ettikleri yetmezmiş gibi 27 cinayetle ilgili de Ankara ve Diyarbakır Özel Yetkili Başsavcı vekilliklerine hakkımda suç duyurusunda bulundular” dedi.
İSTEDİKLERİ YÖNDE İFADE VERMEDİM
2008 yılında savcı Zekeriya Öz tarafından Ergenekon soruşturması kapsamında tanık olarak ifadeye çağrıldığını söyleyen Peker, ifadeye çağrılmadan önce Zekeriya Öz’ün, ortak bir avukat arkadaşı aracılığıyla kendisine haber gönderdiğini ve istediği yönde ifade vermesi halinde hiçbir sıkıntı yaşamayacağını ilettiğini söyledi.
İfadesi alınırken Ergenekon soruşturmasının diğer savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in de hazır bulunduğunu söyleyen Sedat Peker, “Sorgu esnasında genelde bana bir şey sormuyorlardı. Önce olaylar böyle olmuş, şöyle olmuş diye anlatıp, sonra da biraz önce anlattığı olayla ilgili soru soruyordu. Tabii ki kendisinin sormuş olduğu sorulara doğru olan neyse o şekilde cevap verdim. Yani kendisinin istediği hiçbir şeyi ifademde kayda geçirmedim” ifadelerini kullandı.
“YALAN SÖYLEMEDİM BEDEL ÖDEDİM”
Laikliği savunan bir grubun 1998 yılında cemaatle ilgili yalan ifade vermesi halinde hakkında yürütülen soruşturmaların düşürüleceğini söylediğini ancak kendisinin bunu reddettiğini söyleyen Sedat Peker, “Tabii ki bu tavrımdan dolayı o zamanki yöneticiler tarafından düşman görülmem yüzünden, Türkiye’ye geldiğimde (1998 yazının sonlarında) 9.5 ay cezaevinde kaldım. Yani onlar hakkında yalan söylemediğim için bedel ödemiştim” ifadelerini kullandı. Bunda on sene sonra dini temelleri olduğunu söyleyen cemaatin gücü ele geçirince askerlerin aleyhine yalan ifade vermesini istediklerini de söyleyen Peker, “Yani geçen bunca zamanda değişen hiçbir şey olmamış” diye konuştu.
“EFENDİMİZ(SAV)’İN ŞEFAATİNDEN DE YOKSUN OLACAKLAR”
Kayıtlarda, Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk davalarında gözaltına alınanların birçoğunun evinde, çocuk ve hayvan pornosu bulunduğunun yazdığını da belirten Sedat Peker, “Bu bence bir insanı öldürmeden önce, canlı canlı tabuta gömmektir. Düşünsenize paralel yapı mensubu polislerin bıraktığı CD’lerden dolayı birçok insan alçak bir sapık olarak tanındı” ifadelerini kullandı. “Bence işin en korkuncu ise tüm bu zulümler yapılırken, bu kötülüklerde görev alan insanları Peygamber Efendimiz’in (SAV) “Düşmanınıza silahıyla karşılık verin” Hadis-i Şerifi ile etkilemiş olmalarıdır” diyen Peker, “Tüm kalbimle şuna inanıyorum ki, bu kötülüklere alet olanlar Peygamber Efendimiz’in (SAV) şefaatinden de yoksun olacaklardır” dedi.
“ANLADIN MI AVANAK AVNİ?”
Sedat Peker, Paralel devlet yapılanmasının bilgi havuzu olduğu ifade edilen ve sosyal paylaşım sitesi “Twitter”da “Fuat Avni” hesabını kullanan organizasyonun kendisi hakkındaki iddialara da sert tepki gösterdi ve “Fuat Avni midir? Avanak Avni midir? Ne olduğu belli olmayan paralel yapının sosyal medyada kullandığı sahte hesabı yöneten şahıs, büyüklerine sorarsa benim cemaatle ilgili geçmişteki hikayelerimi öğrenebilir. MHP’yi karıştırmak için cezaevinden çıkarılmışım yalanını yazacağına, cemaate geçmişte yaptığım bağışları, sağladığım destekleri yazarsa kamuoyundan çok daha fazla ilgi görebileceğini düşünüyorum. (Anladın mı Avanak Avni?)” şeklinde konuştu.
