Özgür Özel'in ‘Akar’ takıntısı bitmiyor! Bu kinin sebebi ne?
Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Özgür Özel'in Hulusi Akar'a yönelik bitmeyen eleştirilerini masaya yatırdı. Tayiz, Özel'in Hulusi Akar'a duyduğu öfkenin 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Akar'ın darbe gecesi gösterdiği tutumun bazı kesimleri hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Tayiz, Özgür Özel'in bu orantısız tepkinin sebeplerini açıklaması gerektiğini belirtti. Tayiz, şunları kaydetti:
Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Özgür Özel'in Hulusi Akar'a yönelik bitmeyen eleştirilerini masaya yatırdı. Tayiz, Özel'in Hulusi Akar'a duyduğu öfkenin 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili olabileceği ihtimalini gündeme getirdi. Akar'ın darbe gecesi gösterdiği tutumun bazı kesimleri hayal kırıklığına uğrattığını söyleyen Tayiz, Özgür Özel'in bu orantısız tepkinin sebeplerini açıklaması gerektiğini belirtti. Tayiz, şunları kaydetti:
"Özgür Özel'in 15 Temmuz darbe kalkışması sırasında Genelkurmay Başkanı ve sonrasında da Milli Savunma Bakanı olan Hulusi Akar'a yönelik bitmeyen ve anlam vermekte zorlandığımız bir hıncı var. 15 Temmuz'dan beri süren bir kin, nefret, öfke de diyebiliriz buna. Nitekim Özgür Özel'in Hulusi Akar'a yönelik öfke patlamaları iki ismi de davalık etti.
Fakat geçen süre içinde Hulusi Akar MSB görevini tamamladı ve Kayseri milletvekili olarak Meclis'te çalışmalarına devam ediyor. Buna rağmen Özgür Özel, Akar'ı hedef almaktan vazgeçmiş değil.
Son olarak Hulusi Akar'ın katıldığı bir programda nesiller arasındaki uçurumu gidermek için eğitimin önemine değindiği konuşması Özgür Özel'in yine tepkisini çekti.
Hulusi Akar'ın bu kadar tepki çekecek sözleri ne olabilir, diye baktım? Ayaküstü doğaçlama şekilde yapılan bir konuşma. Bir sunum veya tebliğ değil. Şöyle diyor Akar: "Eğer biz dört on iki yaş arasındaki insanlara, çocuklarımıza Allah korkusunu verirsek, Allah'tan korkmayı, kuldan utanmayı verirsek, efendim vatan sevgisini verirsek, millet sevgisini verirsek, bayrak sevgisini verirsek, bu başkaları için iyilik yapmayı öğretirsek ve diğer milli ve manevi değerlerimizi onlara yüklediğimiz takdirde, ondan sonra bu çocuk nereye giderse gitsin, dünyanın her yerine gitsin, bu çocuktan korkmayın.
Eğer bu verilemezse, bazı sıkıntılarımız var eğitimcilerimizin yakından bildiği gibi, şimdi gördüğünüz tablo; bu sefer ateistle mi uğraşacaksınız, deistle mi uğraşacaksınız, LGBT ile mi uğraşacaksınız, uyuşturucu ile mi uğraşacaksınız, şaşırırsınız. Şaşırırsınız."
Kime sorsanız aslında ayaküstü benzer lafları eder. Siyasi görüşü farklı olan da en çok "ateizmi, deizmi, LGBT"yi katmadan yine benzer fikirleri dile getirir. Üstelik Akar, Milli Eğitim Bakanı da değil.
Peki Özgür Özel neden şu öfke dolu sözleri sarf etme gereği duydu: "Biz Hulusi Akar'ı kazı kazan gibi kazıdık. Altından bir siyasal İslamcı çıktı, başka bir şey çıkmadı. Hulusi Akar ta ilk göreve geldiği, ilk mezun olduğu günlerden son güne kadar bir Siyasal İslamcıdır. Arkadaşlarının deyimi ile 'Su akar, Hulusi Akar'. Ve en sonunda darbe başarılı olsa başa geçecek kişi, başarısız olunca yine bir göreve geldi. Bu da Türkiye'nin talihsizliğidir."
Özgür Özel'in Akar'a karşı bitmeyen bu kininin nedeni ne olabilir? Velev ki "siyasi İslamcı" olsun Akar; Özgür Özel'i mi kandırdı, ne oldu? Kimi aldattı Hulusi Akar?
Özgür Özel'in açıklamalarını ve Akar'a yönelik bitmeyen hıncını bu yazıya konu etmemin sebebi 15 Temmuz kalkışmasıyla ilgili. Özel'in Akar'la ilgili tepkisi, sürekli öfkeyle kıvranması pek anlaşılır değil. 15 Temmuz darbesiyle alakası olabilir mi diye de hep merak ediliyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz gecesi darbeyi hiyerarşi içinde yapma dayatmalarını Hulusi Akar'ın canı pahasına kabul etmediği bir sır değil. O gece yaşananlar resmi kayıtlarda mevcut. Akar'ın Kemalist görünüp dindar çıkması olsa olsa darbeden beklenti içinde olanları hayal kırıklığına uğratabilir. Özgür Özel neden hayal kırıklığına uğramış biri gibi yaklaşıyor?
Bu soruların akıllara gelmesinin sebebi Özgür Özel'in Akar'a duyduğu hıncın orantısızlığı. Bu orantısız tepkisi bir anlaşılmazlık bulutu oluşturuyor. Akar'ın adı her geçtiğinde öfke nöbetlerine girmese, öfkesine neden olan gerçek sebepleri açıklasa belki daha da kavratıcı olur ve kamuoyunun görünenin arkasında daha "derin" nedenler aramasına gerek bırakmaz."
