• İSTANBUL
  • İMSAK
    00:00
    GÜNEŞ
    00:00
    ÖĞLE
    00:00
    İKİNDİ
    00:00
    AKŞAM
    00:00
    YATSI
    00:00
  • 0.0
  • 0.0
  • 0.0

Otoriter Türk Modernleşmesine bir tepki

Yeniakit Publisher
2015-08-18 15:57:00 - 2015-08-18 16:15:42
Otoriter Türk Modernleşmesine bir tepki

İnsan&Toplum Dergisi, yeni sayısında Türkiye’de modernitenin dönüştürme kapasitesinin en çok müdahil olduğu alanlardan biri olarak din, tek parti dönemindeki modernleştirici reformlara karşı ulema ve sufi grupların failliği üzerinden yeniden tartışmaya açılıyor.

İnsan&Toplum Dergisi, yeni sayısında okuyucularını derin bir zihinsel yolculuğa çıkarıyor. ‘İtaat veya mukavemet’ noktasında ulema ve sufi grupların modernleşme tecrübesindeki tavırlarının ele alındığı dergide, yeni bir tartışmanın kapısı aralanıyor. İsmail Çağlar’ın kaleme aldığı yazıda, Müslümanların modernleşme tecrübesi karşısında sessiz kaldıkları iddiası tersyüz edilerek, aksine bu grupların modern dışı bir muhalefet geliştirdikleri anlatılıyor. ”İtaat veya Mukavemet: Otoriter Türk Modernleşmesine Bir Tepki Olarak Müslüman Zaman Algısı” başlığını taşıyan yazıda, Türkiye’de modernitenin dönüştürme kapasitesinin en çok müdahil olduğu alanlardan biri olarak din, tek parti dönemindeki modernleştirici reformlara karşı ulema ve sufi grupların failliği üzerinden yeniden tartışmaya açılıyor.

Dergide, ayrıca “Batı’da Mülkiyet Kavramının Dönüşümü” adlı çalışmasında Görem Bora Zencirkıran, siyaset, hukuk ve ahlak alanlarında kesişen mülkiyet kavramını, feodalizmden kapitalizme geçiş sürecinde, kavramın kullanıldığı felsefi metinler üzerinden inceliyor

 “Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır’ın Gözüyle Osmanlı Son Dönemi Vakıf Meseleleri” yazısıyla Hamdi Çilingir, 19. yüzyıldan itibaren ciddi bir itibar ve güç kaybı gösteren vakıf müessesine yönelik getirilen eleştirileri dönemin önemli alimlerinden Elmalılı Hamdi Yazır’ın tahlilleri doğrultusunda inceliyor.

İngilizce hazırlanmış bir diğer makale de “Türk-Malay İlişkileri Bağlamında Rukiye Hanım Gerçekliği ve Kurgusu (1864-1904)” başlığıyla Mehmet Özay ve Ekrem Saltık tarafından kaleme alındı. Rukiye Hanım’ın kimliği etrafında oluşturulan algıyla Türkiye-Malezya ilişkilerine dair nasıl bir tarihsel gerçeklik kurgulandığına dikkat çeken makale, Anderson’un “icad edilmiş hafıza” kavramına yaslanan teorik çerçevesi ve birincil kaynaklar kadar Rukiye Hanım’ın hayattaki yakınlarıyla yapılan görüşmeler ve konu ile ilgili farklı dillerdeki belgelerin karşılaştırmalı okumasıyla Rukiye Hanım’a dair bir gizi aydınlatmakla kalmayıp, konuyla ilgili zengin ve detaylı bir araştırma da sunuyor.

“Değişim ile Takiyye Arası Nusayriler/ Arap Aleviler” makalesiyle Özcan Güngör siyasal ayrışmaların ve mezhepsel farklılaşmaların gölgesinde ötekileştirilen Nusayriliği konu ediniyor. Konjonktürel, siyasal, ideolojik veya teo-stratejik kimi sebeplerle farklı kimlik gruplarıyla anılan ve tanımlanan Nusayrileri; kendilerine has dini, etnik, sosyal ve kültürel varlıklarıyla değerlendirmeye çalışmasıyla, örnek teşkil edecek önemli bir tarihi, teolojik ve antropolojik metin olma özelliği taşıyor.

Derginin son makalesini Edip Asaf Bekaroğlu’nun “Post-Laik Türkiye?: AK Parti İktidarları ve Güncellenen Laiklik Sözleşmesi” başlıklı yazı oluşturuyor. Bekaroğlu, 2002’ye kadar süregelen pragmatik laiklik sözleşmesinin Ak Parti iktidarıyla güncellendiğini, dolayısıyla bu dönemde beklenilenin aksine, aslında din-devlet ilişkilerinde sürekliliğin görüldüğünü iddia ediyor. Laikliğin başörtüsü ve İmam Hatip Liselerini bağlayıcı değişiklikler özelinde esnetildiği, ancak Diyanet İşleri Başkanlığı, aleviler ve gayrimüslimlerle olan ilişkilerin önceki döneme benzer şekilde sürdürüldüğü ifade ediliyor. Makalede, AK Parti iktidarı ile otoriter dışlayıcı laiklikten, daha tarafsız ve pasif bir post-laik döneme geçildiği iddiasının ayrıntılarını bulacaksınız. 

x

WhatsApp İhbar Hattı

+90 (553) 313 94 23