Odatv ve KRT arasında derin bir çatlak ortaya çıktı. 'Namus' üzerinden yürüyen kavga giderek derinleşiyor.
Medyada yer alan bazı iddialar Odatv ve KRT'nin arasını açtı.
Odatv'de yer alan ifadeler şöyle:
Odatv İzmir Haber Müdürü Gamze İşler, KRT hakkında hakaret ve iftira ile kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşılması suçlarından şikayetçi oldu.
Geçtiğimiz hafta beni ve Odatv’yi hedef alarak bana iftira atan KRT ve buna benzer sözde haber siteleri hakkında "Şahsıma yapılan hakaret ve iftira ile kişisel verilerimin hukuka aykırı paylaşılmasından" dolayı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi oldum.
"Çamur at izi kalsın" anlayışı ile beni ve Odatv’yi karalamaya çalışan tüm haber siteleri ile yargı önünde hesaplaşacağız.
"Delil yoksa ispat yok"
Sözde konsolusun iddiasında "delil yok, belge yok, ispat yok sadece iftira" var. Aslında onlarda biliyor gerçeği çünkü haber metinlerinde hiçbir delil sunamıyorlar. Dolandırıcı Konsolos gibi sadece "sözde" iftirayı haber (miş) gibi yazdılar. Savcılık şikayetinde de sadece sözlü bir iddia var. Altını çiziyorum "belge yok, delil yok ispat yok". Sözlü bir iftira var.
Odatv’ye düşmanlık yapmak için birbiriyle yarışıp yalan ve asılsız haberi manşete taşıyanlar sadece algı çalışması yapmak için harekete geçti.
Bu kullanışlı sözde haber siteleri tarihe geçecek bir işe imza atarak "Dolandırıcı Konsolosun" arkasına sığınarak onu koruma altına aldı. Türkiye’nin en güvenilir haber sitesi Odatv'yi hedef almayı tercih ederek düşmanlıklarını ve algı operasyonlarını açıkça gözler önüne serdi.
Hedef gösterdiler
Asılsız bir haberi manşetlerine taşıyan haber sitelerini yaptığım haberler rahatsız etmiş olacak ki, bu öfkelerini kişisel verilerimi izinsiz ve açık bir şekilde kamuoyuyla paylaşarak gösterdiler. Beni hedef göstererek hem can güvenliğimi tehlikeye attılar hem de kişisel verilerimi paylaştılar.
Peki bu kullanışlı siteler neden beni ve kurumumu hedef aldı?
Anlatayım…
Bunu 15 ve 23 Ekim’de yaptığım haberlerde ayrıntılarıyla yazdım, yine yazıyorum…
25 Eylül saat 16.03’te bilmediğim bir numara aradı.
Telefonu açtığımda karşımdaki kişi kendisini tanıtırken İbrahim Dönertaş’ın ortağı Esra Akkaş olduğunu söyledi. "Ticari yaşamlarının zedelendiğini" ve bu durumun İbrahim Dönertaş’ı etkilediğini söyleyerek "Ne yapabiliriz" diye sordu.
O sırada İbrahim Dönertaş'ın yanında konuşmayı hoparlörden dinlediğini, fısıldayarak konuya dahil olduğunu anladım.
Esra Akkaş’a şunları söyledim: "Hiçbir şey yapamazsınız, beyefendi beni arayarak az önce para teklif etti, çok çirkinleşti, ayrıca haberlerim doğru, yapılabilecek bir şey yok o yüzden lütfen beni aramayın" diyerek telefonu kapattım.
Zira 15 Ekim’de yaptığım haberde de bu olayı anlattım ve Esra Akkaş yaşanan olayı yalanlamadı.
27 Eylül Çarşamba günü saat 09.10‘da İbrahim Dönertaş bana özür mahiyetinde tekrar bir mesaj atarak "Kimseyi kırmak istemem" dedi.
İftiralar haberleşti
İzmir’de birçok vatandaşı, devlet kurumlarını ve yanında çalışan personelleri mağdur etmesiyle gündeme gelen İbrahim Dönertaş hakkındaki tüm haberleri belgeleriyle ortaya koydum.
Dönertaş'ın yaptığı para teklifini sanki “Ben” istemişim gibi lanse eden kullanışlı bir internet sitesi ve KRT ellerinde belge, delil ve ispat olmadan Dolandırıcı Konsolosu referans aldılar, iftiralarını haberleştirdiler.
Asıl haber İbrahim Dönertaş ile ilgili yaptığım belgeli haberlerdir. İzmir’de birçok insan mağdur ediliyor. Devlet bankası ve SGK’yı dolandırdığına dair iddialar konuşuluyor. Fakat birkaç kullanışlı haber sitesi ile KRT bunların haber değeri olmadığını mı düşünüyor, yoksa o kişiyi mi koruyor bilemiyorum. Kamuoyunu bilgilendirmek adına bu konu hakkında haber yapmayan bu haber siteleri, İbrahim Dönertaş’ın sözlü iftirasını ise manşete taşıyor.
Ben bu haberleri yaparak kimin inine çomak soktum?
Hangi iş birliklerin bitmesine sebep oldum?
Haber siteleri gerçekleri değil de neden yalan haberleri yapma gereği duydu ?
Odatv’ye ve bana kurulan kumpasın arkasında, önünde kimler var?
Hepsini tek tek yazacağım…
Gazeteciliği tetikçilik olarak kullanan gerçek haberlere gözlerini yumanlara, kulaklarını kaptanlara ve yolunu kaybetmişlere söyleyebileceğim tek bir söz var.
“Yolunu kaybeden kimseye yolunu göstermek sadakadır“
Yolunuzu bulmanız dileğiyle…
Kaynak: Odatv
