28 Şubat duruşmasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimine müşteki ve mağdurlar tepkili... Müştekiler, hem sanıklara soru yöneltmeyip hem de savcının soru sormasını engelleyerek, sanıkları bir bir tahliye eden Hakim Tayyar Köksal’ın davadan çekilmesini istiyor...
28 Şubat darbe davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin takındığı tutuma yönelik eleştiriler artarak devam ediyor. Geçtiğimiz haftalarda aralarında saldırgan tavırlarıyla dikkat çeken emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan’ın da bulunduğu 10 tutuklu sanığı tahliye eden mahkeme heyeti, önceki gün de 8 kişiyi daha serbest bıraktı. Özellikle tutuksuz sanık ve sanık yakınlarının müştekiler üzerinde baskı kurma girişimleri mahkeme heyetince görmezden geliniyor. Oturma düzenindeki dağınıklık ve mahkeme heyetinin gözleri önünde cereyan eden sataşmalarla ilgili gerekli uyarılarda bulunulmaması, hükümeti devirme suçundan yargılanan sanık ile yakınlarını daha da cesaretlendiriyor. Duruşma salonunda ve koridorlarda darbe mağdurlarına yapılan tehditler konusunda herhangi bir işlem yapılmıyor. Müştekilerin şikayet dilekçelerindeki hususlar görmezden geliniyor.
BAŞKAN SANIKLARA
NEDEN SORU SORMUYOR?
Cuntacı ekip ve avukatlarının övgülerine mazhar olan Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın, çapraz sorgu esnasında sanıklara hiçbir soru yöneltmemesi de dikkat çekiyor. Köksal’ın bu tutumu, 28 Şubat sürecinin perde arkasının tamamen aralanmasına engel teşkil ettiği şeklinde değerlendiriliyor. Ayrıca Köksal’ın, zaman zaman sanıklara soru sormak isteyen duruşma savcısı Kemal Çetin’le tartıştığı görülüyor.
ADİL YARGILAMA ÇIKMAZ DÂVÂDAN ÇEKİL
Çapraz sorguda gerçeklerin ortaya çıkması için sanıklara soru sormayan ve CMK’ya göre doğrudan soru sorma hakkına sahip olan Savcı Kemal Çetin’i de engellemeye çalışan Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın bu tutumu eleştiriliyor. Bu sebeple, mahkemenin yargılamasından adil ve sağlıklı bir karar çıkmayacağı, Başkan Tayyar Köksal’ın davadan çekilmesi gerektiği görüşü dile getiriliyor. Köksal’ın soru yöneltme inisiyatifini alamadığını belirten müşteki avukatı Fatih Yaman, “Yasada ve usulde belirtilen bazı hususların mahkeme tarafından dikkate alınmadığını düşünüyoruz. Bu sebeple de bazı gerçeklerin uzun sürede ortaya çıkması veyahut da kaybolması endişesi mevcut. Mahkeme Başkanı, çapraz sorgu sırasında beyanlardaki çelişkilerin ortaya konulması ve gerçeklerin açığa çıkması adına sanıklara herhangi bir soru yöneltme inisiyatifini alamıyor. Bunu yapmadığı gibi duruşma savcısının soru sormasıyla ilgili kanunda belirtilen hususları değerlendirirken de hukuki yanlışlıklara düşüldüğünü değerlendiriyoruz. Dolayısıyla da mahkemede maddi gerçeğin ortaya çıkması adına bazı eksiklikleri gözlemliyoruz” dedi.
“BU GİDİŞLE SANIK
SANDALYESİNDE BİZ OLACAĞIZ”
Akit’e konuşan 28 Şubat mağduru ve müştekiler, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini usule uygun hareket etmeye çağırdı. Davanın gidişatı ve bir kısım sanıkların serbest bırakılması konusundaki kaygılarını dile getiren darbe mağduru Hüseyin Türker, “Yargılanacak sanık kalmayacak. Bu gidişle sanık sandalyesinde müştekiler ve mağdurlar oturacak. Onlara ‘niçin fişlendiniz, atıldınız’ diye hesap soracaklar. ‘Atılmak suçtur’ diyecekler” dedi.
“ADİL YARGILAMADAN
BAŞKA BİR ŞEY İSTEMİYORUZ”
28 Şubat’ta astsubay rütbesindeyken irtica kılıfıyla TSK’dan atılan Ahmet Rasim Erenler ise hiç kimsenin etkisi altında kalmayan bir mahkeme heyeti ve adil yargılama istediklerini söyledi. Eşinin başörtüsünden dolayı askeriyeyle ilişiğinin kesilmesinden sonra büyük sıkıntılar yaşadığını ve boyacılık yaptığını aktaran Erenler, “Allah’ın adaleti ne ise o tecelli etsin. ‘Ya Rabbim Senin razı olacağın bir şekilde bu davayı neticelendir’ diye dua ediyorum. Eğer suçsuz olan varsa berat etsin. Bir kere zalim olmaktansa bin kere mazlum olmayı tercih ederiz. Ama adalet isteriz. Bu insanlar ülkenin demokrasisine, özgürlüklerine kastettiler. Bunu bir şahsa değil, tüm ülkeye yaptılar. Usulüne uygun bir yargılama yapılsın. Başka bir şey istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
“ARAMIZDA KONUŞURKEN AKİT İÇİN…”
YAŞ kararlarıyla ordudan ihraç edilen müşteki Resul Küçük, yargılamaya karşı olan çevrelerin ‘bin yılın davasını’ sulandırma ve önemsizleştirme çabası içerisine girdiklerini belirtti. Savunmalarında yanıltıcı beyanlarda bulunan sanıkların asıl suçlarını örtbas etmeye çalıştıklarının altını çizen Küçük, o dönem BÇG’nin amacının hükümeti devirmek ve mütedeyyin insanları kamu kurumlarından çıkarmak olduğunu söyledi. Diğer 28 Şubat mağdurlarıyla kendi aralarında konuştuklarında Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmalarla ilgili en kapsamlı ve dikkat çekici haberleri yapan gazetenin Akit olduğunu dile getirdiklerini anlatan Resul Küçük, “Medyanın davayla ilgili gelişmeleri kamuoyuna aktarması büyük önem arz ediyor. Akit’in bu yargılama sürecini yakından takip ettiğini ve en ince ayrıntıyı okuyucularına aktardığını görüyoruz. Yıllardan beri Akit aboneliğim oldu. Akit’in yargılama sürecinde hem sanıklara hem de diğer gazetelere karşı gösterdiği dik duruş takdire şayandır. Milletimiz bunu muhakkak görüyordur. Akit’in bu tavrını takdirle karşıladığımızı her zaman ifade ediyoruz ve Akit’e olan desteğimiz sürecek. Akit, 28 Şubat’ta olduğu gibi bu süreçte de adaleti arayan insanların yanında durarak, duruşmaları tüm çıplaklığıyla halkımızın dikkatine sunuyor” diye konuştu.
