O iddia gündemi sarstı! Yabancı istihbarat örgütleri Türkiye’de bunu yapacak
Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Türkiye’de, ırkçılığı, yabancı nefretini, hatta din düşmanlığını içeren çarpık milliyetçiliğin yükselişini övünerek anlatanlara ateş püskürdü.
Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Türkiye’de, ırkçılığı, yabancı nefretini, hatta din düşmanlığını içeren çarpık milliyetçiliğin yükselişini övünerek anlatanlara ateş püskürdü. “Türkiye'deki zemin dışarıdan müdahalelere açık ve hassas durumdadır. Yabancı istihbarat örgütlerinin bu zemini kullanarak 'radikal terör örgütleri' üretmeleri imkânsız değildir” uyarısında bulunan Tayiz, dikkat çeken yazısında şunları kaydetti:
“Türkiye'de milliyetçiliğin yükselişini övünerek anlatanlar var. Çok matah bir şeymiş gibi destek sunuluyor, hoş görülüyor. Hatta "olumlu" bir gelişme olarak addediliyor.
Oysa bu tür bir 'milliyetçilik' ırkçılığı, yabancı nefretini, hatta din düşmanlığını içeriyor. Ve bu akımlar ekseriyetle Batı'dan doğup dünyaya bir virüs gibi yayılıyorlar. Bu nefret ideolojileri üzerinde sörf yapan figürler ve siyasi akımlar ise güçlendiriliyor.
Türkiye'nin durumuna bakınız; yükselişte olan milliyetçilik hangi siyasi figürleri ortaya çıkardı? Nefretten beslenen siyasi partiler ve bunların liderlerinin neresi "milli", sorabilir miyiz?
Batılı başkentlerde Kur'an-ı Kerim yakılmasıyla burada yabancı nefreti pompalanması, etnik nefretten beslenmek birbirine kardeş eylemlerdir. Bizdekiler elbette Kur'an-ı Kerim yakmıyorlar ama geliştirdikleri nefret söylemleriyle, pompaladıkları göçmen karşıtlığıyla insanları ateşe atmaktan geri durmuyorlar.
Nefret videolarıyla, yabancı düşmanı ırkçı söylemlerle medyada yer bulanların, fenomen olanların sayısı her geçen gün artıyor.
Bu akımların taban bulması iktidarın ülkemize akın eden göçmen dalgalarını doğru dürüst yönetememesiyle de bağlantılıdır.
"Ensar-muhacir" kavramıyla şüphesiz medeniyetimizin köklerinden gelen "iyi" ile ırkçılık, yabancı düşmanlığı büyük oranda dizginlenmiştir. Fakat, göçmenlerin yerleşim ve dağılımının kontrollü, disiplinli, otoriteye bağlı şekilde yönetilememesi, bu konuda 'istismar' alanları ortaya çıkarmıştır. Nefretten beslenenler bu sayede ülke siyasetinde yükselerek devlet yönetimine etki edecek seviyede güç kazanmışlardır. Ve gelişmelere bakılırsa önümüzdeki dönemin en önemli konusu göçmenler olmaya devam edecektir.
Türkiye'deki zemin dışarıdan müdahalelere açık ve hassas durumdadır. Yabancı istihbarat örgütlerinin bu zemini kullanarak 'radikal terör örgütleri' üretmeleri imkânsız değildir. Türkiye'de büyük kaos ve kargaşa çıkarma planları şüphesiz 'göçmenler' üzerinden olacaktır. Devlet de bunun farkında ve gerekli müdahaleleri yapıyor. Geç kalınıp kalınmadığını ise çok geçmeden, hep birlikte anlarız.”
Medya Meral Akşener çıldıracak! Öyle bir şey yaptı ki... 
