Darbe döneminin mağdur milletvekili Fethi Acar, Süleyman Demirel’e seslendi!..
CAHİT İKBAL / ANKARA - Bugün 12 Eylül 1980 darbesinin yıl dönümü. 12 Eylül darbesinin olduğu gün Adalet Partisi (AP) Kastamonu Milletvekili olan, 28 Şubat darbesini ise RP Milletvekili olarak yaşayan Fethi Acar, “Ben 12 Eylül ile hesaplaştım. Ben darbelere bu tür davalarla karşılık verilmesini düşünen biri değilim. Barışçı bir yol bulmak lazım.” diyerek Kenan Evren ve diğer darbecilerin yargılandığı davada müdahil olmayı reddeden Süleyman Demirel’e seslendi.
Ülkeyi darbeye götüren süreçten Demirel’in sorumlu olduğunu ifade eden Acar, şunları söyledi;
“Sayın Demirel, ölüm var!... İki ayağımız çukurda!.. İkimiz de ileri yaşlardayız, üstelik siz benden 18 yaş büyüksünüz!.. Bundan sonra neyin hesabını yapacağız? Çıkınız ortaya ve bunca yıl hakkını ihlal ettiğiniz bu aziz millete olan borcunuzu ödeyiniz!.. ‘Kenan Evren ve arkadaşlarının ülkeye karşı bir tertip kurduklarını ve akan kanların mesulü olduklarını’ söylemiştiniz. Bunu söyleyen bir Eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı nasıl olur da, ‘Ne kadar kan aktıysa aktı, hesabını sormayalım gitsin!’ der, nasıl olur da zamanında onbinlerce vatan evladının katlinden sorumlu tuttuğu bir darbeci ekip ile ‘barış’tan bahseder!.. Nasıl olur da böyle bir davaya müdahil olmayı reddeder! Değerleri kullanarak geleceğiniz yere geldiniz değil mi Sayın Demirel! Evet, Sayın Demirel, memleketin 12 Eylül’e sürüklenmesinden Bülent Ecevit ile birlikte mesulsünüz. Ecevit ile memleketin 12 Eylül felaketinden kurtulması için anlaşamadınız ama Cumhurbaşkanlığı döneminizde, Ecevit de Başbakan iken görev sürenizin uzatılması için ahir ömrünüzde ne güzel de anlaştınız!.. Memleketin uğradığı 28 Şubat yıkımından mesulsünüz.”
“TIPIŞ TIPIŞ GİDEN BİR CUMHURBAŞKANI OLDUNUZ!”
“17 Ocak 1997’de çağrıldığınız Genelkurmay’a tıpış tıpış giderek, Cumhurbaşkanı olduğunuz halde talimat üzerine giderek, 28 Şubat gündemini orada hazırladınız!.. Bu aziz milletin mağdur evlatlarına ‘Suudi Arabistan’a gitsinler!’ demek suretiyle tarafınızı açıkça ortaya koydunuz. Bu millete borcunuz çok. Bu millet, bu şartlarda sizi hayırla yâd etmeyecektir. Ölüm hepimiz için. İslamköy’deki mezarınızda rahat edemezsiniz. Sayın Demirel, ahir ömrünüzde bari ‘finali’ iyi yapınız. 12 Eylül darbecileri ile barıştan bahseden siz Sayın Demirel, 28 Şubat darbesindeki rolünüzden dolayı bu aziz milletten özür dileyiniz. Bu milletin iki eli yakanızda Sayın Demirel!.. 28 Şubat darbesinin arkasındaki güçleri deşifre ediniz. Ölümden öte köy yok Sayın Demirel!..”
